Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı bu önemli özellik nedeniyle Avrupa Konseyi tarafından “Flora Biyogenetik Rezerv Alanı”, yani bitki örtüsü açısından soyu tükenmekte veya genetik çeşitliliği çok azalmakta olan bir canlı türü ya da topluluklarını korumaya yönelik uluslararası düzeyde koruma alanı olarak kabul edidi. Milli Parkta bugüne kadar tespit edilebilen bitki türü sayısı 804 iken, bunlardan 6 tanesi nadir ve endemik tür olarak adlandırılıyor.
Kuşadası’ndaki Milli Park’ta inceleme yapan Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, “Bunlardan Aydın Ölmezçiçeği parlak sarıçiçekleri nedeniyle ‘altın otu’ olarak da anılmaktadır. Çiçeklerinin yapısı ve ömrü uzundur. Bu tür IUCN Kırmızı Listesi’nde ‘Kritik Düzeyde tehlikede’ olarak yer almaktadır. Bir taksonun bu gruba konmuş olması çok yakın gelecekte yok olma riski altında olacağını göstermektedir. Milli parkta korunma altında olan bu bitkinin doğadan toplanması ve yaşam alanlarının tahrip edilmesi yasaktır. Dilek Yarımadasının kuzey bölgesinde Kavaklıburun-Dipburun arasındaki bölgede yoğun olarak görülmektedir. Kıyı Sarımsağı soğan, sarımsak ve pırasa gibi sebze türleriyle akrabadır. Soğanın dış kabuğu zarsı veya derimsi yapıda olup, soğancıklar birkaç tane, büyük ve sarımsı renktedir. Genellikle kıyıları sever. Kıyısal yamaçlardaki kireçtaşı oluşumları ile kayalık, stepik ve bozulmuş habitatlarda rastlanır. Ulusal açıdan nadir bir türdür. Türkiye, Ege adaları ve Milli park için endemik değildir, ancak Türkiye’de ilk kez Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda bulunması nedeniyle önemlidir. Yoğun olarak Dilek Yarımadasının kuzeyinde Aydınlık Koyda ve yarımadanın güneyinde az da olsa Karina falezlerinde görülmektedir. Böylesine önemli türlerin bulunduğu Milli Parkta, yanı başında yüzenlerin bilgi yetersizliğinden farkında olamadığı bu türlerin tanıtılması ve bu konuda bilinçlendirilmeleri bu türlerin korunmasına katkı yapacaktır. Tüylü Çan Çiçeği, Türkiye’de endemizm oranı en yüksek cinsler arasındadır. Mayıs ayında çiçeklerini açmaya başlar. Çoğunlukla Milli Parkta ve Kuşadası Körfezi’nin kuzey kesimlerindeki kayalıklarda görülen bir türdür. Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) Kırmızı Listesi’nde ‘Hassas’ kategorisinde yer alan bir türdür. Mevcut yaşam alanları korunamadığı takdirde yakın gelecekte ‘Tehlike Altında’ya da ‘Nesli Tükenmiş’ türler arasına girebileceğini göstermektedir. Milli Parkın Güney kesiminde yoğun olarak Eskidoğanbey Köyü çevresinde, Karina Falezlerinde, Olukludere Kanyon’unda, kuzey kesiminde az da olsa Kanyon girişinde görülmektedir. Büyük Çiçekli Mürdümük ilk kez 1997 yılında Dilek Yarımadasında, Kalamaki orman yolu üzerindeki dere kenarında 200 metre de görülmüştür. Bugüne kadar çekilmiş bir fotoğrafı bulunamamıştır. Bu türün bulunması ve fotoğraflanması çalışmalarımız sürmektedir. Anadolu Ebegümeci makiler arasında genellikle 300 metre yükseklikte görülür. Davutlar Beldesi’nin 9 km. güney batısında 230 metre yükseklikte kayıt altına alınmıştır. Bu hem bu tür hem de dünya için tek örnektir. Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’na endemik olan Anadolu ebegümeci, 1965 yılında Türkiye’nin batısında tespit edilerek tanımlanmıştır. Tür, doğal ortamında oldukça nadir bulunmakta ve IUCN Kırmızı Listesinin Tehlike Altında kategorisinde yer almaktadır. Bugüne kadar çekilmiş fotoğrafı bulunamamıştır. Nakil Çiçeği, bu tür, dünyada yalnızca Batı Anadolu’da yetişmekte olup, İzmir-Tire üzerinde 200-300 metrelerde ve Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda kayıt altına alınmıştır. Endemik olan bu tür IUCN Kırmızı listesi’nde Türkiye için yayılış açısından ‘Endemik’ ve dünya genelinde ‘Nadir’ tür olarak yer alır. Bugüne kadar çekilmiş bir fotoğrafı bulunamamıştır. Milli Parkta bulunan nadir ve endemik türlerin korunması ve tanıtımına yönelik Doğa Koruma ve Milli Parklar ile WWF-Türkiye işbirliğiyle bilinçlendirme projesi kapsamında broşür, poster ve CD’ler hazırlanmıştır. Bu önemli bitki türleri hakkında bilgilenmek isteyenler DKMP Mühendisliğinden, Milli Park kapısı ve ZTM’den bu kaynakları temin edebilirler” dedi.
Bahattin Sürücü, “Binlerce endemik bitki türüne sahip olan ülkemizde farklı meslek grupları adı altında bitki kaçakçılığı yapan birçok insanın yakalandığını basından izlemekteyiz. Bu nedenle önemli bitki türlerimizin tanıtılması sağlanmalı ve korunmaları konusunda duyarlılık yaratmalıyız. Milli parka gelen ziyaretçiler genellikle piknik ve deniz amacıyla gelmektedir. Gelen bu ziyaretçilere yanı başından geçtikleri bitkilerin dünyada çok nadir bulunduğu anlatılmalı, korunmaları konusunda duyarlılığa teşvik edilmeli ve bilinçlendirilmelidir” diye konuştu.