Değerli okuyucularım, bu hafta KURTULUŞ HAFTASI. Bir taraftan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı, diğer taraftan MALAZGİRT MEYDAN SAVAŞI’NDA elde ettiğimiz zaferi kutluyoruz.
Türk milleti olarak ne kadar badireden geçmişiz Anadolu’yu yurt yapmak için. Geçmişte olduğu gibi bugün de çok büyük mücadele veriyoruz. Başta Atatürk olmak üzere, Alpaslanlara Fatihlere ve bütün şehitlerimize ve gazilerimize minnetlerimi sunuyor, güzel Allah’ımdan hepsine rahmetler diliyorum. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.
ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ’NİN REKTÖRÜNÜ VE YÖNETİM KADROSUNU RAHAT BIRAKIN
Geçen hafta ADÜ Rektörü Sn. Bülent Kent’le Adnan Menderes Üniversitesi’ni derinlemesine konuşmuştuk. Aydın’ın vicdanı AYDINPOST’daki köşemde Sn. Rektörün düşüncelerini ve yapmak istediklerini paylaştığı röportajı yazmıştım.
Yeni Aydın Valimiz Sn. Yakup Canpolat, ADÜ’nün, hastanesinin, ilçelerdeki meslek yüksek okullarının ve lüzumlu lüzumsuz açılan fakültelerin durumlarını görsün. Aydın AK Partili ve CHP’li Milletvekilleri de göz bebeğimiz ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTEMİZİN geçmişteki başarıları ve başarısızlıklarını lütfen görsünler.
Bazı GAZETECİLERİN ve POLİTİKACILARIN Adnan Menderes Üniversitesi’ne yakınlarından yerleştirdikleri kişiler var. Sn. Rektörümüzün, verimli çalışabilmeleri için attığı adımlar bu personelin canlarını sıkmış. Böyle olunca da hemen politikacıların ve gazetecilerin yanlarına koşmuşlar. Onlar da normal olarak Sn. Rektöre baskı yapıyorlar.
Lütfen, ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTEMİZİ RAHAT BIRAKIN. Sn. Rektör göreve daha yeni başladı. Geçmişin hesabı Sn. Kent’ten sorulmamalı.
Ayrıca, Rektör Bey’in kendi kadrolarını oluştururken size bize sormaya ihtiyacı yok. Bakın, CHP ve AK Parti’nin il yöneticileri seçimlere girerken ilçe başkanlarını ve kadrolarını değiştiriyorlar ama kimsenin gıkı çıkmıyor.
Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü kadrolarını kurarken milletvekillerine ve gazetecilere mi soracak? Eğer bugün üniversitemizden şikâyet ediyorsak, bunun sebebi önceki rektörlerin kötü idaresi ve milletvekilleri ile gazetecilerin yakınlarının üniversiteye yerleştirilmesidir. Tabi, bu sözümün muhatabı herkes değil. Bu sözü kim için söylediğimi muhatapları biliyor. Bu kadro tahsislerinde liyakat esas alınmadı. ADÜ Vakfı var. Burada yaşanan olaylar dillere destan. Didim tesislerinde vuku bulan şeyler dillere destan.
Öte yandan, profesörlerin muayenehane açmaması Rektörün kararı değil. Ayrıca, profesörlerin hastalardan aldıkları BIÇAK PARASI’nın rüşvet olduğunu devlet söylüyor. Bunun önünü açanlar bugüne kadar ADÜ’yü çiftlik gibi kullananlar. Bunlar “yandım Allah” diye bağırıyor ve yeni rektörü suçluyorlar. Ayıptır, günahtır.
***
SAYIN ÖZLEM ÇERÇİOĞLU’NA SORULARIM…
Sn Çerçioğlu, açıklama yapmış ve yine emrindeki avukat ordusuyla GAZETECİLERİ mahkemeye vereceğini ifade etmişsin. ASKİ personelinin 1500 km uzaklıktaki bir yere ASKİ’nin arabalarıyla deprem için gittiğini iddia ediyorsun. Ama sosyal medyadaki görüntülerden bu kişiler hiç de deprem yaralarını sarmaya gitmiş gibi görünmüyor.
AYDINPOST Editörü Erman Çetin’in “AYDIN’DA ADETA KANALİZASYON PATLADI, HER ŞEY ORTAYA ÇIKIYOR” başlıklı köşe yazısını okumadıysan tavsiye ederim.
TÜM GÜCÜMLE GAZETECİ KARDEŞLERİMİN YANINDA OLDUGUMU BİR KEZ DAHA BELİRTMEK İSTERİM.
Kız kardeşine giden kişiyi karşılayanın videosunu izledim. Açık açık kendi için geldiğini ifade ediyor. Siz neyin savunmasını yapıyorsunuz?
Gazetecileri mahkemeye vermeyi bırakın; önce kendi A TAKIMINIZI sorgulayın.
DEPREM MALZEMESİ KAMYONLA GİDER; KÜÇÜCÜK BİR ARABAYLA GİTMEZ. VİDEOYU İYİ İZLEYİN. Ayrıca, bu arabayla gönderdiğin deprem malzemesinin irsaliyesini de zat-ı alinizden bekliyoruz.
O tarihte bu araç ve kişiler için kurumun tarafından hazırlanan GÖREV HIZMET ONAYINI
Görmek isterim.
Sn. Özlem Çerçioğlu, Fatih Atay sana ne diyor?
Bunun için basın açıklaması yapsanıza, esip gürlesenize. Gariban gazeteciye esip gürlemek marifet değil ki. Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay Zat-ı Aliniz için çok ağır bir ithamda bulundu ama gıkınız çıkmadı. Ne var ki bir gazetecinin haberi için kıyametleri kopardınız.
“Ben onların neler yaptıklarını, neler çaldıklarını biliyorum. Örneğin, aynı şirkete onlar da sıcak asfalt yaptırdı, biz de. Ben açık ihale yaptım, onlar öbür türlü ihale yaptı. Her şeyimizi açık ihale ile yaptık. İşi en az parayı isteyene verdik. Sıcak asfalt için aynı şirkete bizim ödediğimiz kaç lira, onların ödediği kaç lira? 32 milyon lira götürdüler. Büyükşehir 32 milyon lira daha ucuza verene vermedi ihaleyi; daha pahalı isteyen bu şirkete verdi."
Ayrıca, FATİH ATAY, ÇERÇİOĞLU'NA "Sen 14 yıldır Aydın’a ne yaptın?” diye de soruyor.
Buyur söz senin.
Sn. Özlem Çerçioğlu, bak Mansur Yavaş ne diyor: "5 yıl önce tonu 80 dolara alınan asfaltı biz 20 dolara alıyoruz. İşin sırrı düz şartname hazırlayarak işe herkesin girmesini sağlamak. Rekabet oldu, fiyat düştü."
Peki, Aydın Büyükşehir asfaltın tonunu kaç dolara alıyor? Açıklayabilirler mi? Gönderin belgesini, Mansur Yavaş gibi açıklayalım.
Gazetecileri mahkemeye verdiğiniz gibi Fatih Atay’ı niye mahkemeye vermiyorsunuz?
“Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bir siyasetçi, koltuğa oturmadan önceki mal varlığı ile koltuğa oturduktan sonraki mal varlığı arasında bir artış varsa bunu açıklayabilmeli. Ev almıştır, araba almıştır. Tamam ama kaynağını açıklayabilmeli.”
Sn. Çerçioğlu, bu sözü sahiden söylediniz mi? Söylediyseniz vallahi helal olsun. Sizin haberiniz olmadan Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde kuş değil sinek bile uçamaz.
Sizin A takımınızın mal varlığını bal gibi biliyorsunuz.
Aydın halkı bunları biliyor.
Lütfen siz susun.
Ak Parti Milletvekili Kuvvet Erim “Aydın Büyükşehir Belediyesi’nde işe gitmeden maaş alan bir sürü kişi var” diyen bu iddiada bulunmuştu. Açıklama yapabildiniz mi o konuda?
JANTSA DAVASI
Sn. Özlem Çerçioğlu, değerli eşiniz Ercan Çerçioğlu’na selam söyleyin. “Ağabey” dediğiniz Ahmet Gözen’i güya Jantsa’yı aşağıladım diye mahkemeye verdiniz.
Şimdi CHP Milletvekili olan MAAŞLI AVUKATINIZ EVRİM KARAKOZ’un avukatınız olarak savunduğu bu suçlamanız karşısında “soruşturmaya gerek bulunmadığı” yönünde karar verildi. Belgesini de sunuyorum. Ercan Çerçioğlu ile Avukatınız Evrim Karaköz’e selamlarımı iletin lütfen Özlem Hanımefendi.
Bugün JANTSA hisse senetleri 152 TL’den 133 TL’ye düşmüş. Hâlbuki bir yıl evvel hem de pandemi varken 800 TL’lere kadar çıkmıştı. Sonra şirket bölündü ama pandemi döneminde altın devrini de yaşadı. O dönemde bu hisse üzerine oynayanlar ceza yemişlerdi.