Meclis İnsan Hakları komisyonu bünyesinde oluşturulan terör alt komisyonu, Kazan Vadisi'nde kasım ayında öldürülen PKK'lı Sezer Arslan'ın babası Mehmet Arslan ile köy Muhtarı Mahmut Arat'ı dinledi.

BDP'YE 'GELMEYİN' DEMİŞ
Muş'un Korkut ilçesine bağlı İçboğaz köyünde koruculuk yaptığını söyleyen Arslan, PKK'ya katılan oğlunun 15 çocuğundan biri olduğunu belirtti. Arslan, oğlunun Hakkâri'de Anadolu Lisesi'nde yatılı okurken 16 yaşında kandırılarak dağa çıkarıldığını söyledi. Baba Arslan, Türkiye çapında aradığı ancak haber alamadığı oğlunun kasım ayında öldürüldüğünü öğrendiklerini kaydetti. "Adalet, barış istiyorum" diyen baba Arslan, "Allahımız, devletimiz, bayrağımız birdir. Başka devlet yoktur. Partiler Meclis'te bir araya gelsin, yumruğunu vursun masaya otursun, nasıl yaparsa yapsın, barış getirsinler" diye konuştu. Muş BDP İl Başkanı ve bir grubun taziyeye gelmek istediğini ancak parti olarak gelinmesini reddettiğini söyleyen baba Arslan,, "BDP'lilere 'Nasıl öldüğünün peşinde değilim, oraya çıkan bir şekilde ölür. Oğlumu şehit olarak görmüyorum. Neyin davasını güdüp de öldü ki şehit mertebesine erişti' dedim" ifadesini kullandı.

'TEPKİMİZ PKK'YA'
Köy Muhtarı Mahmut Arat ise 2 yıl boyunca Sezer Arslan'la irtibat sağlayamadıklarını kaydederek, "Korucu ailesi, Arap kökenli olmamız nedeniyle çocukla bağlantı sağlayamadık. Öldürülünce bilgisini aldık. 16 yaşında dağa çıkarıldı. 18 yaşında öldürüldü" dedi. Arat, Sezer Arslan'ın PKK'ya sempatisinin olmadığını, bu nedenle de kandırıldığını ya da kaçırıldığını düşündüklerini söyledi. Arat, Arslan'ın annesinin oğlunun ölümünden iki gün önce kendisini ziyaret ettiğini belirterek, şunları söyledi: "Annesi, 'keşke çocuğumun cenazesini bulsam, mezarı olsaydı da her gün düşünmeseydim' dedi. Dağda olmasından yana değildi. İki gün sonra cenazesi gelince de 'Allah dualarımı kabul etti, çocuğumu bana gönderdi' dedi. Hiçbir ana oğlunu musalla taşında görmek istemez. Ama oraya çıkan bu şekilde gelir." Köylerinde benzer bir olay olmadığını, ölen korucu da bulunmadığını ifade eden Arat, Komisyon Başkanı Naci Bostancı'nın "Ölüm haberini aldıktan sonra neye öfke duydunuz?" sorusuna, "35 yıllık meselenin çözülmeyip buraya kadar gelmesine, bu duruma getirenlere öfkemiz var. Kaçırıp 2 sene eline silah veren PKK'ya, okuldan kaçırılmasına, korunamamasına. Öfkemiz eşittir, her yöne sebep aranabilir. En büyük tepkimiz PKK'ya" yanıtını verdi.