Birliğini koruyan Cumhur İttifakı karşısında muhalefetin darmadağınık bir şekilde gireceği seçimde hiçbir başarı şansı olmayacaktır. Yani CHP’nin damına attığı taştan en az CHP kadar İYİ Parti kendisi de zararlı çıkacaktır.
İYİ Parti kurulalıdan beri Anadolu’yu en fazla gezen, halkın arasına katılan parti lideri Meral Akşener’di. Neredeyse gitmediği il kalmamıştı. İnsanları ilçesinde, kentinde, işyerinde dükkânında, tarlasında, evinde ziyaret etti dertlerini dinledi.
Ama ne var ki sadece dert dinledi karşılığında grup toplantılarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve iktidarı eleştirmekle yetindi parti olarak sorunlara farklı bir çözüm önerileri olduğundan söz etmedi.
Bu partide yapılan gezilerle ilgili halkın hissiyatını ve dertlerini konu alan bir analizin de yapılmadığı gerek 2018 gerek 2023 milletvekilliği seçimlerinde de gözlemlendi.
Örnek CHP 2015 seçimlerinde Nazilli doğumlu, ailesi halen Nazilli’de oturmakta olan Mustafa Balbay’ı, kontenjan adayına oldum olası karşı olan Aydın’dan aday göstermeye cesaret edememişti.
İYİ Parti ise o analizi yapmamanın bir sonucu olmalı gerek 2018’de gerek 2023’de Aydın’da kontenjan adaylarıyla seçime girdi ve bu hatasından dolayı da her iki seçimde bir milletvekiliyle yetinmek zorunda kaldı.
Geçen sürede görüldü ki, kuruluşundan bu yana bu parti MHP’nin bir yan kuruluşu mu yoksa bir merkez partisi mi olacağına bir türlü karar veremeyen ikisi arasında gidip, gelen bir parti oldu.
Yaşadığı kararsızlıklar sonucu siyasi yelpazede kendine bir yer edinemeyen İYİ Parti 2018’de ittifak sayesinde barajı aşabildi, 2023’de ise oyları 2018’in de gerisinde kaldı..
Biraz da bu nedenle olacak, öncesinde bolca reklamı yapılan Meral Akşener’in Büyük Taarruz’un yıldönümü 26 Ağustos’ta Kocatepe’de yapacağı konuşma bir hayli merak ediliyordu.
Ciddi hazırlıklar yapıldı, çadırlar kuruldu.
Hazırlıkları görenler acaba dar kalıplar arasına sıkışıp kalan kimlik siyasetine karşı İYİ Parti bir çıkışa önderlik edecek de Meral Akşener bir manifesto konuşmasıyla milletle o çıkışını mı paylaşacaktı?
Bu anlamda dağ fare doğurdu, toplantı gösteriş ve reklam yönü ağır basan bir gösteriden öteye geçemedi.
Bir meydan okuma vardı ama o ne kimlikler arasına sıkışıp kalan siyasetti ne de bir merkez partisi olma çıkışıydı, önümüzdeki yıl 31 Mart 2014’deki yerel seçimlere İYİ Parti’nin kendi adaylarıyla gireceğiydi.
Aslında İYİ Parti’nin seçimlerin sonucunu kendinden ziyade bir başka partinin belirlemesine yardımcı olacak yüzde 10 civarındaki oyuna rağmen yerel seçimlere kendi adaylarıyla gireceğine dair bu irade beyanı Millet İttifakı’nın diğer ana gövdesi CHP’nin çatısına Meral Akşener tarafından atılan bir taştır.
Kıssadan hisse:
İki arkadaş gecenin bir bölüğünde bir mahalleden geçerlerken biri büyükçe bir taşı evlerden birinin çatısına atar ve çatıdan da “küp!” diye bir ses gelir.
Arkadaşı “gecenin bu vaktinde, üstelik hiç de tanımadığın bir şahsın evinin damına attığın bu taş da nedir”, dediğinde: “istedim ki ev sahibinin uykusu kaçsın, yanıtını verir” ve devamla:
Şimdi taşın sesini duyan evin reisi baba gecenin ortasında bu taşı atan acaba bana mı bir mesaj vermek istedi, yoksa hanıma mı, büyük kıza mı, ortancaya mı, küçük kıza mı, baldıza mı dolanıyor, diyerek uykuları kaçsın da düşünsün dursun, istedim der.
Tıpkı hikâyede anlatıldığı gibi Meral Akşener de attığı taşla 2019 seçimlerinde uzun yıllardan sonra Millet İttifakı sayesinde HDP’nin de dışarıdan desteğiyle başta İstanbul ve Ankara olmak üzere CHP’nin kazandığı 11 büyükşehri tekrar kazanma konusunda uykuları kaçırmak istedi, her halde…
İYİ Parti’nin kendi adaylarıyla seçime girmesi, Yeşil Sol Parti’nin de büyük ihtimalle tek başına hareketini beraberinde getireceğinden Cumhur İttifakı birliğini koruduğu sürece CHP ya da bir başka muhalefet partisinin ittifak olmaksızın bu büyükşehirlerde seçim kazanması bu günkü koşullarda mucize olur.
Bu anlamda keyfi kaçan başkanlardan biri de Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Özlem Çerçioğlu…
Onun açısından şartlar 2019’daki kadar elverişli değil. Bir defa ittifak da yapılsa İYİ Partililer CHP’ye oldukça kırgın. Blok olarak oy vermeyebilirler, fire verecek çok olur.
Ortamı düzeltmek, kayıp oyları telafi etmek için Özlem Çerçioğlu iyi bildiği arka kapı diplomasisini devreye sokabilir ancak bu fazla taviz vermeyi gerektireceğinden hem pahalıya mal olabilir hem de inananı az olur.
Kaldı ki, İYİ Parti İl Başkanı Recep Taner bir görüşmemizde bize bırakılırsa niyetimiz tek başımıza seçime girmek olacaktır. Bir ittifak söz konusu olursa yazılı mutabakat imzalamadan girmeyiz. Çünkü sütten ağzımız yandı, demişti.
CHP açısından sorun olan sadece İYİ Parti de değil. En az onun kadar önemli bir sorun da Aydın’da Yeşil Sol Parti’nin kendi adayıyla büyükşehir seçimine girmesidir.
Özlem Çerçioğlu her iki partiyle ittifak da yapsa işi 2019’daki kadar kolay olmayabilir.
Adaylığını ilan etti ama şartların uygun olmadığını görürse Özlem Çerçioğlu’nun adaylıktan çekilmesi bile söz konusu olabilir. O takdirde adaylığı gündeme gelecek olan Hoca, Metin Lütfi Baydar’dır. Çünkü başka bir adayla CHP seçim alamaz.
İYİ Parti için bir ihtimal de içinde Aydın’ın da olduğu bazı illerde kurulması muhtemel Milliyetçiler Ligi’nde yer almaktır..
O konuda ilk çağrı bilindiği üzere “Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına” sözleriyle İYİ Parti’nin damına ilk taşı atan MHP lideri Devlet Bahçeli’den gelmişti.
İYİ Parti bu teklifi yüksek sesle reddetmişti. Ancak siyasette 24 saat bile bazen uzun bir zamandır, derler.
O bakımdan söz konusu siyasetse her şey mümkündür, eskiler deniz ateş alır mı sorusuna bile ihtimaldir, yanıtını vermişlerdir.
Bu durumda CHP’nin damına atılan taştan en fazla istifadesi olacak parti ya da ittifak hangisidir, sorusuna verilecek yanıt da İYİ Parti tarafından atılan taş kadar önem arz etmektedir.
Meral Akşener’in kendi adaylarıyla seçime girme kararı sonucu başına kısmet kuşu konacak Cumhur İttifakı dolayısıyla AK Parti ve MHP’den başkası değildir, her halde…
Şunu söylemek mümkün: eğer bundan sonraki süreçte kendi seçmeninin rızası doğrultusunda pozisyon alamazsa İYİ Parti kendi topuğuna kurşun sıkan bir parti konumuna da düşebilir. Zira seçmen partiler kadar ani dönüşleri hazmedemeyebilir.
Bunun örneği Meral Akşener 6’lı masadan kalktığında yaşandı ve bir gecede 50 binin üzerinde partili istifa etti.
Orasına bakılırsa 26 Ağustos konuşmasında kendini dinlemeye gelen insanlar aracılığı ile milletten defalarca özür dilemesine bakılırsa meğer Meral Akşener 6’lı Masa’nın paydaşı olmaktan pek de mutlu değilmiş.
Onun verdiği ittifaklar dışında kalma kararı bunun da bir sonucu olabilir. Velhasıl İYİ Parti verdiği bu kararla MHP gibi bağımsız, tek başına parlamentodaki grubuyla kilit partiliğe soyunmuş görünüyor.
Bu tavrından dolayı o Cumhur İttifakının zımmi destekçisi yorumlarına muhatap da olabilir Onun için İYİ Parti’nin her hareketi aldığı her pozisyon ilk önce kendi seçmeni tarafından yakından, dikkatle izlenecektir.
Sonuçta birliğini koruyan Cumhur İttifakı karşısında muhalefetin darmadağınık bir şekilde gireceği seçimde hiçbir başarı şansı olmayacaktır. Yani CHP’nin damına attığı taştan en az CHP kadar İYİ Parti’nin dolayısıyla Meral Akşener’in de uykuları kaçacaktır.