Bu hafta sizler için, 25 Ocak 2023'te dönemin Ak Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen'in milletvekili adayı olmak üzere istifa etmesiyle yerine getirilen ve 2 Ocak 2025’e kadar bu görevi sürdüren İl Başkanı Gökhan Ökten’in bu serüveninden yola çıkarak hayatın insanları nerelerden nerelere savurabileceğine odaklanan ve hayatlarınızda faydalanabileceğiniz dersler içeren bir yazı yazmak istedim.

Sevgili okuyucularım, 2025’teki bu ilk köşe yazımda, hepinize güzel bir hafta, tüm ülkemize sağlık, afiyet, mutluluk ve huzur diliyorum.

 

Bu hafta sizler için, 25 Ocak 2023'te dönemin Ak Parti Aydın İl Başkanı Ömer Özmen'in milletvekili adayı olmak üzere istifa etmesiyle yerine getirilen ve 2 Ocak 2025’e kadar bu görevi sürdüren İl Başkanı Gökhan Ökten’in bu serüveninden yola çıkarak hayatın insanları nerelerden nerelere savurabileceğine odaklanan ve hayatlarınızda faydalanabileceğiniz dersler içeren bir yazı yazmak istedim. 

Aydın Ak Parti İl Başkanı’nın uzun süre aynı kişi olmasından dolayı içe kapanan Parti teşkilatı Gökhan Ökten’le birlikte adeta bir fanusa girerek halktan iyiden iyiye uzaklaştı. Küskünleri ve partili olmasına rağmen teşkilata uğramayanlarıyla Aydın’da Ak Parti tanınmaz hale düştü.

Aslında Gökhan Ökten, herkes için yeni bir ışıktı. İlk sınavı da Sn. Erdoğan’ın asrın felaketi 6 Şubat depreminden bir gün önce yapılan mitingiydi. Miting öncesi ve sonrası görüştüğüm herkes "Gitmezdim aslında ama Gökhan Başkan'a destek için ordaydım." diyerek Partinin yeni kan bulmasını memnuniyetle karşılıyordu.

Yönetimini açıkladığında ise Aydın’ın çeşitli iş kollarından, her biri çevresinde sevilen ve sayılan insanların oluşturduğu enerjik ve genç bir kadroyla yol yürüyeceğini düşünerek kendisini alkışladık. Gökhan Ökten tebriklere karşı gayet mütevazi duruşu ve çalışma aşkıyla insanlarda olumlu bir izlenim bırakıyordu.  

Aydın, İstanbul gibi özellikle son yıllarda çeşitli demografik katmanlardan oluşan bir şehre dönüştü. Dindarı, seküleri, işçisi, çok zengini, eğitimlisi, çok şey bilen eğitimsiziyle kozmopolit bir yer haline gelen Aydın, her çeşit insana hitap edebilecek bir yapıya kavuştu. Gökhan Ökten’i biz de takdir ettik ve destekledik. Kendisiyle yaptığım bir röportaj ve Aydınpost’taki köşemde övgülerimi de sunmuştum. Fakat birkaç ay içerisinde bu Gökhan Ökten gitti başka bir Gökhan Ökten geldi. Önce etrafına, daha sonra kamuda görev yapanlara emirler yağdırmaya başladı. O kadar ki,

·         Halkla iç içe olması gerekirken Emniyetten koruma memuru talep etti ve korumalar ve lüks araçlarla gezmeye başladı.

·         Eşini Milli Eğitim’de görevlendirdi. Hala Gazipaşa Okulu’nda torpilli şekilde derslere giriyor, istemese girmiyor. Öğretmenler arasında bu durum tepkiyle karşılanıyor.

Öncelikle Ak Parti Aydın yönetimindeki ağır toplar bu duruma itiraz etmeye başladılar. Bizler de kendisini hafif bir dille uyardık, ama nafile. Tabii Sn. Ökten bu evrimi kendi içinde geçiredursun hayat da devam ediyordu. Seçim süreci başladı. Önceleri ilçenin akillerine danışmadan ilçe başkanı atamaları yaptı ve büyük tepkiler aldı. Sonra aday belirleme süreçlerinde demokratik olmayan adımlar attı. Bu durumun Partisini yıprattığını söyleyenleri pasifize etmek için ayak oyunlarına başvurdu. Her yaptığı usulsüzlüğe basit kılıflar uydurup basın açıklamaları yaptı. Biz basın toplantılarında söylediklerine itiraz ettik. Macun politikasıyla yaptıklarını aklamaya çalıştığını, böyle gitmeyeceğini dile getirdik. Parti yönetimi de yavaş yavaş hevesini yitirip kendi içine çekilmeye başladı. Çünkü Gökhan Ökten yanlışlarını söyleyenleri dinlemiyor ve söylenenlere değer vermiyordu.

 

Elinde az kişi kalınca yönetiminde bulunanların ilçe başkanı ve aday adayı olarak ayrıldıkları iddiasıyla Ankara gidip gelip durdu ve Genel Merkez’den yeni bir yönetim oluşturma hakkı istedi; Genel Merkez de gerekli izni verdi.

   

Yönetimine yeni yüzler, yeni insanlar almaya kalkıştı ancak tercihlerinde hataya düştü. Kimsenin tanımadığı, görevinden bihaber kişilerden garip bir yönetim oluşturdu. Şimdi size soruyorum sevgili okuyucularım. Her fırsatta gençlik kollarından geldiği iddiasıyla önümüze çıkan bir İl Başkanı bunu nasıl ve neden yapar? 

 

“Abi gibi gördüğü” parti büyükleri, teşkilatın önde gelenleri ve bizler, yerel yönetimler, medya tanıtım, teşkilat ve seçim işleri, mali işler ve sosyal politikalar gibi önemli görevleri neden beceremeyeceği bilinen insanlara verdiğini sorduk. Aldığımız cevaplar hiç de mantıklı değildi. Ve son yerel seçimlerde kimin kimi kullandığını ve Gökhan Ökten'in nasıl gaza getirilerek “Partinin umudu” noktasından “Partiyi Aydın’da bitiren adam” noktasına getirildiğini görmüş olduk.   

Evet bu kadar liyakatsiz insanı "sen büyüksün, sen başkansın, sen becerirsin" demesi için yanında tutan her yönetici gibi o da bu kitleyi yönetemedi. Her biri önce teşkilatına sonra da vatandaşa eziyet etme noktasına geldi. Eski binaya ne zaman gitsek kapıda onlarca vatandaşı taleplerini iletmek üzere sıraya girmiş görüyorken şehir dışındaki yeni binanın açılışına bile gönüllü hemen hemen hiç kimse gelmemişti. Ama yanındakiler "gayet güzel, kalabalık bir açılış yaptık" diyerek her zaman olduğu gibi Gökhan Ökten’in gözünü, kulağını kapattılar.

 

Sonra İl Kadın Kolları’na, bütün beceriksizliğine ses çıkartmayarak üstüne destek verdi. Daha önce sadece TV’de görebileceği birçok devlet büyüğü titrinden dolayı kendisine hürmet edince, herhangi bir siyaset üretecek kabiliyeti bulunmayan çevresindekiler de pohpohlayınca bu kadar kısa sürede gözünü yerel seçimlere dikti. Büyükşehir belediye başkan adayı olmayı kendine hak gördü. Demokratik bir ülkede yaşıyoruz; tabii ki olabilirdi. Ancak bu adımı AK Parti gibi geleneklerine ve teamüllere bağlı bir partide yapmanın daha naif yolları vardı. Aynen kamu kurum ve kuruluşlarında yaptığın gibi, “ben İktidar Partisi’nin İl Başkanıyım; benim dediğim olacak” demenin de naif yolları ve usulünün olduğu gibi.

    

Hızlıca geçmek istiyor ve hepinizin hemen hemen her gün yerel basında kendisiyle ilgili okuduğunuz skandal sayılabilecek haberleri tek tek anlatmıyorum. Yönetemediği ve yanındaymış gibi görünen kişilerin kendisinden aldıkları derslerle arkasından iş çevirerek yaptıklarıydı bunlar. Tüm bu gerçeklere rağmen pervasızca durmadan bildiğini okuyan, hesap soran herkesi saf yerine koyup hazırladığı basit cevapları kılıf gibi sunan bir İl Başkanı, etrafında toplanan çocukluk arkadaşlarının gazıyla gerçeklerden koparak büyükşehir belediye başkanı olma hayali kurmuştu. Aday olarak Mustafa Savaş belirlenince hayali suya düşmüş ve oluşturduğu güçle Partisinin adayına karşı çalışmalar yürütmeye başlamıştı bile. İşte bu noktadan sonra ipler koptu. Onu tanıyan ve sevenler bile artık yaptıklarını onaylamadıkları için hem ondan hem Partiden uzaklaştılar. Gerçek partililer ve Reis sevdalısı ilçe teşkilatları durumu anlayınca kazan kaldırdı. İster sevin ister sevmeyin, Recep Tayyip Erdoğan’ın belirlediği adaydı ve aleyhe çalışma yürütmek felsefelerine aykırıydı. İşte “Aydın’da Partiyi bitirdi” diye bu yüzden söylüyorum değerli dostlarım. Bunları, kendisi ve Partiyi yıpratmamak için keskin dille söylememeye gayret gösterdik hepimiz. Aydın’da, Özlem Hanım’ın diğer illerdeki belediye başkanlarına kıyasla çalışmalarından memnuniyet duymayan bir kitle oluşmasına rağmen Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Savaş'ın 100 bin fark yemesinin nedeni İl başkanı Gökhan Ökten’dir. İnanmayacaksınız ama bu gerçeği dile getiren herkesi partinin muhalifi veya Recep Tayyip Erdoğan’ın düşmanı ilan etme cüretinde bile bulundu. Parti kurucuları ve emektarları, milletvekilleri için partiden ihraç talebinde bulunmak istedi.

 

Kendi adıma konuşuyorum: Yaşı kadar Erdoğan'ın felsefesine hizmet etmişliğim var. Ancak, “Erdoğan’a hakaret ediyor bu adam” diyerek soracağım paraların hesabını vermemek için beni basın toplantısının yapıldığı parti binasına polis zoruyla almadı. Aslında o zaman nasıl bir yanlış yaptığını anlamalıydı. Beni içeri almadığı zaman etrafındaki kimse yanıma gelip bir şey deme cesaretini gösteremedi. Ona “etrafındakilerle yanlış yoldasın” demek için bekledim ama Gökhan Ökten bunu anlamadı.

 

Yazılarımda sürekli, bu görevi yürütme ve teşkilatı yönetme kabiliyeti olmayan, egolarına yenik düşmüş kötü niyetli bir insanın AK Parti gibi güçlü bir kurumsal kimliğe sahip bir partide İl Başkanı olmaması gerektiğini yazıp durdum. Bu hem benim görüşümdü hem sizin görüşünüzdü. Ben tek bir insanım. Neyi toplum kadar iyi bilip değerlendirebilirim ki? En çok da sizden spesifik bazı konularda yaşananlarla ilgili gelen toplumsal görüşü dile getirdim. Yani bugün Aydın AK Parti'yi böylesi bir felaketten hepimiz birlikte kurtardık değerli okuyucularım. Her birinizi değerli ve insani katkılarınız için kutluyorum. Beşer şaşar; tek tek bazen hataya da düşebilir. Ama memleketimizin insanının topluca baktığı yön daima doğrudur. Eğer çoğunluk bir görüşteyse, o her zaman doğrudur. Ak Parti Genel Merkezi de yine halkın sesine kulak verdi; Gökhan Ökten tüm propagandasına rağmen görevinden alındı. 

 

Sn. MEHMET ERDEM’ E GELELİM. Kendisiyle uzun siyaset yürüyüşünde çok anım var; onları sonra anlatacağım. AYDINPOST’taki birçok köşe yazımda, kendisi ve ailesine yönelik birtakım suçlamalara karşı çıktım. 10 Ocak’ta yapılacak AK Parti Aydın İl Kongresi’nden önce Gökhan Ökten görevden alınıp yerine Mehmet Erdem atanmış oldu. Mehmet Erdem 5 Eylül 1966 Aydın doğumlu. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü 1989’da bitirdi. Serbest ticaretle uğraşan Erdem, Aydın’daki birçok sivil toplum kuruluşunda görev aldı. Ak Parti'den Aydın 23. 24 ve 26. Dönem Milletvekili seçildi. TBMM’de Milli Savunma üyeliği, Tarım Orman ve Köy İşleri Komisyonu üyeliği ve sözcülüğü yaptı. Aydınlı AK Partililer, 21 yıl sonra yine İl Başkanlığı koltuğuna oturacak olmasından dolayı "AK Parti olarak yine kuruluş ruhuna dönüyoruz" diyerek sevindi. Sn. Mustafa Savaş'la rakipmiş gibi hareket eden Eski İl Başkanı Gökhan Ökten de kendince bu görevlendirmeden pay çıkarmaya çalışıyor. Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi yok misali, görüşmeye çağırılanlar arasından Mehmet Erdem Beyin başkan olarak görevlendirilmesini adeta "Mustafa Savaş’ın dediği olmadı; biz kazandık yine" tarafgirliği içerisinde tezahürat ve mutlulukla karşılamış. Bu son çırpınışlarına gelin hep birlikte gülelim. Zira Mehmet Erdem her şeyin farkında. İstişare kanalını daima açık tutan, kafası çalışan yüksek seviyeli bir adam. Siz kim, Mehmet Erdem kim? Kongrenizi gerçekleştirin ve yaptıklarınızın hesabını vereceğiniz güne kadar çekilin artık ki Mehmet Başkan, partiyi düşürdüğünüz yerden kaldırabilsin.    

Anıl Yetişkin'le Röportajım Makale: Anıl Yetişkin'le Röportajım