Değerli Okuyucularım, Aydın ilinde dolaşmaya devam ediyorum bu hafta Nazilli Basma Fabrikası ile ilgili Yenipazarlı Yörük Nevzat Arslan’dan aldığım aşağıdaki görseli “Ağabey bununla ilgili bir şeyler yaz” deyince Nazilli’ye gittim, alanı dolaştım çok üzüldüm. Perişandı, Atatürk’ün mirası öksüzdü, yazık olmuş. İlgililerin burayla ilgilenmesi lazım.

Bu görseli sosyal medyada paylaşınca inanılmaz mesajlar aldım. Bunlardan en ilginci Çin Guanzo’da sucuk fabrikası kuran Sn. Aytekin Göksel’den aldığım mesajlardı.

Kendisiyle telefonla konuştum Çin’den aktardıklarını yazacağım.

Aytekin Kardeşim, Nazilli Basma Fabrikası paylaşımım sonrası yorumlar yazmışsın. Senin bilgi dağarcığında Nazilli Basma Fabrikası ile ilgili neler var, anlatır mısın?

Türkiye’de sanayi devrimini başlatan Atatürk Nazilli Basma Fabrikasını kurdurmuş ve ülkemizin gururu olmuştur.

Ama senin yazılarından okuyorum, Rektörlüğün sorumluluğunda diyerek Adnan Menderes Üniversitesi yolunu yapmayan Aydın Büyükşehir Belediyesi ve yetkililer gitsinler Nazilli Basma fabrikasındaki sosyal manada yapılanları görsünler.

Düşün bundan 84 yıl önce işçilerin ve Nazilli halkının fabrikaya rahat gidip gelebilmeleri için gıdı-gıdı (Dekovil-küçük tren) yapılıyor. Hizmet her zaman hizmettir, yapabilene, yapamayan sadece laf üretir laf üretmek halka fayda sağlamaz. Ama Halk hizmet edeni ve etmeyeni görür.

Fabrika nasıl yapılmış, neler olmuş anlatır mısın?

Yalnız Nazilli değil, Söke-Kayseri-Eskişehir gibi daha birçok yerlerde Sümerbank’ın çeşitli fabrikaları yapılıyor.

O devirde kumaş olmadığı gibi ayakkabıda yok, onun için Beykoz ayakkabı fabrikası kuruluyor ve günümüze kadar bayramlarda oradan alırdık. Evet, Türkiye’de 1930'lu yıllarda uçak fabrikaları, silah fabrikaları kurulmuş olmasından büyük gurur duyuyoruz bunlar tabi ki zamanına göre çok büyük projeler, dikkat edersen Rıdvan Dilmen de bu fabrikanın futbol takımından yetişmiş, kimse bilmez.

 

Ayrı bir not daha ilave edeyim, İsmet İnönü’nün hatıralarını okursan görürsün; Başbakan İnönü bu fabrikalar için Rusya’ya gidiyor ve Vilidamir Lenin’den 8,5 milyon dolar kredi alıyor ve bu fabrikalar yapılıyor. (Amerika gene ortada yok)

 

Ahmetcim burada önemli olan halka yani vatandaşa yapılan hizmettir, bunu kim yapacak?

Ben ve sen değil, tabi ki Devlet ve mahalli otorite belediyeler, konuyla ilgili çok şey konuşabiliriz görüşündeyim.

Düşün ki 84 sene evvel çalışanın ihtiyaçları karşılaşılsın diye, ekmek fırını, spor salonları, konferans ve balo salonları, işçi barınakları, futbol takımı, lokanta, 40 yataklı hastane yapılmış ve çok güzel hizmetlerde bulunmuş.

Büyüyen Türkiye ve özel yatırımlar sebebiyle bu gibi devlet malı fabrikalar yerini özel sektöre devretmiştir.

Sümerbank Nazilli Fabrikası 1995 yılında Mesut Yılmaz Başbakanlığındaki hükümet tarafından Hayyam Garipoğlu’na satılmıştır. İlgili şahsın bir cinayet sonucu hapse girmesi sebebiyle fabrika kapanmış ve TMSF’ye devredilmiştir.

O tarihten itibaren maalesef hiçbir bakım ve onarım yapılmadan Adnan Menderes Üniversitesi alanı içerisinde metruk bir şekilde durmaktadır. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’dir. Sn. Bülent Ecevit Başbakan ve Sn. Mesut Yılmaz iktidardadır.

Çin Guanzo’dan düşüncelerini paylaşan Sn. Aytekin Göksel’e teşekkür ederim, sağ olsun.

Tabii Nazilli Basma Fabrikası arazisinin 245 bin metrekare alanını Adnan Menderes Üniversitesi’ne, 170 bin metrekarelik alanını da bilabedel Nazilli Belediyesi’ne kazandıran Sn. Yüksel Yalova’nın hakkını teslim etmek gerek.

  

Peki, bu arazileri ne durumda?

Tek kelimeyle perişan! Adnan Menderes Üniversitesi maalesef bütçesi itibariyle buraları ihya edemiyor.

Nazilli’de 245 dönüm arazi ve mükemmel tesisler dururken İsabeyli’nin tepesine Adnan Menderes Üniversitesi yerleşkesi yapması akla ziyan.

Sayın Yüksel Yalova, Nazillili yöneticilere ve Nazilli’yi yönetenlere madem burayı Adnan Menderes Üniversitesi kullanamıyor sizin yıllardır hayaliniz olan Sümer Üniversitesi’ni kuralım diyerek faaliyete geçmiştir konuyu eski Ak Parti Milletvekili Ahmet Ertürk takip etmeye başlamıştır.

Sayın Yüksel Yalova’yı, Sayın Ahmet Ertürk’ü ve Sayın Nazilli Kaymakamını kutluyorum. Atatürk’ün kurduğu Nazilli Basma Fabrikası bu şekilde işlevini yerine getirecektir diye ümit ediyorum.

Nazilli Belediyesi 170 dönüm araziyi çeşitli sebeplerle Aydın Büyükşehir Belediyesine Meclis kararı ile vermiştir.

İyi yapmıştır, kötü yapmıştır… Nazilli Belediyesi niye Aydın Büyükşehir’e neden vermiştir bunları konuşmanı zamanı değil.

Eğer burayı Aydın Büyükşehir Belediyesi, Nazilli’nin ihtiyacı olan bu çok değerli araziyi Nazilli için sosyal donatıları ile süslenmiş şehircilik anlamında Eskişehir, Gaziantep, Samsun seviyesinde bir yer yaparsa bravo deriz.

Öyle üç beş çiçek ile işi savuşturursa Nazilli bunu asla af etmeyecek haberiniz olsun.

Üstelik Nazilli’nin kızı olduğunu devamlı söyleyen Sayın Özlem Çerçioğlu’ndan Nazillililer çok şey bekliyorlar.

Nazilli sosyal donatı yönünden çok eksik.

Açık kapalı yüzme havuzları, tiyatro salonları, kültür kompleksleri eğlence merkezleri, spor sahaları, müze, yerel ürün pazarları… Nazilli’nin eksiği hal ama o hal üç beş dükkân değil, soğutma tesisleri paketleme tesisleri ile modern hal. Bunların hepsini Nazillililer bekliyor.

Ayrıca, Sümer Üniversitesi kuruluşunda da Sayın Özlem Çerçioğlu’nun elini taşın altına sokmasını istiyorlar.

Üstelik CHP Aydın İl Başkanı Sayın Ali Çankır da Nazillili, burada eczanesi var.

Gelin size Nazilli Sümerbank Basma Fabrikasından söz edeyim…

Aydın Tekstil 80 dönüm arazisine Aydın Büyükşehir Belediyesi, trilyonlarca para ödedi helal olsun.

Bu işler asfalt yol yapmaya, kanalizasyon yapmaya benzemez. Gerçi yıllardan beri Nazilli’nin arıtmasını yapamadılar ya neyse…

Nazilli Basma Fabrikası

Görüyorsunuz Atatürk, Nazilli Basma Fabrikasının makineleri arasında dolaşıyor Türkiye’ye kazandırdığı bu eser onun gururuydu.

1934 yılında, genç cumhuriyetin 1. beş yıllık kalkınma planının uygulanmasına başlanmıştı.

Planda, Anadolu’daki şehirleri top yekûn kalkındıracak olan bu sosyal fabrikalar çok önemli bir yer tutuyordu.

Bu fabrikalar, sadece üretim yapılan bir mekân değil, aynı zamanda “ar-ge” çalışmalarının yapıldığı bir laboratuvar, eğitim verilen bir okul, her türlü sanat ve spor imkânlarına sahip bir kültür kompleksi, işçilerin dünya standartlarda haklara sahip olduğu birer kampüstür.

  • Fabrikada yemekhanede ve diğer sosyal alanlarda Türk musikilerinin yanı sıra, klasik batı müzikleri ve hatta klasik müzik, opera ve vals de dinlenilmiş, icra edilmiştir, balolar danslar ve partiler düzenlenmiştir.
  • Fabrikada 700 kişilik bir sinema salonu vardır. 1930'lu yıllardan itibaren memurlara, ustalara ve işçilere ayrı ayrı toplam haftada 6 defa film gösterimi yapılmaktadır
  • Fabrikanın Sümer Spor adında bir spor kulübü vardır. Sümer Spor, futbol, basketbol, atletizm, voleybol, bisiklet, güreş, yüzme, boks branşlarında faaliyet göstermiştir
  • Fabrika bünyesindeki Sümer Spor futbol sahası Ayrıca yine fabrika bünyesinde basketbol, voleybol sahaları, güreş minderleri, boks ringi, tenis kortu ve paten pisti vardır.
  • Bugün ekranların tanıdık yüzü Rıdvan Dilmen de lacivert beyaz Sümer Spor formasını giymiş ve sonrasında şöhret olmuş kişilerdendir.
  • Fabrikada çalışanların müzik zevki döneminin epey ötesine geçmiş, fabrika çalışanlarının kurduğu klasik müzik grubu,
  • Fabrikada ve çevre il, ilçelerde dünya klasiklerinden eserler okuyan bu koronun yanı sıra, işçilerin kullanımlarına açık bir de piyano vardır.
  • Çalışanlarının büyük çoğunluğunu fabrika işçilerinin oluşturduğu bir halkevi kurulmuş, ilçe halkı her konuda bilinçlendirmeye çalışılmıştır.
  • Sümer Halkevi biçki-dikiş kurslarında her yıl birçok genç kız meslek sahibi olmuştur. Halkevi civar köylere geziler düzenlemiş, köylülerin sorunlarıyla ilgilenmiş, köylere ilaç ve sağlık elemanı göndererek hastaların tedavisini sağlamıştır.

Fabrikanın ressamları da vardır. Bu ressamlar, arada sırada şehir dışında resimler yapmışlar, bunları sergilemiş, açık arttırmalarda satmışlardır.

Fabrikanın sıklıkla sahne alan bir de tiyatro grubu vardır ve tüm bunlar doğal olarak Nazilli halkının güzel sanatlara olan ilgisinin artması açısından katkı sağlamıştır.

Fabrika içinde işçi sağlığını koruyacak 40 yataklı bir hastane, bir eczane bir de laboratuvar kurulmuştur.

Fabrika işçilerinin yiyecek ve giyeceklerini temin etmek için fabrika bünyesinde bir kooperatif vardı.

Fabrikanın, işçilere hizmet veren güzel ve temiz bir fırını, işçi yemekhanesi, memur kantini ve bir de hamamı vardı.

Ayrıca bir işçi radyosu ve işçi çocukları için 26 yatak ve 40 mevcutlu bir kreş kurulmuştu. İşçiler ve memurlar, fabrikanın hemen önünde özel olarak inşa edilen lojmanlarda çok uygun bir ücretle kalırlardı.

Nazilli Basma Fabrikasında 1937’lerde yapılan bu fabrikanın sosyal işlevlerini okudunuz.

Bu arazi Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin iki çiçek, kuru asfalt ile geçiştireceği bir yer değildir.

Bu yazıda: Umut Göbayrak http://sumerbank.blogspot.com ve http://www.ilk-kursun.com/haber/69859/ataturk%E2%80%99un-akilli-projesi/ adreslerinden faydalanılmıştır.