Baldızınızın kocası “bacanağınız” olur.

Karınızın kız kardeşine de “baldız” denir.

Şimdi bu da nereden çıktı diye soracaksınız.

Şöyle izah edelim.


 

Bacanak olarak çok şanslı olanlar var!

Hele bacanağı belediye başkanı olunca

Şansı daha da artanlar var…


 

İşte bu meşhur bacanak birden bire

İzmir Çeşme’de 24 milyon liraya villa alarak

Aydınlı iş insanına komşu olmuş,

Kahve bahane muhabbet şahane…


 

Sürücü kursunda çalışırken dört yılda bu zenginlik maşallah dedirtir.

Siz şimdi sürücü kursu da açarsınız bacanağa…

Birileri sorar herhalde bacanağa nerden buldun diye?


 

Bacanak zengin olur da

Oğlan durur mu?

O da milyonlarla oynar…

Aldı mıydı dört tane birden hisse alır bir kooperatiften…

Toplamda 14 milyoncuk yapar…


 

Parayı mı nerden kazandı?

Avukat ya kendisi

Herhalde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki davalara bakıyor Euro cinsinden!


 

Melih Gökçek modeli maşallah…

Baba oğul saltanatı, aile saltanatı.

Ankara’yı parsel parsel satmış deniyordu ya

Birde birader var o da biti kanlananlardan

Onun mahdumu beceriksiz!

Ama belediyeye geçince evi barkı değiştirenlerden kendisi…

Ayağında da 15 bin liralık marka ayakkabılar maşallah.


 

Peki, bu işler nasıl mı oluyor?

Diyelim bir inşaat başlatacaksınız villa ya da apartman…

İnşaat sahibi kişiler inşaat ruhsatı aşamasına gelene kadar

İmar müdürü bulunmayan belediyede

Kıvrana kıvrana dolanırken,

Makam katına çağrılıyorlar.

Telefonlar dışarda bırakılıyor.

Makamda oturan kişi söze başlıyor ve

Dümdüz söylüyor 5 milyon vereceksiniz!

Millet şaşkın, küçük dillini yutan yutana.


 

Deprem olmuş 11 vilayet yıkılmış

Ülke genelinde imarda konularında hassasiyet almış başını gitmiş.

Ama olsun aile belediyesinde makamda oturan kişinin

Gözü dönmüş.


 

Şehre yapılacak her inşaat da hak sahibi sanki mübarek!

Haa bu kendinden para istenen tipler mi?

Onlar da kuzu gibi veriyorlar.

Sonra Mimar Sinan Mahallesindeki kafelerde önüne gelene anlatıyorlar.

Verdiklerinin karşılığında yapılan inşaatlarda usulsüzlük varsa

Hangi belediye dur çüş diyebilir bunlara?


 

İşin en komiği de makamdaki oturan

Seçilene kadar kendinden önceki başkana demediğini bırakmamıştı.

Hızını alamadığında daha da eskilere

Şu sıralar sofrasından kalkmayan Ahmet Gümüş’e kadar gidip

Kulüp başkanlığında para tura işleri ile ilgili dedikodular yapardı…

Şimdi ise;

Belediyeyi, aile belediyesi yaptığı yetmezmiş gibi

Bacanağı da zengin etmiş!

Şimdi Devlet ne yapıyor?

Bu kadar fütursuz işler olup biterken,

Şehrin sokakları çınçın inlerken

Organize Şube Savcıları ne dinliyorlar acaba

La Fontene’den masal mı?


 


 

***


 

Önümüz Ramazan ayı,

Hayırlı Ramazanlar…