Ancak Arizona Karıncalarının hep kaderleri dürüstlükleri ve duruşları nedeniyle bir yönetimde ya vitrin olarak kalmaktır ya da çıkarcıların türlü oyunlarıyla dışlanmaktır.
AK Parti Aydın’da geçtiğimiz Cuma günü (10 Ocak) Cumhurbaşkanı aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı da olan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla il kongresi yaptı.
Ve Gökhan Ökten’den il başkanlığını devralan ve partinin kuruluşundan bu yana il başkanlığı, üç dönem milletvekilliği yapan Mehmet Erdem 2018 seçimleri sonrası çekildiği inzivadan aktif siyasete geri döndü.
Geri dönmesiyle de milletvekilliği ve BŞB başkanlığı seçimlerinde adaylığının da önünü açmış oldu.
Hem yönetim kurulu üyeliği hem il başkanlığı ve milletvekilliği görevleri göz önüne alındığında Mehmet Erdem’in ta başından itibaren yapılan iyi işlerde payı olduğu kadar eksik bırakılanlarda da sorumluluğu olduğu söylenebilir.
O nedenle onun il başkanlığına artılarıyla ve eksileriyle bakmak gerekecektir. Çünkü insanlar mazilerini sırtlarında taşırlar ve bu yük ömrünün süresine göre azalır ya da çoğalır.
Eğer hayatının bir kısmı siyasetle geçtiyse rakipleri tarafından sürekli taşlanmasının da insanlar üzerinde bıraktığı etkinin bir sonucu yükün ağırlığı normalin birkaç katı artabilir.
Yoksa -söz konusu o olduğu için- Mehmet Erdem özel hayatında ve insanlarla olan ilişkilerinde naif, alçak gönüllü, sempatik bir politikacıdır.
Eski il başkanı Gökhan Ökten’e gelince:
Genç nesil korumayla dolaşmanın, lüks makam aracının siyasette kendilerine avantaj sağladığını düşünüyorlar ama tam tersi bu görüntü rakiplerine kendini yıpratma fırsatı da sunabilir
Rakiplerine bu fırsatı altın tabakta sunan Gökhan Ökten bunca yıllık tecrübesine rağmen, 2028’deki milletvekilliği şansını zora soktu.
Pekiyi, Mehmet Erdem derlenme, toparlanma konusunda AK Parti’de kendinden beklenen performansı gösterebilecek mi?
Bir Roma Atasözü vardır:
Politikacı tilkiyle plan yaparak, kurtla kuzuyu parçalayan ve çobanla yasını tutandır. Ama kurulan oyun her zaman aynı sonucu vermeyebilir, hesabını iyi yapmak gerekir.
Yaşanmış örnek üzerinden gidelim:
2008 kongresindeki eksen değişikliği AK Parti’de duraklama döneminin başlangıcı olmuştu. Mehmet Erdem’in kongrede ağladığı o oyunu kendisinin kurduğu iddia edilmişti.
Bu hatayı 2009 yerel seçimlerindeki Aydın adayının seçimi takip edince Aydın’da yerel yönetim CHP’ye hediye edilmekle kalmadı AK Parti onca seçimde birincilik yüzü göremedi.
Bu konularla yüzleşilmesine ne AK Parti ne de Mehmet Erdem ya da bir başkası aracılık etti. Bu yük başta Mehmet Erdem zamanın sorumluları üzerinde duruyor.
O günden bu güne tek yapılan yanlışın bedelini ödeterek halkı cezalandırmak oldu. O konu da genel iktidar sorumlularıyla yerel iktidar yetkililerinin kısır çekişmeleriyle gerçekleşti.
Siyaset Aydın’da bu kısır döngü üzerinden sürdürülüyor. Olaya yabancı olan sanacak ki, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve odalar Aydın’ı geri bırakmak için aralarında ittifak kurmuşlar.
Bu noktada Mehmet Erdem’in hedefi mevcut oyları korumak üzerine kurulu idare-i maslahatçılık mıdır, yoksa bir iddia ortaya koyarak partilileri buna motive etmek midir, merak ediliyor.
Ama siyaset adına bu güne kadar yapılanlar göz önüne alındığında ikinci ihtimalin uzak olduğu görülüyor.
Daha dün bir, bu gün iki, bazılarının istifa ettiklerine bakılırsa yönetim kurulu üyeleri de ön tekerin izinden gidecek görünüyor..
Bir AK Partilinin dediği şu:
"Yapılan yaklaşık 250-300 kişilik bir üye havuzundan birisi “ben bu yönetimde niye yokum,” diye kendine sorduğunda “benim yerime falanca var, diyebilmeli, bu liste o özellikte bir yönetim değil.”
İçlerinde varlıklarıyla partiye güç veren Arizona Karıncaları yok değil, var örnek:
Hatice Palak, Ayşe Çenet, Hümeyra Ege, Şahika Edremit, Nihat Aktakka, Adnan Elmacı, Kıvanç İşbilen, Murat Gün, Ümit Özdemir, Abdürrahim Öztürk, onlardan bazıları.
(Arizona Karıncaları yılda bir kez Arizona Çölü’nü bir uçtan bir uca geçerler. Bu yolculukta önlerine çıkan çukura ilk baştakiler tereddütsüz atlayarak kurdukları köprüden diğer karıncalar geçirirler. Sonrasında çıkamayanlar çukurda ölürler)
Ancak Arizona Karıncalarının hep kaderleri dürüstlükleri ve duruşları nedeniyle bir yönetimde ya vitrin olarak kalmaktır ya da çıkarcıların türlü oyunlarıyla dışlanmaktır.
Bir kongrede il başkanının yönetim felsefesini açık eden yönetim kurulu üyeleri değil Ankara Büyük Kongre delegeleridir. O konuda partide akil adamlardan A. Rıza Acar ve Atilla Koç dışında eski milletvekillerinden kimse bulunmuyor.
Oysa her partide eski milletvekillerinin Ankara delegeliği bir gelenektir.
Bu bağlamda eski vekiller Ahmet Ertürk, Semiha Öyüş, Gültekin Kılıç, Abdurrahman Öz ve Rıza Posacı adını göremeyince insanların akıllarına Mehmet Erdem fabrika ayarlarından Milli Görüş tezini mi anlıyor, sorusu geldi.
Hâsılıkelâm Aydın AK Parti’de 2017 yılında denenen “Ahmet Ağabey” (Ertürk) formülü başarılı olamamıştı, bakalım tekrar denenecek “Mehmet Ağabey” yöntemi bekleneni verebilecek mi?
Mehmet Erdem ve yönetimine başarılar dilerim.