“(AFAD dışında neden yardımlara izin verilmiyor? Neden buna gerek duyuldu?): “Koordinasyonu AFAD yapmak zorunda. Koordinasyon merkezleri kurduk. Sahayı başıboş biçimde bırakırsak kaos çıkar. Örnek vereyim. Bir TIR geldi. Nurdağı’nda hasar var dedi ve orada durdu. Öbür TIR da oraya gidiyor, öbür TIR da oraya gidiyor. Öbür taraf ne olacak? Bunu dengeli şekilde dağıtmamız lazım. Yardımın nereden geldiği önemli değil, 85 milyon kişi Allah razı olsun yardım ediyor. Herkesin yardımını biz kabul ediyoruz. Dua ediyoruz, teşekkür ediyoruz ama yardımı tek elden dağıtmak zorundayız. Kim dağıtmak istiyorsa söylüyor. Diyor ki ben bir kamyon battaniye getirdim, ne yapayım. Diyoruz ki sen bu battaniyeyi al şuraya götür, şurada dağıt.

HAKSIZLIK OLUR

Sonuçta onu dengeli ve hakkaniyetli dağıtmak zorundayız biz. 85 milyona o desteği sağlamak zorundayız. Bunu böyle yönetemezsek eğer bir kaos ve haksızlık olur ve farklı bir yere gider iş. Yoksa kim ne isterse yardım getirebilir, yardım yapabilir ve bu yardımı AFAD’ın koordinasyonunda ilgili neresi gösterilmişse, kendi mi dağıtmak istiyor. Bunu da organize ederiz. İhtiyaçlara göre bunları dağıtmamız lazım. AFAD tıkır tıkır işliyor. Her dakika üzerine koya koya gidiyoruz. Bu dağılmadan kaynaklı da bu aksamalar ister istemez oluyor. Diyelim ki 12 saat, 24 saat geç geliniyorsa, bir gün sonra oraya uğranıyorsa ister istemez vatandaş da tepki gösterebiliyor. Ama şu var, devlet her şeyi yapıyor diyor vatandaş. Devlet tüm imkânlarıyla geldi diyor. Bizler sahadayız.