Tiyatro Gazetesi’nin bu yıl altıncısını düzenleyerek gelenekselleştirdiği  “Anadolu Tiyatro Ödülleri” töreni İstanbul Fatih’te bulunan Su Sanatları Gösteri Merkezi’nde gerçekleşti. Uluslararası ödüllerin de verildiği törede ulusal ve uluslararası toplam elli iki ödül dağıtıldı. Tiyatro alanında en kapsamlı ödül töreni olarak gösterilen törende Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay “Sanat Dostu Belediye Başkanı” ödülünü aldı.

Ödül töreninde sanata ve sanatçıya verdiğini söyleyen Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay yaptığı konuşmasında:

-“Öncelikle bana bu ödülü laik gören Tiyatro Gazetesi’ne çok teşekkür ediyorum. Yaklaşık bir yıldır Efeler Belediye Başkanıyım. Göreve geldikten sonra Efeler Belediyesi olarak Efeler Belediyesi Şehir Tiyatrosunu kurduk. Ardından yayın kurulunu oluşturduk. Neredeyse her mahallemizde Sanat ve Kültür Merkezleri açıyoruz. Maalesef yaşadığımız kentte uyuşturucu kullanım yaşı ortaokul birinci sınıfa kadar düşmüş durumda. Çocuklarımızı bu bataklıktan çıkarmak için sanata ve spora yönlendiriyoruz. Sanat ve Kültür Merkezlerimizde çağdaş Atatürkçü eğitmenlerimiz, öğrencilerimizi kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak için sanata yönlendiriyorlar. Aynı zamanda da Efelerspor Kulübünü kurduk. Takımımız ilk sezonunda bulunduğu ligde şampiyon oldu. Efeler Belediye Başkanı olarak benim görevim “Marka Kent” yaratmak. Efeler ilçesinin ismini sanatla ve sporla tüm Türkiye’ye duyuracağız” dedi.

Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay kendisinin de söylediği gibi kısa sürede sanat adına iyi çalışmalar yaptı. Son üç dört aylık döneme bakarsak; Uluslararası Dama Turnuvası düzenlendi, Şehir Tiyatrosu kuruldu, Modifiye Fest düzenlendi, Efeler’e Konuksunuz etkinlikleri başlatıldı, Ulusal Satranç Turnuvası düzenlendi, değişik konulardaki sergilere destek verildi, Kültürel ve eğitim amaçlı kullanılacak muhtarlık ofisleri açılmaya başlandı, etkinliklerde kullanılmak üzere Nevzat Biçer Salonu bir etkinlikle açıldı, kültür ve sanat ağırlıklı kurslar açılmaya başlandı, öğrencilere yönelik sanatsal yarışmalar düzenlendi, başta tiyatro olmak üzere değişik konularda paneller düzenlendi, 7 Eylül ve 3 Şubat özel gazeteleri çıkarıldı, Efeler Yayın Kurulu oluşturuldu ve bu kurul ilk etapta üç kitap yayınlayıp üç kitap için de çalışmalarını sürdürüyor.

Kısa sürede kültür ve sanat etkinliği olarak bu kadar çalışmanın başarılması önemlidir ancak yeterli değildir. Hele hele bu konuda “Marka Kent” olmak hiç kolay değildir. Başkan Fatih Atay bu konuda samimi olarak yoğun çaba gösterse de şu an için “Marka Kent” söylemi sadece reklam panolarını süsleyebilmektedir. Öncelikle yapılacak sanat ve kültür etkinliklerinin süreklilik kazanması, katılımın nitelikli olup nicel olarak sayının artması gereklidir. Mesela tiyatro için gelenekselleşme potansiyeli olan festivallerin yapılması önemlidir. Ayrıca yine tiyatrodan yola çıkarak devam edersek, insanların ergonomik salonlarda rahatlıkla oyunları izleyebileceği yeni salonlara ihtiyaç vardır. Devasa salonlar yerine şehir merkezinde insanların kolaylıkla ulaşabileceği ve rahatlıkla oyunları izleyebileceği daha küçük ölçekli salonlara ihtiyaç vardır.

Efeler ilçesinden yola çıkacak olursak; burada Tralles Antik Kenti var ve bu Antik Kent’te döneminin en önemli tiyatrolarından birisiydi, ayrıca burada Seikilos yaşamış, müzik konusunda çığır açan birisi, Seikilos Anadolu topraklarında ilk notalı müziği yazan kişi. Bu iki unsur etrafında gelişecek kültür ve sanat faaliyetleri geliştirilip “Marka Kent” konusunda yol alınabilir. Elbette halkın bu işe dâhil edilmesi, onların sanat dostu haline getirilmesi, bu etkinliklerde onların desteğinin alınması da önemli. Aydın gibi halkının bu tür etkinliklere zor çekilebildiği yerlerde halkın bu etkinliklere dâhil edilmesi yoğun emek gerektiriyor. Elbette kültür ve sanat kenti olmak için yapılacak onlarca konuyu burada sayfalarca yazabiliriz. Bu iş çok fazla emek ister. Umarım Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay bunu da başarabilir.

Kültür ve sanat etkinlikleri demişken aklıma bir olay geldi, onu aktarayım.

2015 baharında Muğla Menteşe (Merkez) ilçesinde bir opera izlemeye gitmiştik. Muğla Büyükşehir Belediyesi Kültü Merkezi’nin büyük salonunda oyunu zevkle izledik. Birinci perde sonundaki arada fuaye alanında oyunu Muğla’ya getiren İzmir Devlet Opera ve Bale’nin müdürünü gördüm. Kendisine bu tür temsillerin neden Aydın’a gelmediğini sordum. Aldığım cevap anlamlıydı. Bana gülümseyerek;

“-Sevgili dostum, Aydın’da sahnesinin altında orkestra çukuru olan bir salon varsa hemen gelelim” dedi. Düşündüm, yoktu. Küçücük bir kent olan Menteşe’de opera için uygun salon varken koskoca Efeler ilçesinde böyle bir salon yoktu. Bunu o dönem yazmıştım, ama geçen beş yıllık bir süreçte değişen bir şey olmadı. Sadece bu salon değil elbette, aynı kültür merkezinde küçük salonlar, resim, müzik, tiyatro ve heykel çalışmaları için salon ve atölyeler vardı. Yani tam bir kültür merkezi özelliği taşıyordu. Umarım böyle salonları Aydın ilimize, Efeler ilçemize kazandırır, gerçek bir kültür sanat kenti oluruz.

“Sanat ekmek peşinde koşarsa alçalır.” (Aristophanes)