Söke gerek konumu, gerek ekonomisi, gerek tarihi ve gerekse tarımsal ürünleri ile ilimizin en önemli ilçelerinden birisidir. Ayrıca bu özellikleri ile ülke çapında iyi tanınan bir kenttir. Ancak son 30 yıldır gösterdiği gelişim çeşitli ekonomik ve siyasi nedenlerden dolayı beklentilerin altında kalmış, neredeyse eski günlerini arar duruma gelmiştir.

Söke Çayı insanların hıdrellez günleri gidip taşlardan ev yaptığı, çevresinde yürüyüş yaptığı, anılarının bir yerinde yer alan önemli bir yerdir. Söke’yi ikiye bölen dere üzerinde eskiden Kambur Köprü ile Demir Köprü vardı. Bu iki köprü arasında derenin üstü kapatılıp belediye dükkânları yapıldı. Kambur Köprü’nün batısında Jaletepe İlkokulu civarında daha sonra yapılan köprü ile Demir Köprü doğusunda yapılan köprü aralarına daha sonraları otoparklar yapıldı. Bu dere üstü kapatma işleri DSİ ile belediye arasında mahkeme konusu oldu ve birkaç yıl önce bu yapılar belediye tarafından mahkeme kararı ile yıkıldı.

Buraya kadar her şey normal. Yıkımdan sonra ortaya berbat bir görüntü ortaya çıktı. Aydın ilinin en büyük iki ilçesinden biri olan Söke bu görüntü ile neredeyse köy halinde görülmeye başladı. Yıkıklık içinde kendiliğinden çıkan ağaçlar ve otlar, çöp yığınları, eski araba lastikleri, dere içinde otlayan koyunlar, biriken kirli sulardan oğul vererek çıkan sinekler, pis koku ve daha neler neler. Çevre illerde DSİ tarafından yapılan dere ıslahı projelerini gördükçe hep birlikte imrenir hale geldik, bu derenin de aynı şekilde düzenlenmesini bekledik. Bekledik beklemesine de bir sonuç alamadık.

Uzun zamandır bu derenin temizlenip ıslah edilmesini tüm Söke halkı özlemle bekliyor. Büyükşehir Belediyesi ıslahın DSİ tarafından yapılacağını, kendilerinin yetkisi olmadığını söylüyor. DSİ ise topu büyükşehir belediyesine atıyor. Kanunen olması gereken DSİ tarafından yapılması. Bu konu ile ilgili olarak neredeyse iki yıldır milletvekilimiz Metin Yavuz Müjde üzerine müjde veriyor. Veriyor vermesine de icraat bir türlü gerçekleşmiyor. DSİ bölge müdürü ile dereyi geziyor, Ankara’da genel müdürlerle görüşüyor, ilgili bakanlıklarla görüşüyor, her görüşmeden sonra müjde vermeyi de ihmal etmiyor. En son “2019 yılı yatırım programına alındı” dedi ama yıl bitiyor daha tık yok.

Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu seçimlerdeki rakibi için “bal vermeyen arı” benzetmesini yapmıştı, sanırım bu benzetme Sökeli milletvekilimiz Metin Yavuz için de geçerli olacak. Yaklaşık iki yıldır bir dere ıslahını yaptıramadı. Üstelik vekilimiz MKYK üyesi. Hani derler ya “mangalda kül bırakmadı” diye, işte öyle bir durum. Mangalda bırakın külü köz bile kalmadı. Söz veriliyor, veriliyor ama sonuç alınamıyor. Başka illerin milletvekillerine bakıyorum da ne büyük projeleri kısa sürede kotarıp yaptırıyorlar. Umarım bizim vekillerimiz de önce dere ıslahı gibi küçük projelerden başlayıp daha sonraları büyük projeleri kotarıp yaptırırlar.  

Genel iktidar ile yerel iktidar çekişmesi sanırım bu projenin gecikmesinde en büyük etken. Ama bu çekişmede olan aradaki halka oluyor.

Son söz, bir derenin ıslahını gerçekleştiremeyen MKYK üyesi vekilimiz Metin Yavuz bir an önce bu projeyi gerçekleştirmeli. Yoksa bir dahaki seçimlerde vekillik hayalleri o derenin suyuna düşebilir. Bizden söylemesi.

“Gerekeni yap ve güce sahip ol.” (Emerson)

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!