Bu durumda parsel fiyatları pahalı olduğu için Aydın’a yabancı yatırımcı gelmediği gibi Aydınlı girişimciler de haklı olarak yatırım için arsası Aydın’a göre daha ucuz başka illeri tercih ediyorlar.
Bilindiği üzere organize sanayi bölgeleri (OSB) sanayinin uygun görülen alanlarda yapılaşmasını sağlamak için kurulan mal ve hizmet üretim alanlarıdır. Kuruluş amacı OSB’lerde firmaları bir alanda toplamak, çarpık kentleşme ve sanayileşmeyi ortadan kaldırmaktır.
Kısaca OSB’ler bir kent ya da bölge için gelişme, üretim ve istihdam alanlarıdır
Örnek OSB adı bilinmeyen dönemlerde küçük bir kasabayken Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın kurulmasıyla birlikte bu ilçenin hem demografik yapısı değişti hem gelişti.
Çünkü Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası aynı zamanda okuluyla, spor kulübüyle, sinemasıyla, kreşiyle, lokantasıyla, lokaliyle, tenis kortuyla kurulduğu dönemde bir fabrikadan da ileri bir sosyalleşme alanıydı ve uzun süre de öyle kaldı.
Artık günümüzde o tarihi Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın kapısına kilit vurulu.
Onun yerini Organize Sanayi Bölgesi’ne kurulan ve ilerleyen süreçte kurulacak tesisler o tarihi fabrikanın ne yerini tutabilir ne de bıraktığı sosyoekonomik boşluğu doldurabilir.
Her şeyden önce OSB’lerde dönen dolaplar ve benim olsun mantalitesi buna izin vermez. Olayı yine Nazilli OSB üzerinden anlatmaya çalışalım.
Aydın genelinde toplamda 7 Organize Sanayi Bölgesi’nden biri olan Nazilli OSB’de kayıtlara göre 126 Hektarlık alanda 44 parsel bulunmakta, bunlardan 40’ı tahsisli,4’ü boş, geri kalan 36 adedinde üretim yapılıyor, görünmektedir.
Görünmektedir diyorum çünkü tahsisten itibaren üç yıl içinde işletmelerin kurulması zorunlu olduğu halde-neredeyse Aydın’daki bütün OSB’ler için geçerli- parsellerin bir kısmında yapılaşma henüz tamamlanmamış, devam ediyor, gözükmektedir.
Çünkü iddia odur ki, kuruluş aşamasında bir kısım parselin sanayici olmayan kesimlerce ilerleyen süreçte ranta dönüştürülmek üzere kapatılmış yönetimler tarafından da- idare edilerek - bakanlığa buralarda yapılaşma devam ediyor, şeklinde bildirilmiştir.
Her toplumda olduğu gibi Aydın’da her alanda bu tür fırsatları ranta dönüştüren hırsı azgınları ve aç gözleri görmek mümkündür.
Hal böyle olunca gerek Aydın içinden gerek Aydın dışından gelecek yatırımcılar fabrika kuracak parsel bulamamakta, ısrarcı olanlar da yüklü bir para ödemeyi göze almak zorunda kalmaktadırlar.
Aydın’ın ayaklarındaki prangalardan biri de işte bu arkaik ve bencil zihniyettir, denebilir.
Çoğu yatırımcı da sırf bu nedenle Aydın yerine Manisa, Denizli ve Afyon gibi kentlere yatırımı tercih etmektedirler.
İsteniyor ki, Aydın büyümesin, ucuz iş gücü cenneti olmaya devam etsin… Bu modası geçmiş zihniyetin olduğu yerde -geçen yazıda sözünü ettiğim- toplum sermayesi oluşabilir mi?
Bu kentin problemi yalnız ideal hırsıyla siyaset yapacak politikacı bulmak değil ki, iş dünyası da ona hakeza sorunlu…
Önceki Valilerden Yavuz Selim Köşger bu konuya el atmıştı.
Onun döneminde tapu kayıtları esas alınarak Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü tarafından yapılan araştırmada çoğu OSB’de bir kısım parselin sanayici olmayan rantçılar tarafından kapatıldığını onların da bazılarının boş olduğu, bazılarının da depo olarak gösterildiği tespit edilmişti.
Aynı araştırmada OSB’ler kurulduktan sonra mücavir- genişleme alanlarındaki çoğu arazinin olası bir kamulaştırmada ranta dönüştürülmek üzere belirli insanların satın aldığı, görülmüştü.
Amaçsa belli… Dışarıdan yatırımcı gelmesini engellemek, inat ederlerse milyon TL’ye parsel satın almayı göze alsınlar.
Örnek Nazilli OSB’de mevcut alanın yüzde 40’ını elinde bulunduran bir firmanın da 91 hektarlık genişleme alanının 250 dekarını kapatmak istediği, zamanın bir iktidar milletvekiliyle devrin Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varak’ın kapısını çaldığı basında yer almıştı.
Hatta 250 dekarlık parsel isteği basında Nazilli’ye başka yatırımcının gelmesini engellemek şeklinde yorumlanmıştı.(09.11.2022 Hedef)
Bu durumda parsel fiyatları pahalı olduğu için Aydın’a dışarıdan yatırımcı gelmediği gibi Aydınlı girişimciler de -haklı olarak- yatırım için arsası Aydın’a göre daha ucuz başka illeri tercih ediyorlar.
Bu ise Aydın için hem istihdam hem de katma değer kaybı demektir. Aydın Ege illeri arasında gelişmişlikte Afyon’un önünde zaten sondan ikinciydi, bu gidişle yakında sonunculuğa düşecektir.
Bu kısır döngü yıllarca böyle devam ettiği için Aydın halkı olayı kanıksamış durumda, çoğunluk ne olduğunun farkında değil.
Canlı örneği:
Geçtiğimiz günlerde ürettiği ürünlerin önemli bir bölümünü ihraç eden bir firma sahibi ile görüşürken söz arasında yeni fabrika için Afyon Organize Sanayi Bölgesi’nden yer satın aldıklarını söylemişti.
Neden Aydın değil de Afyon dediğimde de, Aydın OSB’de bir milyon TL’nin altında yer yok, aynı büyüklükteki parseli Afyon OSB’de 110 bin TL’ye satın aldık da ondan, demişti.
Bizim girişimcimizin dışarı kaçtığı bir yere yabancı yatırımcı beklenir mi, buna akıl yatıyor mu?
Hem niye gelsin?
Birçok OSB’ye bir OSB için olmazsa olmazlardan arıtma tesisi yapılabilmiş değil örnek Nazilli’de temeli daha yeni atıldı.
Politikacılar tarafından da yatırımcı gelsin istenmiyor olacak ki, Nazilli OSB’ye Gençlik ve Spor Bakanlığınca bir yarı olimpik yüzme havuzu, bir de araba yarış pisti yapıldı.
Girişimci geleceğine araba yarıştıracaklar gelsin mantığı… Yakında şehir stadı da OSB’ye taşınırsa kimse şaşmasın… O takdirde OSB adı da değişir, spor kompleksi olur.
Bu demek değildir ki, Nazilli’ye araba yarış pisti yapılmasın, yapılsın elbette hem yapılacak yarışlara gerek Aydın içinden gerek Aydın dışından geleceklerin Nazilli’ye her anlamda getirisi olacaktır. Ama sorun seçilen yerin OSB olmasında.
Gerek yarı olimpik yüzme havuzunu gerek yarış pistini ilçenin başka yerlerine de yapmak mümkündür ama bir fabrika için istenen büyüklükte uygun yer bulunabileceği söylenemez.
Ayrıca Türkiye’de OSB’ye araba yarış pisti yapılmasının başka bir örneği var mıdır acaba?
İşsizlikten çalışamayan insanlar araba yarışı seyrederek günlerini geçirsinler öyle mi?