İşçi sınıfının Türkiye tarihinde uzun bir geçmişi yoktur. Osmanlı döneminde ekonomik gelişmelerin yetersizliği ve buna bağlı olarak gerekli yasal düzenlemelerin gelişmemiş olması nedeniyle işçi örgütlenmelerinin varlığından bahsedemeyiz. Ama Osmanlı Devleti’nin son döneminde 1867 tarihli Dilaver Paşa Nizamnamesi ile özellikle çalışma hayatına dönük gelişmelerin başlangıcı gerçekleşmiştir. Cumhuriyet Döneminde ise 1961 Anayasası sendikal hakları güvence altına almış, ama arkasından gelen 1971 Muhtırası ve 1980 darbesi bu hakların önemli ölçüde erozyona uğramasına neden olmuştur. 1980 yılındaki sendikalı işçi sayısının günümüzden fazla olması geldiğimiz noktanın en önemli göstergesidir. Memur sendikalarını hiç sormayın, her şey ortada.

Toplumun kalkınması, halkın refaha kavuşması için öncelikle örgütlü toplum haline gelmek gerekiyor. Örgütlü toplum olmanın ilk koşullarından birisi ise sendikalardır. Sendikalar örgütlü toplumun en önemli dinamik yapısıdır.

Belediye İş Sendikası Aydın Şube Başkanı Hidayet Yaman, alanında başarılı olmuş kişilerden biri olduğu için kendisine köşemizde yer verdik. Kendisi ile süreç içerisinde 1 Mayıs Kutlama Komitelerinde birlikte çalışma olanağı bulmuştuk. Bu süreci her zaman iyi yönetmiş ve tüm paydaşlarla iyi ilişkiler geliştirmeyi başarmıştır.

Hidayet Yaman bu toprakların evladı. 1967 yılında çiftçi bir ailenin yedi çocuğundan biri olarak Çeştepe'de doğdu. İlk orta ve lise eğitimini Aydın’da tamamlayıp askerlik görevini yerine getirdikten sonra 1988 yılında Aydın Belediyesi’nde geçiçi işçi statüsünde elektrik teknisyeni olarak göreve başladı. Kendisi evli ve iki çocuk babasıdır.

Türk çalışma hayatının en acı ve zor durumudur geçiçi işçilik. İşte Hidayet Yaman, çalışma hayatına geçiçi işçi olarak başlamış ve her yıl işten çıkarılma endişesi taşıyarak tam dokuz yıl çalışmanın zorluğunu iliklerine kadar işçi hakları konusunda bilinçlenmiştir. Bu süreç içerisinde yaşanan zorlukları hiç bir işçinin yaşamaması için önce işyeri temsilcisi olarak çalışanların bilinçlenmesi ve haklarını eksiksiz alması için mücadeleye başlamıştır.

2004 yılına kadar işyeri temsilcisi olarak görev yapan Hidayet Yaman artık çok sayıda temsilcinin kendisine bağlandığı baş temsilciliğe yükselmiştir. Bu süreçte verdiği mücadelenin işçiler arasında kabul görmesiyle 2007 yılında Şube Başkanlığı görevine seçilmiş ve aralıksız beş dönemden beri bu görevini yürütmektedir.

Genel hizmetler iş kolunda görev yapmak oldukça zordur. Sendikaların her belediye ile ayrı sözleşme yapıyor olması bu güçlüğü daha da artırıyor. Belediye başkanlarının değişmesi, başkanların parti değiştirmesi gibi nedenlerle değişkenlik büyük boyutlara ulaştığı için sorunlar ve çözüm yolları güçleşiyor. Hidayet Yaman enflasyon farkının yanında işçiler için refah payı, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, sosyal hak kazanımlarının elde edilmesi için sendika başkanı çaba harcıyor. İşçilerin farklı görüşlere olmasının sorun olmadığını söyleyen Hidayet Yaman, "Tek ortak paydamız ekmeğimiz" diyor.

İş güvencesi yaratan yasal düzenlemelerin yeterli olmamasından şikayet eden Hidayet Yaman İLO normlarında iş güvencesinin olmaması işçilerin sendikalara üye olmaktan çekinmesine ve işverenlerin sendikalara karşı tavır almasına neden olduğu için sendikalaşma oranının olması gerekenin çok altında olduğunu söylüyor. Ayrıca çağdaş ve gelir düzeyi yüksek bir ülke için toplumun örgütlü ve bilinçli olması gerektiğine vurgu yapıyor, ama kimse örgütlü ve bilinçli bir işçi sınıfı istemiyor, aksine örgütsüz, biat eden bir işçi sınıfı için gerek sermaye, gerekse devlet emek harcıyor.

Hidayet Yaman, siyasetten uzak durup laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti için Atatürk çizgisinde hareket ediyor. Sendika olarak bir partiye angaje olmaktansa işçiye bakış açısının geliştirilmesi gerektiğini, sendikaların başarılı olabilmesi için özgür olmasının zorunlu olduğunu, sendikaların legal ve illegal grupların güdümünde olmamasının gerekli olduğunu vurgulayarak tüm farklılıklara rağmen tüm paydaşlar olarak bir araya gelmeyi öğrenmemizin zorunlu olduğunu savunuyor.

Gerek işçilerle, gerekse işveren olarak birlikte çalıştığı belediye başkanları ile iyi bir iletişim kuran Hidayet Yaman elbette başarılı olacaktır. Bulunduğu konum gereği tüm paydaşları ile iyi iletişim kurmak zorunda olduğunun bilinci ile çalışmalarına devam ediyor. Bu olumlu yaklaşımı ve başarılı çalışmaları ile daha uzun yıllar sendikacılık anlamında iyi işler yapacağı anlaşılıyor. Kendisine bundan sonraki çalışmalarında başarılar diler, örgütlü toplum konusunda çalışmasını bekleriz.

"Bir organizasyon ne kadar başarılı olursa, uğraşması o kadar zor olur."  (James Cook)