Düşünce kuruluşu Turkish Heritage Organization'ın  (THO) düzenlediği "Türkiye'de 24 Haziran Seçimleri ve Türk-Amerikan İlişkilerine  Etkisi" panelinde, 24 Haziran seçimlerinin iki ülke ilişkilerine doğrudan  etkileri değerlendirildi. 

  Washington'da düzenlenen panele Washington Times Ulusal Güvenlik  Editörü Guy Taylor, CNN Ulusal Güvenlik Analisti Shawn Turner, Daily Sabah  Washington Temsilcisi Ragıp Soylu, TRT World Türkiye Analisti Yusuf Erim ve  Washington Post Editörü Richard Leiby konuşmacı olarak katıldı.

Türkiye'de 24 Haziran'da gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem  Milletvekili Genel Seçimi'nin Türk-Amerikan ilişkilerini doğrudan  etkileyebileceğini anlatan Guy Taylor, Donald Trump yönetiminde sık sık "kaotik"  durumlar yaşandığını ve bundan dolayı Türkiye gibi çok önemli bir NATO  müttefikiyle yürütülecek ilişkilere yeterince odaklanamadığını belirtti.

Amerikan dış politikasında Savunma Bakanı Jim Mattis ile Dışişleri  Bakanı Mike Pompeo'nun belirleyici olduğuna dikkati çeken Taylor, 4 Haziran'da  Washington'da yapılacak Çavuşoğlu-Pompeo görüşmesinin de oldukça kritik olduğunu  vurguladı.

"Trump yönetimi ne istediğinden emin değil"

"Trump yönetimi henüz Türkiye ile ilişkilerinde tam olarak ne istiyor  veya neyi bekliyor burası net değil." değerlendirmesini yapan Taylor, Trump  yönetiminde yeterince üst düzeyde ve nitelikli Türkiye uzmanı olmadığını  düşündüğünü de dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesi durumunda ABD  ile ilişkilerde önemli adımlar atılabileceğine işaret eden Ragıp Soylu ise  Erdoğan'ın Türk-Amerikan ilişkilerini güçlendirmek istediğini belirtti.

Soylu, PKK/PYD ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah  Gülen'in iadesi konularının ilişkilerdeki en kritik iki başlık olmaya devam  ettiğinin altını çizdi.

"Erdoğan Suriye konusunda çok kararlı"

Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özellikle Suriye konusunda çok net ve  kararlı adımlar atmaya devam edeceğini ve bu konuda Amerikan tarafının terör  örgütü PKK/PYD konusunda kafasını netleştirmesi gerektiğini vurguladı.

"Bu süreçte Çavuşoğlu-Pompeo görüşmesi çok önemli. Eğer bu görüşme  olumlu geçer ve buna göre Münbiç konusunda olumlu bir sonuç açıklanırsa bundan  sonrası için daha ümitli olabiliriz." ifadelerini kullanan Soylu, iki ülke  arasında Münbiç konusunda genel hatlarıyla bir mutabakatın ortaya çıktığına ve 4  Haziran'daki görüşmeden sonra bunun açıklanabileceğine dikkati çekti.

Soylu, Erdoğan'ın dışında bir adayın seçimi kazanması durumunda ise  zaten sorunlu olan Türk-Amerikan ilişkilerinin daha da karışık bir hale  gelebileceğini ve bu senaryoda Suriye konusunun listenin başında yer almayacağını  anlattı.

"ABD'nin YPG konusunu çözmesi lazım"

Yusuf Erim ise ABD yönetiminin özellikle PKK/PYD konusunda Ankara'nın  beklentilerine cevap verecek olumlu adımlar atması gerektiğine, seçimlerden sonra  da bu konunun liste başında yer alacağına işaret etti.

Erim, "Türkiye ABD ile iyi ilişkiler geliştirmek istiyor ancak ABD'nin  YPG konusunu çözmesi lazım. Bu Türkiye için bir ulusal güvenlik meselesidir."  değerlendirmesini yaptı.

ABD'nin Türkiye'ye F-35'leri teslim etmeme gibi bir durumda  Türkiye'nin Rusya, Çin ve Avrupa ülkeleri gibi farklı alternatifleri olduğunu  belirten Erim, "Aynı durum S-400'ler konusunda da geçerli. Türkiye kendi ulusal  güvenliği için istediği silahı alma hakkına sahiptir. Bunları Batı'dan alamıyorsa  Rusya'dan gidip alabilir." şeklinde konuştu.

Erim ayrıca Türkiye'nin birçok belgeyi ABD'ye göndermesine karşın  Amerikan yönetiminin henüz FETÖ elebaşı Fetullah Gülen konusunda hiçbir adım  atmadığına da dikkat çekti.

"ABD izolasyonist bir yöne gidiyor"

Richard Leiby ise yeni ABD yönetiminin giderek "izolasyonist" bir dış  politikaya doğru gittiğini savunarak, bunun Türk-Amerikan ilişkilerini de  etkilediğini kaydetti.

Leiby, "Trump yönetiminde Türkiye ile ilişkiler konusunda  belirsizlikler var. Ama bu sadece Türkiye'ye has bir durum değil esasında.  Örneğin ABD'nin Çin politikası da yeterince açık değil. Bu da doğal olarak  ilişkilerin geleceğini etkiliyor." değerlendirmesini yaptı.

Shawn Turner da "Trump yönetimi ABD-Türkiye ilişkilerinin önemini  anlıyor ancak bu konuya odaklanmış yeterince uzman olduğunu düşünmüyorum."  ifadesini kullanarak, ikili ilişkilerin tüm Ortadoğu dengelerini etkileyecek  kapasiteye sahip olduğunu vurguladı.