Halil Mehmet Çambel'in (25) hayatı lise öğrencisiyken tanıştığı bağımlı arkadaşı ile sevgili olduğunda değişti. Çambel, “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek uyuşturucuya başladı. Bir yıl sonra ise uyuşturucu bağımlısıydı. Önce okulunu terk etti, ardından uyuşturucu satın almak için hırsızlık yapmaya başladı. Gasp ve hırsızlık suçlarından hakkında dava açıldı. Tutuksuz yargılanan Çambel, uyuşturucu madde kullanımına bağlı beyin kanaması geçirdi. 90 gün komada kalan genç, geçirdiği 3 ameliyattan sonra hayata tutundu ancak hem zihinsel hem fiziksel engel oluştu. Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yüzde 84, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yüzde 96 engelli raporu verdiği Çambel, tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu.

'OĞLUMUN BANA İHTİYACI VAR'

Yargılandığı davalardan aldığı cezalarla Çambel'in cezaevi mahkûmiyeti de 18 yıla ulaştı. Halil Mehmet Çambel, 24 Mart 2018'de Sincan Kapalı Cezaevi'ne konuldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 26 Mart 2018 tarihli izniyle Anne Öznur da bakıma muhtaç oğluna refakat için cezaevine girdi. Cezaevi yerleşkesi içerisindeki revirde oğlu ile 4.5 ay kaldı. Çambel, tedavisi için 2018 yılı Eylül'de İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda mahkûmların kaldığı sağlık merkezine gönderildi. Anne Öznur, “Şimdi gönderildikleri yerde kalmama izin verilmedi. Onun bana ihtiyacı var, belden aşağısı tutmuyor, ihtiyaçlarını gideremiyor. Cumhurbaşkanıma yalvarıyorum, 'Cumhurbaşkanı affı' ile oğlumu affetsin, evden ona bakayım. Zekâ geriliği var, şu an 10 yaşındaki bir çocuğun zekâsına sahip. Hafıza kaybı yaşadı, hiçbir şey hatırlamıyor” dedi.

'TUTUKLAYIN DİYE YALVARDIM'

Oğlunun uyuşturucuya başlamasıyla hayatlarının mahvolduğunu belirten anne Öznur yaşadıklarını şöyle anlattı: “Oğlum liseye başladığında tanıştığı bir kız arkadaşıyla hayatı değişti. 17 yaşında uyuşturucuya başladı. Bir yıl sonra haberdar olduk, bağımlı hale gelmişti. Tedavi etmek için AMATEM'lere, tedavi kliniklerine götürdük. Ne yaptıysak bu illetten uzaklaştıramadık. Uyuşturucu parası için hırsızlık yapmaya başladı, gözaltına alındı. O dönem, 'Tutuklayın' diye yalvardım, 'Belki cezaevine girerse uyuşturucuyu bırakır' diye. Her seferinde adli kontrol ile serbest bırakıldı. Evdeki eşyaları çalıp satarak uyuşturucu almaya başladı. Oğlum elimizden kayıp gitti. Tüm ailelere sesleniyorum; çocuğunuza sahip çıkın. Bu uyuşturucu illetine bulaştığında hem kendi hayatı hem de sizin hayatınız mahvoluyor.”

BAŞSAVCILIK İZNİYLE REFAKATÇİ

Cezaevine giren Çambel'in bakıma muhtaç olması nedeniyle annesi de yanında 4.5 ay geçirdi. Anne Öznur Çambel, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tüzüğü'nün 116/3'üncü maddesi kapsamında verdiği izin ile oğluna cezaevi kampusunda refakatçi olarak baktı.

AVUKAT: HAPİS CEZASI FONKSİYONUNU YERİNE GETİREMEZ

Aile avukatı Veli Kargın, af talebiyle ilgili şunları söyledi: “Toplum düzeni ve hukukun gereği olarak her suçlu cezasını çekmelidir. Ancak burada özel ve insani bir durum oluşmuştur. Beyni hasar görmüş olan ve engelli olduğu sağlık kurulu raporuyla tespit edilmiş hükümlü Çambel'e uygulanacak hapis cezasının yeniden suç işlemeyi engelleme ve onu topluma kazandırma fonksiyonunu yerine getirmesi mümkün değildir. Hem zihinsel hem de fiziksel engeli oluşan hükümlü özel bakıma muhtaçtır ve bunu en iyi şekilde ailesi yerine getirebilir. Bilinçli konuşamamakta, yürüyememekte, yardım almadan ayakta dahi duramamaktadır. Duruma uygun en etkili yol ise Anayasa'nın 104'üncü maddesinde düzenlenmiştir. Sürekli hastalık veya sakatlık sebebiyle Cumhurbaşkanı'nın cezasını hafifletme yahut kaldırma yetkisi bulunmaktadır.”