Değerli Aydınpost okuyucularım; bu yazımda sizleri Urfa'ya götürmek isterim. Dilimizin döndüğü ve kalemimizin yazdığı kadar sizlere aktarmak isterim. Yeryüzünde insanlığın medeniyet kültürünün oluşumuna katkı sağlamış özel ve önemli kadim şehirler vardır. Tüm insanlığın ortak ata yurdu olarak kabul ettiği Anadolu coğrafyası her geçen gün ortaya yeni bir arkeolojik bulgunun çıktığı ve insanlık tarihinin geçmişine yolculuğumuzda bize ışık tutan eşsiz topraklardır. Dünyanın en eski kentlerinden biri olarak kabul edilen Urfa, sahip olduğu özgün kültür varlıkları ve burada doğmuş ya da yaşamış birçok peygamberin varlığı ile kutsanmış, kadim bir şehirdir.
Urfa; dünyanın en eski tapınağı olarak kabul edilen Göbeklitepe, yaklaşık on iki bin yıllık dünyanın en eski heykeli, otantik ve özgün yapısıyla Harran evleri ve arkeolojik kazılarda ortaya çıkmış birçok kıymetli eserleri ile Unesco Dünya Miras Listesi'ne aday olmuştur.
Urfa, ilkel dinlerden tek tanrılı semavi dinlere kadar sahip olduğu kutsal mekanlar ile binlerce yıllık inanç kültürümüzün oluşumuna büyük etkileri olmuş mistik bir merkezdir. İbrahim Peygamber'in doğduğu ve yaşadığı yer olan Urfa, her üç semavi dinin kutsal kabul ettiği şehirdir. İbrahim, Yakup, Yusuf ve Musa peygamberler ile Yahudiliğin, bu peygamberlerden başka Eyyüp ve Şuayb peygamberler ile müslümanlığın ve İsa Peygamber'in kutsadığı bir şehir olması bakımından hristiyanlığın en önemli kutsal topraklarından biridir. Bu sebeple Urfa, "Peygamberler Diyarı" olarak bir üne sahiptir.
Eski adı Edessa olan Urfa, Museviler açısından vaat edilen topraklar içindedir. İsa Peygamber'in üzerinde bir suretinin bulunduğu kutsal mendilin gönderildiği ve Hristiyanlığı toplu halde kabul eden ilk büyük kent olması Hristiyanlar için kutsallık taşır. İbrahim Peygamber'in Nemrud ile mücadele ettiği ve putperestliğe karşı durduğu bu sebeple ateşe atıldığı fakat odunların balık, ateşin su olduğu bugünün Balıklıgöl ve çevresi Müslümanlar için kutsaldır. Bütün semavi dinler tarafından kabul gören İbrahim Peygamber, yeryüzünün ilk mabedi olan Kabe'yi inşa eden, kurban ve sünnet gelenekleri başlatan peygamberdir. Kur'an'da adı en çok zikredilen ve adına sure inmiş İbrahim Peygamber ile Nemrud arasında geçen hadise kısaca şöyledir:
Urfa yöresinde hüküm süren Nemrud bir gece rüyasında başının üzerinde parlak bir yıldızın doğduğunu, ay ve güneşi gölgede bırakarak, onların söndürdüğünü ve bu yıldızın yeryüzüne aydınlık saçtığını görür. Gördüğü rüyadan çok etkilenen Nemrud, devrinin en meşhur kahinlerini sarayına toplayarak gördüğü rüyayı onlara anlatır ve yorumlamalarını ister. Kahinler rüyanın "söz konusu yıldızın bu sene içerisinde memleketinde doğacak bir çocuğa delalet ettiği ve bu çocuğun halkın da desteğini alarak hükümdarlığını sona erdirip tahtını ve tacını yıkacağını" söylerler.
Bu rüya tabirini dinleyen Nemrud, anlatılanların gerçekleşmemesi için her tarafa asker göndererek hamile kadınların toplanmasını ve doğacak çocukların öldürülmesini emreder.
İbrahim Peygamber'in babası Terah (Azer), Harran halkındandır.Nemrud'un tapınaklarında heykeller yapan ve onlara tapan Terah, Nuna Hatun'la evli olup sekiz yıldır çocuk sahibi olamamıştır.İşte tam bu katliam ortamında Nuna Hatun Terah'tan gebe kalır. Ancak korkusundan gebeliğini gizler.Bir süre sonra doğum vakti gelince Nuna Hatun sabahın erken saatlerinde gizlice şehrin dışına çıkar ve bir mağarada çocuğunu doğurur. Adını da toplumun babası anlamına gelen" Abraham" (İbrahim)koyar.Gelirken yanında getirdiği bezle ibrahim'i kundaklar.
Onu emzirdikten sonra mağaranın her köşesine bırakır ve eve döner. Her gün bu mağaraya gizlice gelerek çocuğunu emzirir ve ona bakar, İbrahim Peygamber'in doğduğu mağara bugün Şanlıurfa'da"Mevlid-i Halil Mağara" adıyla bilinmekte ve ziyaret edilmektedir.İbrahim Peygamber yıllar sonra büyüdüğü zaman ailesinin yanına döner.Her fırsatta hem ailesini hem de çevresindekilerini puta tapınmamaları konusunda uyarmaktadır fakat kimse onu dinlememektedir. Bir gün kimsenin olmadığı bir zaman büyük tapınağa gider ve tüm heykelleri parçalar.Sadece en büyük olanına dokunmaz ve elindeki baltayı onun boynuna asar. Nemrud tapınağa girdiğinde bu işi İbrahim'in yaptığını anlar ve suçunu kabul etmesini ister. Çünkü uzun zamandır etrafta insanlara anlatıklarını bilmektedir. Bunun üzerine İbrahim Peygamber elinde balta olduğuna göre suçlunun en büyük put olduğunu söyler.Nemrud'un cansız bir putun bunu yapamıyacağını söylemesi üzerine İbrahim Peygamber"Madem cansız ve güçsüz o zaman niye tapınıyorsunuz!"der. Böylece Nemrud daha çok öfkelenir ve onu cezalandırmak için ateşe atmaya karar verir.Şehrin meydanında büyük bir ateş yakılır ve tepeye mancınıkla gerilen İbrahim bu ateşe fırlatılır.
Fakat ateş serin bir suya , odunlar ise balıklara dönüşür. İbrahim Peygamber bu olaydan sonra ailesini alarak Harran'a göç eder ve Sara ile evlenir. Fakat Sara çocuk doğuramaz. Bunun üzerine cariyesi Hacer ile evlenir ve ilk oğlu İsmail dünyaya gelir. Fakat sonra Sara da hamile kalır ve İshak'ı doğurur.Bunun üzerine Sara artık Hacer'i kıskanmaya başlar ve istemez. İbrahim Peygamber Hacer'i ve oğlu İsmail'i evden uzaklaştırarak çöle bırakır. Çölde susuz kalan anne ve oğul su aramaya başlar. Safa ve Merve tepeleri arasında yedi defa gidip gelir. Bu esnada bir suyun fışkırdığını görür.Bugün Müslüman hacılar bu hadiseyi anmak için iki tepe arasında yedi defa gidip gelirler ve orada çıkan zemzem suyunu şifalı kabul ederler.
İbrahim Peygamber'in oğlu İsmail Müslümanların, İshak ise Yahudilerin atası olarak kabul edilir.Rabbine en sevdiği kurban etmesi tebliğ edilen İbrahim Peygamber,tam oğlunu kurban edecekken, gökten bir koç iner ve onu kurban eder.O günden sonra kurban bayramı kutlanır olmuştur.Üç semavi din tarafından, ortak ata olarak kabul edilen İbrahim Peygamber hakkında bazı farklı görüşler mevcuttur. Müslümanlara göre İbrahim Peygamer oğlu İsmail ile beraber, Yahudilere göre ise İshak ile Kabe'yi yeniden inşa etmiş ve onu kurban etmek istemiştir.
Urfa asırlardır İbrahim Peygamber ile özdeşleşmiş bir şehirdir. Mevlid-i Halil Mağarası, Halil-ür-Rahman Gölü Halil'ür-Rahman Camii,Ayn-ı Halil'ür-Rahman(Ayn-el Urus),Halil'ür-Rahman Medresesi, Anzılha Gölü, Seruğ(Hz.İbrahim'in amcası adı olup aynı zamanda Suruç İlçesinin eski adıdır) ve Harran adları(İbrahim Peygamber'in kardeşinin adıdır.)Harran'daki İbrahim Mescidi ve Evi ,sırtını dayadığı taş:bunların hepsi ile beraber bir bütündür.
SONUÇ: Cömert , misafirperver ve sofrası bereketli olan olan İbrahim Peygamber'den dolayı bugün Urfa'da halk arasında "Halil İbrahim sofrası" tabiri kulanılmakta ve asırlardır bu misafirperverlik geleneği babadan oğula sürdürülmektedir, Bu güzel yerleri ve daha fazlasını görmek için YUPA TUR'UN 01 EYLÜL 2023 09 EYLÜL 2023 7 GECE 9 GÜN GAP KÜLTÜR TURUNA GÖTÜRECEĞİM SİZLERİ; URFA VE İBRAHİM PEYGAMBER YAZIM İÇİN DEĞERLİ YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.