Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, Çayyolu"ndaki bir restoranda yemek yerken baskın yapan polisin, aileleriyle oturan çocukların kimliklerini toplayıp tutanak düzenlediklerini söyledi.

Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, bir garip denetime tanık oldu, gözaltından zor kurtuldu. Ankara Çayyolu Park Caddesi"ndeki bir restoranda akşam yemeği yerken, polisin baskın yaptığını anlatan Feyzioğlu, polisin, zaten ailelerinin yanındaki çocuklar için, “İçkili mekânda bulunan çocuk ailesine teslim edildi” şeklinde tutanak düzenlediğini belirtti. Feyzioğlu, duruma müdahale ettiğinde, gözaltına alınmakla tehdit edildiğini de söyledi.

Feyzioğlu, yaşadıklarını Milliyet"e şöyle anlattı: “Restoranın adına gerek yok ama Çayyolu Park Caddesi"nde ailelerin gittiği nezih bir restorana gittim. Bütün masalarda aileler var. Saat 20.30. Kapıdan içeriye 4-5 parkalı, ikisi kirli sakallı şahıs girdi. Tamamı sivil. Restorana dağılıp masalarında çocuk bulunanlara gidip kimlik topladılar. Bu kimlikler desteyle masalara yayıldı. Bu sırada ben müdahale ettim. Ne yaptıklarını sordum. Bana kim olduğumu sordu. Ben de anlaşılan polissiniz ama sivilsiniz, kimlik göstermek zorundasınız dedim. "Çocuk Şubesindesiniz" dediler, kimliklerini gösterdiler.

Neye dayanarak kimlikleri topladıklarını sordum. Bana 1930"lu yıllardan kalma bir yönetmelik bulunduğunu, buna göre, Turizm Bakanlığı ruhsatlı işletmelerde aileleriyle çocukların içkili mekânda bulunabileceğini, belediye ruhsatlı işletmelerde ise bunun mümkün olmadığını söylediler. Sonra da kimliklerini topladıkları çocuklarla ilgili "İçkili lokantada 18 yaşından küçük çocuk bulundu ve ailesine teslim edildi" diye saçma bir tutanak tuttular.

Bütün batakhaneler, kadın satılan yerler bitti de aile restoranındaki çocukları ailelerinden kurtarmaya mı sıra geldi? Bu mantık ancak kanun devletinde olur, faşist bir yöntemdir bu.

Amaç baskı kurmak

Yapılmak istenen aslında burada baskı kurmak. Ben o sırada bir fotoğraf çektim. Sivil polisin yüzünü çekmedim. Masadaki kimlikleri çektim. Polis, "Çekemezsin" dedi. "Çekerim, kamusal bir faaliyet" dedim. "Telefonuna el koyuyorum o zaman" dedi. "Koyamazsın" dedim. O esnada avukat kimliğimi de ibraz ettim. "Gözaltına alıyorum seni" dedi. "Onu da yapamazsın" dedim. "Bütün bunları yapmak istiyorsan bir dakika bekleyeceksin" dedim. Baromu aradım. Avukat Hakları Merkezi"nde 60 teyakkuza hazır avukatım var. "Hemen geliyoruz hepimiz" dediler. Durumu fark eden amir, "şaka yaptıklarını" söylerek, sağ kolumu kavrayan polisin elini çektirdi.

Amaç belli, müşteri bunu öğrenecek, mekân sahibine kapıda, "burası belediye ruhsatlı mı" diye soracak. Böylece buralara gidilmesi engellenecek. Aslında hiç içki içilmesin istiyor, bunu kabullenmiyor ama işte bu yöntemler uygulanıyor. Bu doğrudan baskıdır. Kaçırma amaçlıdır. Bize, hayat tarzımıza, özel hayatımıza girilmeme garantisini anayasa veriyor ama kim gerçekten garanti edecek?”

Tartışılan düzenleme

Ankara Emniyeti, işletmelere periyodik denetimler yapıldığını doğrularken, denetimlerin 1934 tarihli Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu"na dayanılarak 1999"da çıkarılan Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında Yönetmelik uyarınca yapıldığını bildirdi. Yönetmeliğe göre, belediye ruhsatlı işletmelerde yaşı küçük çocuklara içki servisi yapılmasının yasak olduğunu söyleyen yetkililer, çocukların kimliklerini kontrol etmediklerini, cuma akşamı, 15"e yakın yerde uygulama yapıldığını, tamamında işyerleri sahipleri hakkında tutanak düzenlediklerini savundu. Bu tutanak uyarınca, işyeri sahiplerine Kabahatlar Kanunu uyarınca ceza verilebiliyor. İşyeri sahipleri ise polisin, alınması daha zor olan Turizm Belgesi almalarını zorlamak amacıyla uygulamayı yaptığını düşünüyor.

Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, polislerin kimlikleri toplayıp tuttukları tutanağı, cep telefonuyla görüntüledi.

İşletmeciler de şikâyetçi

Park Caddesi"ndeki işletmecilerin görüşleri şöyle:

- Mozzoy Cafe"nin sahibi Halil Yavuz: Maliye fiş ve cirolara bakmak için iki haftada bir mutlaka geliyor. Zabıta her gün geliyor. Park Caddesi"nde turizm ruhsatı olmayan yerler saat 01.00"de kapatıldığı için zabıta 00.30"da dolaşıyor. 2 bin TL ceza uygulanıyor aykırılıkta. Çocuklar için de polis haftada bir mutlaka gelip kontrol yapıyor. Dün de (önceki gün) geldiler. Çocukları içeri almak yasakmış. Çocuklar doğum günü kutlamak istiyor ama olmuyor.

- Taps Brewery"nin İşletmecisi Metin Tunç: İlk defa dün (önceki gün) sivil, kalabalık bir polis ekibi geldi. Müşterilerin nüfus cüzdanı ve GBT"lerine baktı. Biz işletme olarak 18 yaşın altındaki müşterileri içeri almıyoruz. Bu yüzden sorun yaşamadık. Baskı da hissetmiyorum.

- Escape"in işletmecisi Ahmet Yorgancı: Üzerimizde büyük bir baskı var. Polisler sürekli geliyor. Aileleri yanlarında olmasına rağmen çocuklardan bile GBT ve nüfus cüzdanlarını istiyorlar. Dün de (önceki gün) böyle bir olay yaşadık. 6 polis geldi. Nüfus cüzdanı olmayanları karakola götürdü ve 60 TL para cezası kesti. Bir çalışanımın kardeşi buradaydı onun için bana ceza kesmek istediler.