Evrende her şeyin bir sonu var. Milyarlarca yıl yaşayan gezegenler bile bir gün yok oluyor. Elbette molekülleri başka bir şekilde varlığını sürdürüyor olabilir, ama o yeni bir başlangıçtır ve kaybolan gezegenle benzerliği kalmamıştır. Dünyada da öyle, her yolun ve her yaşamın sonu olduğu gibi iyi veya kötü her şey bir şekilde sona erecektir.

Yolun sonu görünüyor deyince Musa Eroğlu'nun söylediği, "Yolun sonu görünüyor" isimli türküyü anmadan geçmek olmaz. Musa Eroğlu'nun tok sesiyle söylediği türkünün sözleri gibi acıklı ve gerçek bir hikayesi vardır.

Türkünün söz yazarı Dursun Ali Akınet'tir. Aslen Ordu Fatsalı olan sanatçı "Yolun Sonu Gözüküyor" şiirinden başka; Beyin Oğlu Hangisidir?, Firari, Geri Dönün Seneler, Gücüm Yetene Kadar, Gülüm, Güney İlleri, Halil İbrahim, Hazan Nedir?, Hoş mudur?, Ilgın Ilgın, Kar Dağları, Kerbela, Kızılkaya, Laz Eminem, Nar Çiçeğim, Ne Yaptım Ben?, Sallan Yeşil Cami, Sarı Manolim, Sen Giderken, Tel Vurdu, Turnam Başım Darda Benim, Sürmeli Gelin, Vonalı Yunus, Varma Üstüme, Yan Yaralı Yüreğim, Yunus ve Zay Oldu şiirleri bestelenmiştir.

Şairin bestelenen şiirleri Ali Asker, Alişan, Bülent Serttaş, Çelebi Ertaş, Enver Merallı, Gökhan Güney, Kıvırcık Ali, Mahsun Kırmızıgül, Mehmet Gümüş, Muazzez Abacı, Musa Eroğlu, Mustafa Özarslan, Onur Akın, Şükriye Tutkun, Tuğrul Şan, Yavuz Bingöl, Zakkum ve Zara gibi sanatçılar tarafından seslendirilmiştir.

Ordu Fatsalı Dursun Ali Akınet'in "Yolun sonu görünüyor" şiirinin hikayesi şöyledir.

Şairin 85 yaşındaki annesi hastalanır. Alır annesini, Ankara'daki Hacettepe Hastanesi'ne götürür. Hastaneye yatırılır annesi, tahliller istenir. Bir süre sonra Dursun Ali, tahlil sonuçlarını almak için odadan çıkacakken annesi seslenir "Nereye Dursun Ali?"

'Tahlil sonuçlarını almaya gidiyorum.'' der, Dursun Ali.

Annesi oğlunu yanına çağırır, elini tutar ve der ki; "Gerek yok oğlum, yolun sonu görünüyor."

Dursun Ali, çok kötü olur. ''Olur mu anneciğim? Çok iyisin maşallah" der ve odadan çıkar, sonuçları alır ve odaya döner. Ne yazık ki, annesi son nefesini vermiştir.

Dursun Ali annesinin cenazesini alır ve koyulur yola, Fatsa yolunda cenaze arabasında şu sözleri yazar;


 

YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR

Bana ne yazdan, bahardan

Bana ne borandan, kardan

Aşağıdan, yukarıdan

Yolun sonu görünüyor.


 

Geçtim dünya üzerinden

Ömür, bir nefes derinden

Bak feleğin çemberinden

Yolun sonu görünüyor.


 

Azrail'in gelir kendi

Ne ağa der, ne efendi

Sayılı günler tükendi

Yolun sonu görünüyor.


 

Bu dünyanın direği yok

Merhameti, yüreği yok

Kılavuzun gereği yok

Yolun sonu görünüyor.

Dursun Ali Akınet

Elbette her şeyin sonu gelecek. Ama nedense bazıları bu yolun son olmayacağını, yolun sonunun hiç gelmeyeceğini düşünüyor. Bir apartmanda yönetici olanlar, bir dernekte veya sendikada başkan olanlar, siyasette bir koltuk kapanlar, yerel yönetimlerde başkan olanlar, hatta ülkeleri yönetenler adeta bu koltuklara yapışıyor. Sanki o koltuklar babalarından miras gibi davranıyorlar. Bu kişilerin sonu da elbette gelecek, onlar için de yolun sonu görünecek.

Çevremizde ve basında bu tür örnekleri sıkça görüyoruz. Geldiği makamı elden kaybetmemek için kırk takla atanları, kendilerini vazgeçilmez sananları, bulunduğu mevkinin altındaki insanlara kan kusturanları, makamı korumak için kendinden başka kimseye güvenmeyenleri, makamı sayasinde çoluğunu çocuğunu, abisini kardeşini işe alanları, makamdan çıkar elde etmek için bugün kara dediğine bir gün sonra ak diyenleri, koltukları korumak için her türlü Ali Cengiz oyunlarını görüyoruz. Koltuk için o kadar çok iğrençlikler yapan, omurgası olduğunu unutan kişiler toplumun değerlerini eritiyor. Ahlak bakımından geriledikçe dini değerlerimiz de erozyona uğruyor, hak, hukuk ve adalet kavramlarının içi boşalıyor. Ana ne olursa olsun bu tür insanlar için de yolun sonu görünüyor. Bu yolun sonuna varmayı çabuklaştırmak, bulunduğu makamı çıkar için kullananları o koltuklardan indirmek halkın, yani bizim görevimiz. Bunu başaramazsak tarihimiz boyunca edindiğimiz başta dürüstlük olmak üzere tüm değerlerimizi yavaş yavaş kaybedecek, tüm ilişkilerin adice çıkar ilişkilerine dayandığı berbat bir topluma dönüşeceğiz.

"Doğru yoldan gidenler şaşırmazlar." (Wolfgang Van Goethe)