Coşkulu ve aralarına serpiştirdiği esprilerle yaptığı konuşmada Cemal Enginyurt dinleyenlerde 1950-60’lı yılların Anadolu fırtınası aynı zamanda, meydan hatibi Millet Partisi Lideri Osman Bölükbaşı’nı çağrıştırdı.

Tarih boyunca siyasete, doğru bildiği ideolojilere, ütopyalara sahip olduğu, imkânları ve ömrünü vakfeden insanlar hep olmuştur ve bundan sonra da olacaktır.

Bunların her hangi bir maddi kazanç beklentileri de yoktur aksine bu uğurda malını, mülkünü harcayanlar vardır.

Kesin inançlılar da diyebileceğimiz bu insanlar eğer siyasetçi iseler karşılarına her insanın reddetmekte zorlanacağı imkan ve fırsatlar da  çıkarılabilir..

Cazip teklifler de alabilirler ama onlar partileri ister sağcı ister solcu olsun fark etmez umutlarının peşinde koşmayı, misyonlarının nöbetçiliğini yapmayı ilke edinmişlerdir.

Vazgeçmezler...

Demokrasiye renk katan, değer kazandıran bu karakter abidelerini Mescid-i Aksa’nın kapısında 1970’lere kadar sadakatle nöbet tutan bir  Osmanlı askerine benzetmek mümkündür.

1972 yılında içlerinde gazeteci İlhan Bardakçı’nın da bulunduğu bir grup siyasetçi ve iş adamı İsrail’e resmi bir ziyarette bulunurlar. Gezi programında bazı tarihi ve turistik yerleri ziyaret de vardır.

Bu kapsamda gerçekleşen  Mescid-i Aksa ziyaretinde gazeteci İlhan Bardakçı’nın dikkatini kapıda dimdik  duran doksan yaşlarında bir ihtiyar çeker.

Görünüş olarak üzerindeki asker üniforması kendinden daha eski,her tarafı yamalıklı bu ihtiyarı İlhan Bardakçı rehbere sorar.

Karşılığında da “ben bildim bileli, bu yaşlı adam burada bekler,ne kimseyi dinler ne de kimseyle konuşur,delinin teki herhalde” yanıtını alır.

İlhan Bardakçı konuşmak için yanına yaklaştığında yaşlı adam istifini bozmaz taki selam verilene  kadar…

Selama karşılık başını biraz çevirir “Aleyküm selam oğul” der.” Hayırdır baba,sen kimsin,burada ne yapıyorsun,” dediğinde de,kendini “Ben Iğdırlı Onbaşı Hasan’ım.diyerek tanıtır.

Devamında da Anadolu’ya vardığında yolun Tokat sancağına düşerse beni buraya nöbetçi bırakan Kolağam Mustafa Kumandanımın yanına git. Ellerinden benim için öp ve de ki.

“Kudüs’ü bekleyen 11.Makineli Takım Komutanı Iğdırlı Onbaşı Hasan o günden bu güne nöbetinin  başındadır. Nöbet yerini terk etmedi,tekmili tamamdır,hayır dualarını beklemektedir,”

İlhan bardakçı ellerini öper Allah’a ısmarladık diyerek vedalaştığında da “sağ olasın oğul. Bizim dünya gözüyle o mübarek Anadolu’yu görmek mümkün değil. Var sen selam götür, tanıdık, tanımadık herkese,” der.

Kesin inançlılardan, idealistlerden, fikriyatından ödün vermeyenlerden, halka hizmeti hakka hizmet belleyenlerden bu yiğit Osmanlı neferine benzeyen toplumda doğruluk örneği liderler, düşünürler, hizmet erleri vardır.

Örnek DP genel başkanı  Gültekin Uysal…

Türk siyasetinde gençliğinde Doğru Yol Partisi’nde başladığı siyasete duruşunu bozmadan DP Genel Başkanı olarak devam ettiren  Gültekin Uysal’ı  20 yılı aşkın  tuttuğu umut nöbeti açısından  Mescid-i Aksa neferi Osmanlı askerine  benzetmek mümkündür.

Gültekin Uysal’a bu nöbeti tutturan ise her halde Demokrat Parti’nin Saadet Partisi gibi bir misyon partisi olmasıdır.

Misyon partilerinin seçimlerde aldığı oy barajın oldukça altında olabilir ancak onlar  asıl gücünü özgül ağırlıklarından alır...

Örnek 2018 seçimlerinde Saadet Partisi Millet İttifakı içersinde yer almasaydı sağ görüşlü seçmen güvenle bu ittifaka, oy verir miydi?

(Ülke kalkınmasında geçmişteki iktidar dönemlerinde hizmeti olan veya bir düşüncenin temsilciliğini yapan ve tarihi geçmişe sahip misyon partileri bu özellikleriyle diğer partilerden ayrılır.)

Hangi türden olursa olsun günümüz şartlarında hazine yardımı almayan, aylık ya da yıllık düzenli geliri olmayan partilerde siyaset yapmak da bu partileri ayakta tutmak da kolay değildir.

2003 yılından bu yana siyasetin içinde olan Gültekin Uysal parti genel başkanı olduktan sonra bu yükü yıllardır ne hazineden ne de başka bir kaynaktan yardım almadan ayrıca kendisine yapılan cazip  ancak misyonu bitirecek teklifleri ellerinin tersiyle ittirerek sırtında taşıyor..

O nedenle bu tür misyon bekçiliği yapan parti liderlerine, il ve ilçe başkanlarına siyasetin cömert eli, demek daha doğru bir tanım olur.

Nitekim Aydın İl Kongre tutanaklarına harcanan 199 bin TL’nin 168 bin TL’lik kısmı  il başkanı Serhat Emanet’in bağışı olarak geçmiştir.

DP AYDIN İL KONGRESİNDE ÖNE ÇIKANLAR.

Yıldız Kenter-Şükran Güngör Tiyatro Salonunda yapılan kongrede Aydın’ın her ilçesinden partilerin geldiği görüldü. Yaşlıların çoğunlukta gençlerin azınlıkta olduğu salonda buna rağmen hareketlilik ve coşku vardı.

Kongrenin şüphesiz baş konuğu Genel Başkan Gültekin Uysal ve Ordu milletvekili Cemal Enginyurt idi.

Yerli önemli konuk ise Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve CHP milletvekili.Süleyman Bülbül’dü.

6’lı masa paydaşlarından İYİ Parti il başkanı Recep Taner dışında CHP İl Başkanı Ali Çankır. Saadet Partisi İl Başkanı Fatih Karahan, Gelecek Partisi İl Başkanı Suzan Yücel Milli ve DEVA Partisi İl Başkanı Meltem Gürler salondaydı.

Açış konuşmasında il başkanı Serhat Emanet demokrasi de Aydın’ın önemine vurgu yaptı.

Devamında da  bu kadar ihtilala  rağmen bu misyon millete hizmetten geri adım atmadıysa, bundan sonra da siyasetin deniz feneri, kuzey yıldız Gültekin Uysal liderliğinde hizmeti görev bilecektir, dedi.

Coşkulu ve aralarına serpiştirdiği esprilerle yaptığı konuşmada Cemal Enginyurt dinleyenlerde 1950-60’lı yılların Anadolu fırtınası aynı zamanda, meydan hatibi Millet Partisi Lideri Osman Bölükbaşı’nı çağrıştırdı.

Genel Başkan Gültekin Uysal ise siyasi konuşmayı Cemal enginyur yaptığı için tarihten verdiği örneklerle süslediği konuşmasında ağırlıklı olarak nesli kesilmek üzere olan bir devlet adamı ve bir akademisyen profili çizdi.

İktidarın Suriye politikasını eleştirirken İhsan Sabri Çağlayangil’in Orta Doğu’da masada değilseniz bilin ki, birilerinin yemek masasındasınızdır, sözünü hatırlattı.

İktidarın Orta Doğu politikası hakkında da büyük milletlerin hissiyatı günübirlik oluşmamıştır o nedenle günü birlik politikalarla değişmez değerlendirmesinde bulundu.

Ayrıca tarımın ve gıda güvenliğinin milli güvenliğin bir parçası haline geldiğini ama iktidarın bunun farkında olmadığını sözlerine ekledi.

Tamamı yerel ve ulusal medyada yayınlandığı için burada özetin de özetinin yer aldığı konuşmasında Gültekin Uysal sergilediği performansla devlet adamlığında olgunlaştığını, siyasette de piştiğini göstermiş oldu.

Düzeltme İYİ Parti İl Başkanı Recep Taner bir önceki yazıda geçen İstanbul’a Meral Akşener ile istişare için giden temsilciler Kürşat Engin Özcan, Hasan Muti, Ahmet Ertürk ve Cihat Öztürk’ten ibaret olmadığını kendisinin o temsilciler arasında yer aldığını ve İstanbul’a gittiğini söyledi.