Aydınspor BAL’a çıktı farkında mısınız bilmiyorum ama kulübün sahası, tesisi, bütçesi yok. Kutlamaları anlamlı buluyorum fakat asıl maç şimdi başlıyor.
Aydınspor 35 yıl sonra
Sırtında taşıdığı kötü gidişat zincirini kırdı ve
Bölgesel Amatör Lig (BAL) vizesini aldı.
Son 2 haftada defalarca okuduk,
Manşetlerde gördük, sevinç çığlıklarına tanıklık ettik.
Ama şimdi gerçeklerle yüzleşme zamanı.
Çünkü asıl maç şimdi başlıyor…
Bugün Aydınspor'un en büyük problemi altyapı değil, üstyapı!
Takımın kalacak yeri yok,
Antrenman yapacak sahası yok,
Düzenli sağlık hizmeti yok.
BAL’da mücadele edecek bir takımın sahası,
Soyunma odası, çamaşırhanesi, yemekhanesi, kamp merkezi gibi
Olmazsa olmaz ihtiyaçları daha konuşulmadan şampiyonluk kutlaması yapılıyor.
Bugüne kadar çeyrek çay parası kadar destek vermeyenler,
Şimdi sosyal medyada şampiyonluk paylaşımı yapıyor.
Gerekirse bir değil, beş defa daha söyleyelim:
Bu işin gönüllüsü kadar, kurumsal destekçisi de olmalı!
Dikkat edin, bu coşku önceki yıllarda
Birçok Anadolu kulübünde yaşandı,
Ardından unutuldu gitti.
Hatırlayın,
Uşakspor aynı ligde yükselip iki yıl içinde
Borçlar ve ilgisizlik yüzünden amatöre döndü.
Sakaryaspor gibi mazisi güçlü bir kulüp bile tesissizlik,
Kötü yönetim ve iç çekişmeler yüzünden yıllarca 3. Lig bataklığında boğuldu.
Bugün Aydınspor için de aynı tehlike pusuda bekliyor.
Önce hakkını teslim edelim…
Simit satarak, ailesinin nafakasını kulübe harcayarak
Bu takımı ayağa kaldıran bir isim var: Erhan Özlüer.
Onun hikâyesi,
Sadece bir futbol mücadelesi değil,
Aydın’da “imkânsızı başarma” inadının da bir simgesi.
Futbolu yakından takip edenler iyi bilir,
Bölgesel Amatör Lig,
İsmine bakıp da amatörlükle geçiştirilecek bir yer değil.
Profesyonel yapıdan uzak olsa da,
Maliyetleri profesyonel seviyeye yakındır.
Yeni sezonda sadece ayakta kalmak için bile
Minimum 50 milyon TL’lik bir bütçeye ihtiyaç var.
Bu para gökten inmeyecek.
Transferler, deplasman masrafları,
Antrenör maaşları, tesis giderleri derken;
İşin içinde ciddi bir planlama, vizyon ve yönetim gerekiyor.
BAL’da diğer rakiplere bakınca tablo netleşiyor.
Örneğin Manisa’nın BAL’daki temsilcileri
Sezonluk 70-80 milyon lira bütçelerle yola çıkıyor.
Balıkesir’de Gönen Belediyespor’un tesisleri görenin ağzını açık bırakıyor.
Kocaeli'nin, Bursa’nın BAL takımlarının
Profesyonel takımları aratmayan yönetim kadroları, altyapıları, sağlık ekipleri var.
Peki bizde?
Henüz bir tane tesisimiz yok!
Şampiyon takımdan
BAL seviyesinde top oynayacak 3-4 futbolcu zor sayılıyor.
Altyapı mı dediniz?
Adı var kendi yok.
Kurumsallık mı?
“Yarına Allah kerim” diyerek ilerleyen bir yapı...
Bu noktada sadece Aydınspor’un değil,
Tüm şehrin sınavı başlıyor.
Artık tribünlerde forma giyip üçlü çektiren değil,
cebini ve elini taşın altına koyan yöneticilere ihtiyaç var.
Valilik mi,
Belediyeler mi,
Milletvekilleri mi,
Meslek odaları mı,
STK’lar mı…
Kimler bu takıma sahiplenecekse şimdi sahneye çıkmalı.
Aksi halde...
Geçmişte BAL’a çıkıp da
sezon başlamadan ligden çekilen kaç takım olduğunu saymakla bitiremeyiz.
Sosyal medyada alay konusu olan,
"BAL'da bile oynayamadı" etiketiyle küçümsenen
şehirler arasına adımız yazılır,
yazdırılır.
Hatırlayın,
Yıllar önce Aydınspor nasıl düştü?
Sadece skorlarla değil,
İlgisizlikle,
Hesapsız borçlarla,
Yanlış yöneticilerle,
Siyasi triplerle,
Çıkar ilişkileriyle…
Bugün aynı hataları tekrarlarsak,
Bu yükseliş yalnızca bir “nostalji anı” olur.
Şu an Aydınspor bir kez daha tarih yazabilir.
Ama bu tarih, “birkaç kahramanın” değil,
Tüm şehrin ortak aklıyla,
Planlamasıyla ve desteğiyle yazılabilir.
“Bir zamanlar Aydınspor vardı” demektense
Biz uyarmış olalım;
Aydınspor’un BAL’da tutunması için
önce “bal gibi destek” gerekiyor.
Sadece alkışla bu işler yürümüyor.
Samimiyet, ciddiyet, vizyon ve iyi bir ekip lazım...
***
Bu hafta,
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayacağız.
Cumhuriyetimizin teminatı çocuklarımızın bayramı kutlu olsun!
***
Herkese iyi haftalar…