Akın Yakan avukat olması yanında aynı zamanda entelektüel kimliğini fazlasıyla hak eden, koltuğunda birden fazla karpuz taşıyan bir sanatçıdır.

Geçen 2021 Aralığında yapılan Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulunda başkanlığı kazanan Erinç Sağkan’ın listesinden Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt yönetim kurulu üyeliğine seçilmişti.

Onun istifası ile boşalan Aydın Barosu başkanlığına da yönetim kurulu kendi arasında yaptığı seçimde Avukat Anıl Yetişkin’i getirmiştir.

Ekim ayında yapılacak genel kurulda Baro Başkanlığına adaylığını çok sayıda basın mensubunun, dostlarının ve meslektaşlarının hazır bulunduğu basın toplantısıyla ilk açıklayan da Avukat Akın Yakan oldu.

Yaptığı adaylık açıklamasıyla da Akın Yakan aynı zamanda Ekim ayında yapılacak Genel Kurul sürecinin de startını vermiş oldu.

Bilindiği üzere hak, hukuk söz konusu olduğunda ilk akla gelen, o konuda en büyük sivil toplum örgütü olan Türkiye Barolar Birliği olur.

Akın Yakan’ın da yaptığı konuşmada tanımını yaptığı gibi avukatlık hak ihlallerine karşı durmak ve önlemek, uğranılan zararların giderilmesini, mağduriyetlerin ortadan kaldırılmasını sağlamaktır.

Kısaca Türkiye Barolar Birliği güç karşısında karşı duruş sergileyen bir sivil toplum örgütüdür.

Bu görevi gerektiği gibi yapmak bir avukat için büyük bir mesuliyeti gerektirdiği kadar layıkıyla yapan için de aynı zamanda bir onurdur.

Eski avukatlar büyük sorumluluk gerektiren bu meslek için haklı olarak “ben ipten çok adam aldım,” sözleriyle övünür, başarılarıyla gurur duyarlardı.

Bu başarı da çoğu hallerde tozlu klasörler dolusu bir dava dosyasında haklıyı ve suçluyu ortaya çıkarabilmek için bir avukatın bir kuyumcu hassasiyeti ile günlerce çalışması sonucu gerçekleşir.

Bu dosyalar arasında adalet ve hakikat bazen kimsenin dikkatini çekmeyen bir evrakta ya da içindeki bir cümlede gizlenmiş olabilir ki,bir avukat için marifet onu  bulabilmek,ortaya çıkarabilmektir.

Bazen de gerçek olayın keşfinde gözlerden kaçan suçluya ya da mağdura ait veya ikisinden de bağımsız bir eşyada,bir nesnede gizlenmiş olabilir ki,onu mahkeme heyetine tekrar inceleterek delil değeri kazandırmak da avukata düşen bir görevdir.

Bir avukat için bir diğer gereklilik de gelişen yeni teknolojiye paralel olarak bilgisini tazelemek, yeni durumlara intibak zorunluluğudur.

Örnek günümüzde yaygın işlenen siber suçlar…  

Nitekim günümüzde yoğun kullanılan iletişim araçlarından bilgisayar, tablet, cep telefonu veya ticarette kullanılan pos makinesi gibi araçlar yardımıyla işlenen suçlar yirmi yıl öncesine kadar yok denecek kadar azdı.

Bu da bize gösteriyor ki,  Mecelle’deki: “Ezmanın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz,” hükmünde olduğu gibi zamanın değişimine paralel olarak suç ve suçlu kavramları da mutasyon geçiriyor.

Yani ”Zamanın değişmesiyle içtihada ait hükümler ve yorumlar da değişir ve yenilenmeye ihtiyaç duyar,”

 Avukatlık adaletin eksiksiz sağlanması için bu değişen kavramlara uyum sağlamak zorunda olan yegâne meslektir.

Aydın Barosu Başkanlığına adaylığını açıklayan Akın Yakan bu saydığımız özellikleri taşıyan bir avukattır.

Akın Yakan avukat olması yanında aynı zamanda entelektüel kimliğini fazlasıyla hak eden, koltuğunda birden fazla karpuz taşıyan bir sanatçıdır.

Kalemi güçlü bir öykü ve roman yazarıdır. “Zaten Herkes Tek Başına Değil mi,” adını taşıyan ve her biri kendi bestesi,her öykü için ayrı enstrümantal parçaların olduğu CD’li kitabıyla Türkiye’de bir ilke imza atmıştır.

Bununla birlikte “Ayın Yüzü Suya Düştü” romanı Akın Yakan’ın kitapçı raflarında yerini alan ve okuyucuyla buluşan diğer bir eseridir.

O aynı zamanda profesyonel bir fotoğraf sanatçısıdır, özgün enstrümental besteleri olan bir müzisyendir.

Akın Yakan’ın hukukçu kimliğine eşdeğer diğer bir özelliği de çevre konularına olan duyarlılığıdır.

Kontrolsüz jeotermal santrallerin çevreye olumsuz etkileri konusunda oluşan kamuoyu Akın Yakan’ın cesur mücadelesi ve özverili çalışmaları sonucudur.

Akın Yakan adaylık açıklamasına bir meydan okumayla: “Bu güne kadar itibar edilmemiş düşünceleri, söylenmemiş sözleri, ezber bozan çözümleri gündeme getirmek için adayım,”sözleriyle başladı.

 Ardından meslektaşlarına yönelik bir mesajla devam etti:

“Mesleki sorunların çözümü için öncelikle meslektaşlar arasındaki dayanışma ve birliğin sağlanması asıldır. Avukatlar önce kendi içinde bir ve birlik olmak zorundadır.

Bu meslekten başka yapacağımız bir meslek olmadığı gibi birbirimizden başka dayanacağımız kimse de yoktur,” dedi.

Akın Yakan konuşmasında mesleğe yeni adım atan avukatlara ayrı bir yer ayırdı::”Mesleğe yeni başlayan avukatlar mesleğe başlamanın mutluluğunu yaşayamadan ekonomik sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmaktadır ve yüzde 60’ı asgari ücretin altında gelir elde etmektedir,” dedi.

Onun bitişteki sözleri de ilk cümleleri gibi bir meydan okumaydı:

“Avukatlık dünyanın en saygın ve en asil mesleğidir. Hiç kimsenin, hiçbir kurumun ve hiçbir anlayışın avukatlık mesleğinin saygınlığını zedelemesine izin vermeyen bir meslek örgütü için Baro Başkanlığına adayım.”

Akın Yakan’a çıktığı bu yolda başarılar diliyoruz.