Emine Erdoğan, Bağcılar'da Hayat Paylaşım ve Dayanışma Derneği  (HAYPADER) tarafından Spor Toto Teşkilat Başkanlığı, İstanbul İl Emniyet  Müdürlüğü, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bağcılar Belediyesi'nin  destekleriyle hayata geçirilen Özel Eğitim Uygulama Okulu'nun açılışına katıldı.

HAYPADER Özel Eğitim ve Uygulama Okulu'nun temelinde, demir ve çimento  kadar sevgi ve iyilik düşüncesinin, hayırseverlik bilincinin ve dayanışmanın asil  ruhunun var olduğunu belirten Erdoğan, "Hayırseverlik, insan sevgisi temelinde  yükselen öyle bir bilinç ki, toplumu da yüceltiyor. Verdiği haz, havaya, suya,  toprağa karışıp, kainatta yol alıyor. O nedenle, yapılan en ufak iyiliğin  dünyanın uzak köşelerinde büyük yansımaları olduğunu biliyoruz. İnsanların  birbirine olan güvenini artırıyor." ifadesini kullandı.

Zaman zaman, hayırseverliğin zengin insanlara mahsus bir unvan  olduğunun düşünüldüğünü belirten Erdoğan, "Halbuki hayırseverlerin ortak bildiği  bir sır var ve o da sahip olduklarını paylaştığında bereketin artmasıdır." dedi.  

Anadolu irfanının bunu kendilerine her zaman gösterdiğine işaret eden  Erdoğan, normal şartlarda bir kişiye yetmeyenin, paylaşıldıkça çoğaldığını,  kimyasının değiştiğini, iki kişiye yetenin, üç kişiye de yeteceğini vurguladı.

Erdoğan, hayırseverliğin de çeşitli olduğunu dile getirerek, şunları  kaydetti:

"Yeri gelir paranız vardır, bir okul, cami, hastane yaparsınız. Yeri  gelir arkanızda bekleyen bir engelli kardeşinize sıranızı verirsiniz. İki  hareketin değeri de aynıdır. Çünkü ikisinin de özü, kendimizi değil,  karşımızdakini düşünme erdemine dayanır. Ölçüsü ne olursa olsun, dünyaya  yaydıkları iyilik, sevgi için ve en önemlisi örneklikleri için bütün  hayırseverlerimizi tebrik ediyorum. Yaptıkları hayır, hem kendilerine, hem de  gelecek kuşakların hayatlarına büyük manevi hazlar katacaktır. İnanıyorum ki, bu  okul da, nice evladımızın ve ailesinin hayat yüklerini hafifletecektir."

"BİRLİKTE YAŞAMANIN ÖZÜ OLAN NEZAKETİ ELDEN BIRAKMAMAMIZ GEREKİYOR"

Emine Erdoğan, son zamanlarda engelli bireylerin özel ihtiyaçlarına  uygun pek çok eğitim kurumu açıldığına dikkati çekerek, Türk toplumunda bu konuda  artan bir farkındalık olduğunu ve her birinden ayrı ayrı memnuniyet duyduklarını  ifade etti.

Bilindiği gibi hükümetin de, ilk günden bu yana engelliler konusunda  büyük gayret gösterdiğini anımsatan Erdoğan, "Engellilerin eğitiminden  istihdamına kadar tüm sorunlarla yakından ilgileniyor. Son 17 yılda, 55 bine  yakın engelli memur istihdam edildi. Bu, 55 bin kişiyi kendi öz güveniyle  buluşturmak, bağımlılık zincirlerini kırmak demek. Engelli memurlarımız artık  istedikleri yere tayin edilebiliyorlar. Özel sektörde daha çok istihdam  ediliyorlar. İstihdama giden yolda en önemli adım ise, eğitimde fırsat eşitliği  sağlamaktır. Bu çerçevede, hem Milli Eğitim Bakanlığımız, hem de belediyelerimiz  donanımlı tesisler kuruyorlar. Sanat ve spor alanında her gün yeni bir başarı  hikayesi duyuyoruz. Bütün bunlar, engelli kardeşlerimiz için bir lütuf değil,  insan hakkının teslimi demektir." diye konuştu.

Engelli bireylerin hayata katılabilmeleri için ihtiyaç olan şeyin ince  işçilik ama daha önemlisi ince fikirlilik olduğunu kaydeden Erdoğan, şehirlerin  mimarisi kadar, bu konuda gösterilecek dikkatin de önemli olduğunu vurguladı.

Erdoğan, engellilere tahsis edilmiş park yeri, yürüme yolu, asansör  gibi imkanların bazen şuursuzca kullanılabildiğini ifade ederek, "Bu, engelli  kardeşlerimizin hayatında daha büyük bariyerlere dönüşüyor. Bir yere engelli  tabelası asmakla iş bitmiyor. Bütün mesele, herkesin buna uygun tavır  sergilemesi. Birlikte yaşamanın özü olan nezaketi elden bırakmamamız gerekiyor. Tüm vatandaşlarımızı, engelli bireylerin öncelik hakkını koşulsuz olarak  kendilerine teslim etmeye davet ediyorum." şeklinde konuştu.

"BÖYLE BAŞARILARIN ÖNÜNDEKİ TEK ENGEL, ZİHİNSEL BARİYERLERDİR"

Açılışını yaptıkları bu eğitim yuvasının da, toplumda bu bilincin  artırılması noktasında elinden geleni yapacağını ve ailelere rehberlik vereceğini  ifade eden Erdoğan, engelli bireyler kadar ailelerinin de desteğe ihtiyacı  olduğunu bildiklerini, onların yükünü hafifletmenin toplumsal sorumlulukları  olduğunu belirtti.

Emine Erdoğan, okulun mimari tasarımının yerli ve yabancı örneklerden  faydalanarak yapılmış, çağdaş standartlara sahip olduğunu aktararak, bu titiz  çalışmaların tüm hayırseverlere örnek olmasını temenni ettiğini dile getirdi.

Bu okuldan sanat ve spor alanında nice cevherlerin çıkacağına da  gönülden inandığını ifade eden Erdoğan, "Yeter ki biz, yetenek avcılığı yapalım  ve yeteneklerin gelişip büyüyeceği ortamlar oluşturalım. Böyle başarıların  önündeki tek engel, zihinsel bariyerlerdir. Onları aşabilirsek, bedensel  engelleri de aşabiliriz. Mevlana Hazretleri bakın ne diyor; 'Bir can var canında,  o canı ara/Beden dağındaki gizli mücevheri ara/Ey yürüyüp giden dost, bütün  gücünle ara/Ama dışarıda değil, aradığını kendi içinde ara'. Güçlü Türkiye  olmanın ön koşullarından biri, tüm bireylerimizin kendini güçlü hissetmesidir."  dedi.

Türkiye gibi, cömertliğin, yardımseverliğin adeta bir iklim koşulu  olduğu bir ülkede, birbirine sahip çıkmanın hayatın doğal sonucu olduğunu  kaydeden Erdoğan, sözlerini, "Böylesi dayanışmalar, bizi huzurlu yaptığı gibi  moral değerler adına da yüceltir. Doğrusu böyle meziyetlerle donatılmış bir  topluma, kültüre ait olmak hepimiz adına gurur verici. Bu milli özelliğimizi  gelecek kuşaklara aktarmak da, ödevlerimiz arasındadır. Evlatlarımızın ruhuna  merhamet, yardımseverlik tohumu atalım ki, gelecekte bunlar meyve versin.

Biz toplum olarak büyük bir aileyiz. Bu büyük ailemize karşı nezaketi,  anlayışı, hoşgörüyü elden bırakmazsak, ilişkilerimizin kalitesi artar. Dayanışma  ve birbirine sahip çıkma fikri, toplumumuzun ömrünü uzatır. Bize bu duyguları  ilham eden, bu anlamlı yatırım dolayısıyla Demirören ailesi başta olmak üzere tüm  hayırseverlerimize teşekkür ediyorum. Kıymetli çabaları için, kendilerine engelli  evlatlarımız, ailelerimiz adına şükranlarımı sunuyorum. Okulumuzun hayırlara  vesile olmasını diliyorum. Bu eğitim yuvası çocuklarımıza ve geleceğimize armağan  olsun." diyerek tamamladı.

Konuşmasının ardından Emine Erdoğan'a HAYPADER Özel Uygulama Okulu  öğrencisi Affan Aydın kendi çizdiği resmi hediye etti.

Okulun açılış kurdelesini Emine Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet  Muharrem Kasapoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve eşi Hatice Nur Yerlikaya,  İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Levent  Yazıcı, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, iş insanı Yıldırım Demirören,  HAYPADER Başkanı Revna Demirören, HAYPADER Başkan Yardımcısı Monik İpekel ve  derneğin yönetim kurulu üyeleri birlikte kesti.

Daha sonra, okulun teknoloji ve uygulama sınıflarını ziyaret eden  Erdoğan'a okul hakkında bilgi verildi. Erdoğan burada engelli öğrenciler ve  velileriyle bir araya gelerek onlarla sohbet etti. Ziyaret esnasında Kazak Türkü  olan 9 yaşındaki Aijan Erol ve 4 yaşındaki Aslı Sare Hayır "Rabia işareti"  yaparak Emine Erdoğan ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

Ayrıca, Erdoğan ve HAYPADER Başkanı Demirören, okul içerisindeki 15  Temmuz Anıtına da çelenk bıraktı.

HAYPADER ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA OKULU HAKKINDA

HAYPADER Özel Eğitim Uygulama Okulu İstanbul'da yaşayan 1. ve 2.  kademe öğrencilerin, ihtiyaç sahibi, fiziksel veya zihinsel engelli çocukların  eğitim görmesi için kuruldu.

Toplamda 33 derslikten oluşan okuldaki 24 grup derslikleri, 6 bireysel  eğitim derslikleri, 3 çift engel derslikleri milli eğitimin ihtiyacı  doğrultusunda düzenlendi.

Özel Eğitim Uygulama Okulunda ayrıca, 1 görsel sanatlar atölyesi,  uygulama evi, 2 rahatlama odası, duyu algı odası, müzik odası, mescit,  fizyoterapi ve spor salonu, yemek salonu ve bakım odaları bulunuyor.