Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin eylülün son haftasına kadar Fırat’ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunu fiilen başlatmakta kararlı olduğunu belirtti. Erdoğan, AB’ye de seslenerek, “Şu anda İdlib tehdidi var... Biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Destek verecekseniz verin, vermeyecekseniz kusura bakmayın bir yere kadar bu işe katlandık, katlanıyoruz. Bu yükü sadece biz mi çekeceğiz?” diye konuştu. AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle:

ÜÇÜNCÜ GEMİ: Doğu Akdeniz’de kendimize ait iki sondaj gemimiz, iki sismik araştırma gemimiz var. Bir ihtimal belki üçüncü sondaj gemimizin de gelme durumu söz konusu olabilir. Gemilerimiz Doğu Akdeniz’de. Uçaklarımız her an hazır.
KORKAKLARI TANIDIK: Ülkemize yönelik yaptırım tehditleri bizi korkutmaz, geri adım attırmaz. Biz sürekli birilerinden korkar halde yaşarsak, yaşama hakkımız olmaz. Önümüzdeki dönem yeni ve gerçekten tarihi gelişmeleri hep birlikte yaşayacağız. Biz bu yolda yürürken birçok korkakları da tanıdık. Bugün parlamentoda olan siyasi partilerin içerisinde de bu korkakların boyunu posunu gayet iyi biliriz. Gazi Mustafa Kemal Sivas’ta manda anlayışını kabul etmemişti. Bunlar mandacı, bunlarda yürek yok.

MANDACI ZİHNİYET: 3 milyon 650 bin Suriyeliye 8 yıldır ev sahipliği yapıyoruz. Muhalefet ise ‘Geldiğimiz anda bunları kovacağız’ diyor. Bazı illerde Suriyeli sığınmacıları kovanları görüyoruz. İşte bunlar mandacı zihniyet.

KUSURA BAKMAYIN: Şu anda İdlib tehdidi var. Afganistan’dan gelenler var. Bir taraftan geliyor, bir taraftan geri gönderiyoruz. Bu yolculuk bizi farklı yere götürebilir. Böyle oldu oldu, olmadı biz de kapıları açmak zorunda kalırız. Yani destek verecekseniz verin, vermeyecekseniz kusura bakmayın bir yere kadar bu işi katlandık, katlanıyoruz. Bu yükü sadece biz mi çekeceğiz? Siz de nasıl taşınırmış bunu görün bakalım. Sığınmacı yükünün paylaşımı konusunda AB başta olmak üzere dünyadan gereken desteği almak için bunu yapmak zorunda kalabiliriz.

YENİ SIĞINMACI AKINI: İdlib’deki gelişmeler Türkiye’ye yönelik sayıları milyonları bulacak yeni bir sığınmacı akını tehlikesini ortaya çıkardı. Rusya ile yakın iş birliği içinde İdlib’i güvenli halde tutarak, insanların evlerinde yaşamalarını temin etmeye çalışıyoruz. Fırat’ın doğusu ile Irak sınırı arasındaki Suriye topraklarını da güvenli hale getirecek adımlar atıyoruz, ABD ile bu konuda bir mutabakata varma çabasındayız.

EYLÜLÜN SON HAFTASI: Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki duruma daha fazla seyirci kalma şansı yoktur. Eylülün son haftasına kadar Fırat’ın doğusunda güvenli bölge oluşumunu fiilen başlatmakta kararlıyız. ABD’li dostlarımızla birlikte yapmak en ideal yoldur ama böyle bir zemin oluşmazsa hazırlıklarımız tamam, kendi imkanlarımızla bu işe başlayacağız. Hedefimiz ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizden en az 1 milyonunu 450 kilometrelik sınır hattı boyunca oluşturacağımız güvenli bölgede iskân etmektir.

‘Artık bu sistemden geriye dönüş olmaz’

CHP’nin yeni sistemden hazımsızlık duymasının nedeni, sistemin getirdiği büyük demok-ratik dönü-şümdür. CHP ve şürekası imtiyaz-larını kaybettikleri için rahatsız oluyorlar. Ancak CHP ve ortakları içine sindirse de sindirmese de artık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden geriye dönüş yoktur. Uygulamadan veya eski alışkanlıklardan kaynaklanan bazı eksiklikler olabilir. Yürüttüğümüz kapsamlı çalışmayla tüm eksikleri belirledik ve çözüm yollarını ortaya koyduk. Sorun alanlarının çoğunun sistemden değil uygulamadan kaynaklandığını tespit ettiğimiz için işimiz nispeten kolay.

FİTNE FÜCUR TACİRLERİ:
Bizim milletimizden başka yaslanacak hiçbir dayanağımız yoktur. Mahallemizde, beldemizde, ilçemizde, ilimizde, ülke genelinde bu anlayışla hizmet eden dava adamlarının emeğini, kibirleri boylarını aşanların kaprislerine feda etmedik, etmeyeceğiz. Hiçbir şehrimizin fitne fücur tacirlerine prim vermeyeceğine inanıyorum.