31 Mart 2019 tarihinde yerel seçimler gerçekleştirildi. 1 Nisan 2019 tarihinde Türkiye’nin %99,5 sayımı bitirildi.

          Fakat, İstanbul’daki sayım bu yazının yayınladığı 15.04.2019 tarihine kadar henüz tamamlanamadı.

          Dünyada bilim ve teknoloji hızla ilerliyor.

          Nasa’nın kara deliğin fotoğrafını geçen hafta yayınladı.

          Bilim insanları, kuantum bilgisayarı kullanarak zamanın yönünü tersine çevirdiklerini duyurdular. Rus, Amerikalı ve İsviçreli bilim insanlarının yürüttüğü çalışmanın temel fizik kurallarına ters düştüğü ve evreni yöneten kurallarla ilgili algıları kökünden değiştirme potansiyelinin olduğu belirtiliyor. Araştırmacılar, deneyin elektronlar ve kuantum fiziği kullanılarak gerçekleştirildiğini ifade ediyor ve "En basit benzetmeyle bilardodaki açılış vuruşuyla dağılmış olan topların tekrar başlangıçtaki yerlerine dönmesine benzer bir eylemi gerçekleştirdik" diyor.

          Peru'da 43 milyon yıl öncesine ait dört bacaklı, ayakları perdeli ve toynaklı balina fosili bulundu. Paleontologlar, deniz memelisinin bedeninin dört metre uzunluğunda olduğuna ve bacaklarıyla hem yüzüp hem de karada yürüyebildiğine inanıyor. Araştırmacılar bulunan fosilin balinaların gelişimi ve nasıl yayıldıklarına ışık tutabileceğine inanıyor.

peru.jpg

          İnsanlık böylesi büyük adımlar atarken Türkiye yerel seçime ilişkin sayımı gerçekleştiremiyor ve sonuçları açıklanamıyor.

          Türkiye’nin bu görünümü yurt dışındaki izlenimini son derece olumsuz etkilemektedir.

          Bu durum, iç hukukumuz açısından da tartışmaları beraberinde getirmektedir.

          Hukuk devletlerinde, devlet gücü hukuk kurallarıyla sınırlandırılır. İnsanların hak ve özgürlükleri tanınır. Tanınan bu haklar ve özgürlükler, devlet tarafından korunmaktadır. Hukuk devletindeki vatandaşların hakları, hukuksal güvence altında bulunmaktadırlar. Devletler hukuk kurallarına bağlı olmak zorundalardır. Yasalarda da, bu haklar güvence altına alınmıştır. Bunun anlamı hukukun devleti de, bireyi de bağlaması ve hakların güvence altına alınmasıdır. Buna hukukun üstünlüğü ilkesi denir.

          Hukukun evrensel kurallarına uyulmadığı ve saygı gösterilmediği, temel özgürlüklerin ve hakların güvence altına alınmadığı, adaletli bir düzenin gerçekleşmediği bir ortamda, hukuk devletinin varlığından söz edilemez.

          Seçme ve seçilme hakkı Anayasal bir haktır. Bunu anlamı Anayasa ile belirlenip, güvence altına alınmasıdır.

          İstanbul’da 31 bin 124 sandıkta 10 milyon 560 bin 963 kişi seçme hakkını kullandı. Aday olan Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım da seçilme hakkını kullandı.

Hukuk, seçimlerin güvenli bir ortamında gerçekleştirilerek, sayımın yapılmasını ve sonuçların açıklanarak, hak sahibine derhal hakkının teslim edilmesini emretmektedir. Bu kurallar, hem devleti hem de bireyi bağlamaktadır.

          Hukukun üstünlüğü ilkesinin üzerinde hiç kimse ve hiçbir kurum bulunmamaktadır.

          Bu nedenlerle, İstanbul’da seçim sonuçlarının 2 haftadır açıklanamaması ülkenin itibarını ve hukukun üstünlüğü ilkesini zedelemektedir.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!