Melih Aşık başından geçen hikayesini şu sözlerle anlattı:
Öğle sonrası bir telefon geldi... 0536 ile başlayan bir telefon arıyor...
- Buyrun?
- Adınız M. Melih Aşık mı?
- Evet..
Adresiniz şu mu?
- Evet doğru...
- Ben x Bankası sigorta ve finans bölümünden arıyorum...
- Buyurun...
- Siz bankamızda sigorta yaptırmışsınız ancak hesap hareketsiz görünüyor... Uzatmayı düşünür müsünüz?
- Ben sigorta yaptırdığımı hatırlamıyorum.
- Banka sözleşmeleri çok küçük harflerden oluştuğu için gözden kaçıyor. Kart muamelesi sırasında size sigorta da yapmışlar...
- İyi peki şimdi ne yapayım?
- Birikmiş 989 lira paranız var... Onu geri alabilirsiniz ya da poliçenizi uzatırız... Hangisini tercih ederseniz...
- Mmm parayı geri alayım...
- Peki şimdi size bir çağrı gelecek... Tek tek numaralara basarak şifrenizi girin... İşlem tamamlansın. Paranız derhal hesaba geçer...
- Banka benim şifremi biliyor, parayı hesabıma geçirsin, benim ayrıca şifreyi girmeme gerek yok...
- Biz ayrı bir bölümüz, parayı hesabınıza geçirmek için şifreyi girmeniz gerekiyor.. Hem sadece tuşlara basacaksınız kimseye şifrenizi açıklamayacaksınız...
- Ben sizi 10 dakika sonra arayayım... dedim.
Sözü edilen o bankanın müşteri temsilcisini aradım...
- Böyle böyle oldu diye anlatmaya başlarken müşteri temsilcisi sözümü kesti..
- Onlar dolandırıcıdır...
- Daha hikayeyi dinlemediniz, dolandırıcı olduklarını nereden anladınız...
Müşteri temsilcisi güldü:
- Hiçbir banka müşterinin alacağını iade etmek için aramaz... Arayan belli ki dolandırıcı... Böyle vakaların olduğunu biliyoruz...
Vatandaş alacağınız var deyince çözülüyor şifresini veriyor siz iyi ki vermemişsiniz...