Değerli okuyucularım, %99’u Aydın Valiliği’ne ait AYTER A.Ş’ye Güriş Holding tarafından Çiftlik Bölgesi Jeotermal Alanı’nda Aydın Ilıcabaşı Termal Tesisleri’nin yapımında kullanılmak üzere verilen 10 Milyon dolara ilişkin olarak Aydın Valisi Sn. Yakup Canbolat, AYTER’in avukatı ve Aydın AK Parti İl Başkanı Sn. Gökhan Ökten ve Kıdemli Yönetim Kurulu Üyesi Metin Akar’a (Sn. Atilla Koç’un Prensi) geçen hafta yönettiğim SORULAR OLDUKÇA NETTİ:
1. 2018’de Güriş Holding’den aldığınız 10 milyon dolar (bugünkü parayla 330 milyon TL) Vakıflar Bankası veya başka bir bankada tutuluyor mu? 2. Bu para 6 yıllık faiz getirisiyle yaklaşık 550 milyon TL ediyor. Gerçek rakamları sizden öğrenmek istiyoruz.
3. Bankaya yatırdığınız bu 10 milyon dolar için AYTER namına PROMOSYON ALDINIZ MI? Aldıysanız, ne kadar promosyon aldınız ve bu parayı ne yaptınız? Bu paradan ilgili banka, AYTER ve ŞAHISLARIN SAĞLADIĞI AVANTAJ VAR MI?
4. AYTER A.Ş. olarak anapara, faizleri ve promosyonuna ilişkin net bilgileri paylaşır mısınız? BU PARADAN HERHANGİ BİR HARCAMA YAPTINIZ MI?
5. İleride GÜRİŞ HOLDİNG’LE mahkemelik olup davayı kaybetmeniz durumunda, eğer faizler dışında başka harcama yaptıysanız bu miktarı nasıl ödeyeceksiniz? Bu miktarı ödemek için AYTER’in kasasını mı kullanacaksınız?
6. Bu dava bağlamında AYTER’in avukatı ve Aydın AK Parti İl Başkanı Sn. Gökhan Ökten’e ödediğiniz ücretlerle ilgili olarak kamuoyuna ve tarafıma bilgi verir misiniz? Varsa, avukatlık sözleşmesine dair bilgi paylaşır mısınız?
Halkın vicdanı Aydınpost adına soruyorum. Halkın parasını ne yaptınız?
Yukarıda yönelttiğim sorular çok basit. Kılıf hazırlamanıza gerek yok. Cevaplarınızı bekliyoruz.
PTT arazisiyle ilgili olarak da yine Aydınpost kamuoyu adına sorular sormuş; ancak cevaplar verilmemişti. Bu soruları AK PARTİ AYDIN MİLLETVEKİLLERİNİN yanıtlaması da mümkün.
Gelelim bu haftaki ana konumuza.
AK PARTİ’DE KURT MEYVENİN İÇİNDE
Değerli okuyucularım, bu hafta, daha önce İstanbul ve Aydın dahil tüm Türkiye’yi içine alacak şekilde birçok başarıya imza atmış AK Parti’nin neden bu hale geldiğini irdelemek istiyorum.
Dünyada en iyi teşkilatlanmaya sahip örgütlerden biri kabul edilen ve 3 Kasım 2002'den bu yana Türkiye’yi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi’nde neler oluyor?
Sevgili okuyucularım, demokrasilerde bir partinin iktidar olması milletin iradesine bağlı; bunu hepimiz biliyoruz. AK Parti de milletten aldığı güçle Cumhuriyet tarihine adını altın harflerle yazdıran başarılara imza attı. Ancak bugün gelinen nokta çok kötü. 8 yıl önce yazdığım bir köşe yazısında etin kilosunun Aydın’da 30 TL, İstanbul’da 50 TL olduğundan bahsetmişim. O günden bugüne etin kilosu 20 kat artmış. Bu gerçekten incelenmesi gereken bir konu.
Sn. Recep Tayyip Erdoğan, milliyetçi ve maneviyatçı bir duruş sergileyerek ve bölgemizdeki zor koşullar altında güçlü lider beklentisini karşılayarak Türkiye’ye basamak atlattı. Ancak gelinen aşamada Sn. Erdoğan’ın GAZZE’den başka konusu yok. Halkın çektiği eziyet, yoksulluk ve perişanlığın ortasında yapılan son seçimler tam bir hayal kırıklığı oldu.
Öte yandan, dünyanın hızlı bir değişim geçirdiği son süreç her yönüyle sıkıntılı görünüyor. Türkiye adına bu sıkıntıyı atlatacak güçlü lider yine Erdoğan, ekip ise AK Parti teşkilatları olacak. Ancak bunun mevcut kadrolarla gerçekleştirilmesi mümkün değil, bu kadroların derhal tasfiye edilmesi gerekiyor. Teşkilatlar eski tas eski hamam devam ederse AK PARTİ DE BUZ GİBİ ERİMEYE devam eder.
Özellikle Aydın ve İstanbul’da daima halkla içe içe biri olarak gözlemimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Milletimiz seçimlerde bir ders verdi. Kâğıt üzerinde de okunabilen gayet net bir sonuç var. Artık millet AK Parti'nin halinden memnun değil.
Bu durumu, sorduğum parti yöneticileri ülkemizin yaşadığı olağan kaoslara bağlıyorlar; sanki ülkeyi AK Parti iktidarı bu hale getirmemiş gibi konuşuyorlar. Bir tek Sn. Recep Tayip Erdoğan farklı bir yaklaşım sergiliyor. Maşallah kimse yoğurdum ekşi deyip suçu kendinde aramıyor. Tamam, bunu doğal karşılayalım. Peki, en tepedekiler, analistler ve hatta Sn. Recep Tayyip Erdoğan bunu anlamıyor mu?
Sevgili okuyucularım, biz bunca işimiz gücümüz arasında doğruyu bulmuşken, hayatını siyasete adamış ve nice başarılara ulaşmış bütün varı yoğu bu iş olan adamlar doğruyu göremiyorlar mı? Görüyorlar tabii ki. Bundan dolayı Sn. Erdoğan’dan, 1 Nisan 2024'ten bu yana sürekli "MESAJI ALDIK. Değişime ihtiyacımız var. Bu sefer büyük bir yenilenmeye gideceğiz. Çalışmalar ve raporlamalar devam ediyor. Halkın istediği gibi olacağız." benzeri sözler duyuyoruz.
Tam 6 aydır belirli periyotlarla toplantılar yapılıyor. Partililer ve halk umut dolu bir haber almak için Sn. Erdoğan ve parti sözcülerinin iki dudağı arasına kilitleniyor. Ne yazık ki yetkililerden ya Avrupa’da yapılan seçimler ya başta Gazze olmak üzere Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler hakkında bol bol beyanatlar duyuyor, sorulara binaen yukarıdaki konu bağlamında laf arasında "Çalışmalar devam ediyor." gibi klişe bir yanıt alıyoruz. Artık halk Sn. Cumhurbaşkanımızın bu ve benzeri konuşmalarından bıkmış durumda. Millet vurduğu yerden ses getiren eski Recep Tayyip Erdoğan’ı istiyor.
İlk başta, partiyi başarısızlıklara götüren AK Parti Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sn. Erkan Kandemir görevinden alınmalı. Çünkü mevcut başarısızlığın temel taşı kendisi.
Şu anda, İstanbul ve Aydın’da AK Parti teşkilatlarına bakıyorum. Başarısızlıklarına rağmen devam edeceklerine dair Sn. Erkan Kandemir’den vaat almışlar. Gayet rahat bir şekilde gemilerini yüzdürmenin mutluluğunu yaşıyorlar.
Sn. Erdoğan’a etrafı güllük gülistanlık gösteren ERKAN KANDEMİR’dir. Hatta mümkünse Partiden kovulmalıdır. İl başkanları ve teşkilatları ile meclis üyeliklerinin hepsi Kandemir tarafından kontrol edilip Sn. Cumhurbaşkanımıza iletiliyor. “Değişim olmayacak” diyerek il başkanları ile parti teşkilatlarına bu vaatleri verenin Erkan Kandemir olduğunu tüm teşkilatlar biliyor.
Teşkilat düzeni çocuk oyuncağı değil! Genel Başkan Yardımcısı Sn. Erkan Kandemir’den başlanarak kaybedilen illerdeki il başkanları, valiler ve teşkilatlar Sn. Cumhurbaşkanımız tarafından görevden alınmalı; bu valiler ise merkez valisi olarak atanmalıdır.
PARTİ içinde yuvalanmış menfaat çeteleri! Sizler, servetinize iki kuruş daha ekleyesiniz veya iki gün daha egolarınızı cilalayasınız diye bunca verilmiş emek heba edilir mi? Bu dava 20-25 senenin davası değil! Osmanlı’nın son 40-50 senesinde başlayan bir mücadelenin tanıklarıyız. Görmüyor musunuz; bu siyasi iktidarın alternatifi yok. Ama bu mücadele bu teşkilatlarla verilemez.
Muhalefet, kafasında kırk tilkiyi dolaştırıp kırkının da kuyruklarını birbirine değdirmeyerek kendi çirkinlikleri ortaya çıkacak diye hiçbir pervasızlığınıza ses etmiyor. Siz buna aldanarak bu milletin sabrını niye zorluyorsunuz? “AK Parti bitti gitti, artık yok” diyenlere de aldırış etmeyin. Yakın zamanda yapılan anketler AK Parti’nin başka bir partinin tek başına iktidar olmasına engel çok sağlam bir kemik oyunun olduğunu ortaya koyuyor. Maalesef bu durum da çok tehlikeli. Çünkü, ülkemizi koalisyonlar dönemine sokar, istikrar gider. Zaten sıkıntıdayız; daha da kötüye gideriz.
İşte tam da bu nedenlerle birbirinizi pışpışlamayı bırakın ve şu uykudan uyanın artık. Aydın’a gelirsek, eski bir bakanın danışmanı Metin Akar oğlunu AK Parti İl Yönetimi’ne koyup Valiye methiyeler dizdirerek AYTER YÖNETİMİNE YAPIŞIRSA, altındaki lüks Toyota marka aracın tüm yakıt masraflarını AYTER’E ödetirse, Aydın AK Parti İl Başkanı AYTER’in avukatı olması nedeniyle soru soramaz ve halkı kandırıp kendi egolarını büyütürse, İl Başkanı Sn. Ökten onların tam anlamıyla avukatı kesilirse, AK Parti Aydın Milletvekilleri de tüm bu durumu bilip susarlarsa, devletin binaları peşkeş çekilirse, insanlar arasındaki makas günden güne daha da açılırsa, insanların sofralarına kadar uzatılan eller artık alenen konuşulursa, sistemi ucundan kıyısından düzeltmek yeterli olmaz!
Sn. Cumhurbaşkanımız, yeni baştan bu partiyi düzeltmeniz gerekiyor. Bu konuda size bir de tüyo vereyim. Geçtiğimiz hafta 12 Eylül Darbesi’nin 44. yıl dönümüydü. O günleri üzüntüyle hatırladık. Halihazırda teşkilatınızda lider olan herkesi görevden alın ve dedesi, babası 12 Eylül’de, anası, bacısı 28 Şubat’ta, oğlu, kızı 15 Temmuz’da zulme uğramış, canı yanmış insanları, içleri volkan gibi olanları görevlere getirin!
Şimdilik bu yaşananları dikkat ve esefle izliyoruz. Bu kişiler AK Parti’nin son dönemi diye İHALE TAKİPÇİLİĞİ ve HAZİNE ARAZİLERİNİN TALANIYLA uğraşıyorlar.
Hepinize iyi bir hafta diliyorum. BU ARADA UNUTMADIM. AYTER A.Ş 10 MİLYON DOLARI NE YAPTI? PTT ARAZİSİNE NE OLDU?