Çalışanların ve emeklilerin maaşlarına enflasyon oranı üzerinde bir miktar daha artış yapılması zorunlu olduğunu iddia eden Burhan Aydın, “Milli gelirlerin büyüklüğü kadar, gelirin dağılımı da hayati bir önem taşımaktadır. Sosyal politika uygulamaları, maliye ve para politikaları, ücret ve vergi sistemleri; milli gelirin adil bir şekilde paylaşılması ve ülkedeki en zenginle en yoksul arasındaki gelir farkının kabul edilebilir bir noktaya gelmesi için kullanılabilecek araçlardır. Gelir dağılımında adaletin sağlanması, ülkede en alt gelir grubu ile en üst gelir grubu arasında büyük uçurumları kapatacak, çatışmaya yer vermeyecek bir yapının kurulması ile mümkündür. Düşük gelir grupları, gelirleri ile giderlerini karşılayamamakta bırakın tasarruf ve servet birikimini, hayatlarını sürdürememektedirler. Böylece düşük gelir-borç, yeniden düşük gelir-borç kısır döngüsünü sürekli olarak yaşamaktadırlar. Etkin bir servet dağılımı önlemlerinin alınmadığı piyasa ekonomilerinde, servet artışı sadece serveti yüksek grupların eline geçmektedir” dedi.
Türkiye’nin yüzde 11 gibi büyük bir rakamla dünyanın en çok büyüyen ülkelerinden birisi olduğuna işaret eden Aydın, “Emeklilerin de maaşları biraz büyümeli, bu artışı bizde hissetmek istiyoruz. Emekliler ek destek istiyor. Kendi adımıza bir iş yapsak, kazancımızın yarısını destek primi olarak kesiyorsunuz. Yanımızda çalıştıracağımız kişinin primi, vergisi ve kazancımızın vergisi hepsini birden nasıl vereceğiz. Hiç olmazsa iş yeri açan emeklilerin, destek primini kaldırın da üretime katkımız olsun. Biz de biraz ekmek yiyelim, sıkıntılarımızı giderelim. Ramazan geliyor, emekliler sefaleti oynuyor. Bu ramazanı nasıl geçireceğiz diye düşünüyor. Yokluk, açlık içindeki emeklilerimiz zaten bütün bir yılı oruçlu gibi günlük bir öğünle geçiştirmeye çalışıyor. Bundan böyle her Ramazanda emeklilere destek olarak hiç olmazsa seyyanen 200 TL verilsin ki rahatça oruç tutalım” diye konuştu.