Eskiden bir devlet adabı vardı. Bürokratlar siyasete karışmaz, kafasına göre beyanat vermezdi. Zaten 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu bunu suç olarak gösteriyordu. Ama gel gör ki son yirmi yıldır bürokraside görev yapanlar doğrudan siyaset yapmaya başladı. Herhalde bir siyasi partinin genel başkanı Başkanlık görevini sürdürmeye başlayınca bazı bürokratlar kendilerinde de siyaset yapma yetkisini görmeye başladılar.

Ne hikmetse ilimizin İl Kültür ve Turizm Müdürü Umut Tuncer sık sık Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin uygulamalarını eleştiriyor. Eleştirilerinde belki haklılık payı olabilir ama Büyükşehir Belediyesini eleştirmek onun görev alanı içinde değil. Eğer eleştirecekse önce kendi müdürlüğünü eleştirsin.

Konuya farklı açıdan giriş yapalım. Aydın İlimiz Kurtuluş Mücadelesi sürecinde Kuvayı Milliye örgütlenmesini ilk yapan yerlerden birisidir. Ancak ilimizde bir Kuvayı Milliye Müzesi ve Etnografya Müzesi ne yazık ki yoktur. Eski müze boşaltılınca Adnan Menderes Müzesi için inşaat başladı. Dünya para oraya gömüldü. Sonradan Çakırbeyli Mahallesi’nde Adnan Menderes Müzesi yapılınca inşaat yarım kaldı. Şimdilerde orası boş. Umut Tuncer bir iş yapacaksa orayı Kuvayı Milliye Müzesi yapsın. Adnan Menderes Müzesi demişken, otoban kavşağında bir Adnan Menderes Müzesi var. Yıllardır ilgisizlikten çürüyüp gitti, önce bunun akıbetini açıklasın. Kendine bağlı müzede yapılan tarihi eser kaçakçılığını açıklasın. Aydın Yörük Toyu için kullanılan bütçeyi kalem kalem açıklasın. Kısacası herkes kendi işine baksın.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu seversiniz, sevmezsiniz. Ama tarihi eser restorasyonlarına ve kazılara verdiği desteği yok sayamazsınız. Çerçioğlu tarihi ören yerlerine dikkat çekmek için zamanında Nysa Antik Kentinde Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısı bile yapmıştı. Aydın Büyükşehir Belediyesi, ilimizin tanıtımı için yıl boyu tüm kültür turizm fuarlarında ilimizi tanıtmak için çaba harcıyor, ilçe belediyelerini bu fuarlara katılmaları için teşvik ediyor. Gücü ölçüsünde kazılara maddi manevi destek veriyor. Bunları yok saymak tamamen siyasi bir tavır havası veriyor.

Bizde bir deyim vardır: "Sidik yarışı." Gereksiz kavgalar, çekişmeler, tartışmalar için söylenir. Tartıştırmalarda karşısındakinden üstün duruma geçmek, fikirlerini empoze etmek için kullanılan metotlardan biridir. iki tarafta üstün oldukları yanları sıralar durur. Genelde bir sonu olmadığından tartışma anlamsız yerlere gider. Olan sanki sidik yarışı.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşmesinden mutluluk duyacağımız Aydın Yörük Toyu ile ilgili bir köşe yazısı kaleme almıştık. Linki aşağıya bırakıyoruz, isteyen tekrar okuyabilir. Bu çalışma ile Aydın ilinin tanıtımına katkı olacağını, kültürel etkinliklerin kültürümüze geleceğe taşınması bakımından önemli olduğunu yazmıştık. Başta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olmak üzere çok sayıda derneğin katılacağı etkinliğe ülkemizin her bölgesinden yörük dernekleri katılacaktı.

Umut Tuncer Büyükşehir Belediyesi'nin kazılara az destek olduğunu söyleyerek eleştirmesi ardından Aydın Yörük Toyu için emek veren çok sayıda dernek etkinlikten ayrıldığını duyurdu. Ayrılma gerekçesi olarak siyasi çekişmenin kimseye yarar sağlamayacağını, aksine her kesime zarar vereceğini gösterdiler. Haklılar, kavga ortamı herkese zarar verir.

Cuma akşamı program gereği adı çalıştay ama niteliği konferans olan etkinlik yapıldı. Cumartesi günü kortej ve diğer etkinlikler yapıldı. Etkinliklere katılım ortamın Umut Tuncer tarafından gerilmesi nedeniyle düşük oldu. Ses düzeninin arıza yapması ise ayrı bir fiyasko oldu. Bu tür etkinliklerde olması gereken her kesimden insanların birbirini kucakladığı, geniş katılımlı bir etkinlikti, başaramadı. Umarım bundan sonraki etkinliklerde elbirliği ile çalışıp barış içerisinde Aydın iline yakışır şekilde gerçekleştirebilir.

"Siz kendi elinizle teslim etmedikçe kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamaz." (Mohandas Karamçand Gandi)

https://www.aydinpost.com/aydin-yoruk-toyu