ADÜ Rektörü Osman Selçuk Aldemir: Sayın bakanımız Prof.Dr. Yüksel Yalova dekanlığın da ötesinde bizim açımızdan devlet adamlığından ve engin tecrübelerinden istifade edebileceğimiz bir ağabeyimizdir.

Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi yaklaşık Bir milyon 20 bin Aydınlı yanında Muğla’nın Yatağan, Milas, Bodrum gibi ilçelerine de sağlık hizmeti veriyor.

Gerek Aydın’a yapılmakta olan Şehir Hastanesi’nin gecikmesi gerek devlet hastanelerinden özele doktor geçişlerindeki artış bilhassa yataklı tedavide Üniversite Hastanesi’ne olan talebi artırıyor.

Bir de buna sayıları az da olsa devlet hastaneleri doktorlarının ameliyatlık vakaları işin kolayına kaçarak Üniversite’ye sevk etmelerini de eklemek gerekiyor.

Üniversite Hastanesi’nden özele geçişlere çözümü Üniversite Yönetimi isteyen doktora anlaşmalı olarak mesai saatleri dışında özel hastanelerde çalışma izni vermekte bulmuş.

Böylece doktorun üniversiteden de ayağı kesilmemiş oluyor.

Eşim Üniversite Hastanesi’nde bir haftadır nöroşirurji uzmanı Prof.Dr. Mehmet Turgut ve Anestezi uzmanı Prof.Dr. Mustafa Oğullu ve her ikisinin ekibinin misafiri.

(Gerek Mehmet Turgut’a gerek Mustafa Oğurlu’ya ve çalışma arkadaşlarına harcadıkları çabadan dolayı teşekkür ederim.)

Buna bağlı olarak hastanede fazla vakit geçirdiğim için hem hasta ve yakınlarıyla sohbet etme imkânı buldum hem de bolca gözlem yapma fırsatım oldu.

Görünen o ki, onca hastaya hizmet vermede gerek hocalar gerek yardımcı personel elinden gelen gayret ve çabayı gösteriyor.

Ama ne var ki, mevcut 748 yatak oldukça yoğun talep karşısında yetersiz kalıyor. Acil vaka ameliyatları için bile yatak bulmada zorluk çekiliyor.

Aynı yoğunluğa dayalı yatak sıkıntısı 131 yatak kapasiteli yoğun bakım ünitelerinde de yaşanıyor.

Bu konuya nasıl bir çözüm düşündüğünü ADÜ Rektörü Prof Dr. Osman Selçuk Aldemir’den dinleyelim:

Rektör Aldemir söze girerken; göreve geldiğimiz günden bu yana en fazla yatırımı sağlık alanında, Tıp Fakültesi’ne yaptık, hastaneye son teknoloji ürünü 3 Tesla MR (Manyetik Rezonans) cihazı kazandırdık.

Bu sayede hastanemiz sağlıkta kalite standartları değerlendirmesinde 89 puan alarak Sağlık Turizmi faaliyetlerine başlamak için yetki belgesi almaya hak kazandı.

Kazanılan bu puanla, ilerleyen süreçte Aydın’ın sağlıkta Termal Merkezi haline gelmesinin önünde bir engel kalmadı demektir.

Ayrıca bu gün Adnan Menderes Üniversitesi Hastanemiz ihtiyacı olan tıbbi cihazlarla donatılmış bir Anjiyo Merkezine sahip, diyerek sözlerini tamamladı.

Devamında da Tıp Fakültesi ek hizmet binasına 50 milyon TL harcamak suretiyle bodrum dâhil 7 ayrı kattan oluşan ek binayı bitirdik.

Birinci, ikinci katları önümüzdeki günlerde hizmete açacağız ve biraz olsun rahatlayacağız.

Tamamını hizmete sokmak için hemşire, büro memuru, temizlikçi gibi yardımcı personele ihtiyacımız var.

Eğer bize verilen söz gerçekleşir de Şubat, Mart aylarında beklediğimiz kadro tahsisi yapılırsa Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımlarıyla tamamını yaz sezonuna varmaz, açarız.

Böylece yeni eklenecek olan 303 yatakla toplam yatak kapasitemiz yüzde 40 artışla 1050’ye çıkacak.

41 yatak ilaveyle yoğun bakım ünitelerindeki yatak sayısı da toplamda o da 172’ye ulaşacak.

Ayrıca 15 olan ameliyathane sayısı da 11 ilaveyle 26’ya çıkacak.

Ek binanın neden olacağı yenilikler bunlarla da sınırlı değil.

Mevcut acil servis gerekli akademisyen kadroya ve tıbbi cihazlara sahip olmasına rağmen fiziki kapasite yetersiz olduğu için 2.basamak ruhsatına sahiptir.

Yenilenecek acil servisin hem ruhsatı 3.basamağa dönüşecek hem böylece hizmet kapasitesi de 5 kat daha artacaktır, diyerek sözlerini tamamladı.

Bu noktada bir hatırlatmada bulunmak istiyorum:

Ek binanın açılışı için tez elden kadro tahsisine Rektör Osman Selçuk Aldemir’in çabaları yeterli olmayabilir.

O konuda iktidarıyla muhalefetiyle milletvekillerinin, basının hatta sade Aydınlı vatandaşın baskı anlamında katkısına ihtiyaç vardır.

O takdirde herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Zira kurtarılacak bir can hem Aydın açısından çok önemlidir hem insanlık için çok kıymetlidir.

***

Rektör Osman Selçuk Aldemir’i bulmuşken İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Yalova’nın özel gayretleriyle 27 Aralıkta gerçekleşen “Bir Ses Bir Nefes Yunus Emre” resitalinin ardından basında yer alan soruşturma haberleri ve duyana “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” dedirtecek resitalde görev alanlara verilen teşekkür belgesini sormamak olmazdı.

Hatırlanacağı üzere resitalde kadın semazen konusu ve Şamanizmle ilgili figürlerin sergilendiği iddiasıyla Prof. Dr. Yüksel Yalova hakkında basında Rektörlüğün soruşturma başlattığı, aradan fazla zaman geçmeden bu sefer de teşekkür belgesi verildiği haberleri çıkmıştı.

Görünüşe bakıldığında bir eliyle dövmek, diğer eliyle de okşamak anlamına da gelen bu işte bir gariplik vardı.

Ben de Rektör Osman Selçuk Aldemir’e haberlere yansıyan bu çelişkiyi sordum:

Dedi ki:

“Teşekkür belgeleri üniversite adına her etkinlik düzenleyene verilen rutin bir uygulamadır.

Bunun doğruluğunu anlamak için belgelerin üzerinde yer alan resitalin yapıldığı 27 Aralık tarihine bakmak sanırım yeterlidir.

Soruşturma konusu ise teşekkür belgesi tarihinden sonraya ait yaşanmış bir olaydır ki, hukuki süreç devam ettiği için benim bu konuda konuşmam doğru olmaz.

ADÜ Rektörü olarak ben bir konunun altını özellikle çizmek istiyorum:

Sayın Bakanımız Prof.Dr. Yüksel Yalova dekanlığın da ötesinde bizim açımızdan devlet adamlığından ve engin tecrübelerinden istifade edebileceğimiz değerli bir ağabeyimizdir, gerisi laf ü güzaf” dedi.

Yorum sizin…