İl olmak Nazilli’nin elli yıllık bir hayalidir. Nazillili talebini her seçimde dile getirmiş, her liderden de sözünü almıştır.

1970’li yıllardan sonra neredeyse her seçim öncesinde partiler 001 plakalı Vali makam aracını Nazilli’nin meydan ve caddelerinde görücüye çıkararak oy toplama aracı olarak kullanmışlardır.

Turgut Özal’dan, Mesut Yılmaz’a ve Tansu Çiller’e kadar Nazilli’ye il sözü vermeyen lider yoktur dense yanlış olmaz.

Ancak halkın o konuda en fazla ümit bağladığı lider DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel olmuştur.

12 Eylül İhtilalından sonra yasaklı duruma düşen Süleyman Demirel kaptırdığı merkez sağ liderliği Anavatan Partisi’nden alabilmek, Turgut Özal’ın kendini attığı kuyudan çıkabilmek için 1991 seçimlerinde her çareye başvurmuştu.

O çarelerden biri de büyük ilçeleri il, büyük kasabaları ilçe yapmaktı.

O gittiği her büyük ilçede ya da kasabada düzenlediği mitinglerde finali   “illiğiniz ya da ilçeliğiniz hayırlı olsun,”cümlesi ile yapardı.

Nazilli’ye il sözü vermeyen tek lider Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.

O 22 Mart 2002 tarihinde AK Parti ilçe binası açılışı için geldiğinde bir vatandaşın: “İktidar olursanız Nazilli’ye il sözü veriyor musunuz,” sorusuna:

“Nüfusu 40 ilden fazla Nazilli il olmayı hak eden ilçelerin başında geliyor.

Ancak bizim programımızda il ya da ilçe sayılarını artırarak bu günkü şartlarda idari yapıda bir değişikliğe gitmek bulunmuyor,”yanıtını vermişti.

Nazilli halkının bu sefer il olma ümitlerini depreştiren MHP lideri Devlet Bahçeli’nin partisinin18 Mart 2018’deki 12.Olağan Büyük Kongresi’ndeki:

“Cumhuriyetin 100.yılında büyükşehirleri kapsayacak şekilde 100 il ve 1000 ilçeden oluşan idari sistemle ekonomide yerli ve milli diriliş sayesinde siyasette birlik ve dayanışma ruhunun ayağa kalkışıyla Türkiye bölgesinde süper güç, küresel düzeyde de sözü dinlenen bir ülke seviyesine çıkmalıdır, inanıyorum ki, mutlaka çıkacaktır,” sözleridir.

Nazilliler Devlet Bahçeli’nin sözünü ettiği il yapılacak 100 ilçe içerisinde yer almayı her yönüyle Nazilli’nin de hak ettiğini düşünüyor.

Hem bu sefer, onları ümitlendiren güçlü nedenleri de var:

BİR: MHP’nin Cumhur İttifakı’nın bir bileşeni olması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da olaya sıcak bakacağı yönündeki beklenti.

İKİ: İster erkene alınsın ister vaktinde yapılsın önümüzdeki genel seçimlerin gerek iktidar gerek muhalefet için oldukça önemli adeta bir hayat, memat meselesi olması.

O Nedenle Cumhur İttifakı bu seçimleri kazanmak için 1991’de Süleyman Demirel’in sözünü verip de yerine getiremediği il sözünü gerçekleştirmek için siyaseten mümkün olan her yolu deneyecektir.

ÜÇ: Sonradan il yapılan Bayburt ve Düzce ile karşılaştırıldığında gerek stratejik gerek merkez ve çevre nüfusu açısından Nazilli’nin bu illerden fazlası var eksiği yoktur.

DÖRT: Nazilli halkının il olmayı düne göre bu gün daha fazla arzu etmelerinin başka bir nedeni de ilçeleri mağdur eden büyükşehir yasası ve uygulayıcıların tutum ve tavırlarıdır.

Bilindiği üzere 2014’de yürürlüğe giren BŞB yasası ile ilçe belediyelerinin su ve kanalizasyon gibi önemli gelir kaynaklarıyla birlikte devletten aldıkları katkı paylarının yüzde 40’ına yakını BŞB’ sine aktarıldı.

Karşılığında da köylerin mahalleye dönüşmesiyle ilçe belediyelerinin hizmet götüreceği gerek coğrafi alan gerekse nüfus üçe, beşe katlandı.

Bunun üstüne büyükşehirden verdiğinin geri dönüşünün olmaması da eklenince her ölçekteki ilçe belediyesi tıkandı, borçtan adım atamaz hale geldi.

Nazilliler il olmayı biraz da bu baskıdan kurtulmak için istiyor.

Onların düşüncesine göre Nazilli il olur, bir de Sümer Üniversitesi buna eklenirse ancak o zaman belini doğrultabilir.

Tabi bu konuda yegâne belirleyici Nazilli’ye bu güne kadar il sözü vermeyen Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrıdır.

Nazillilerdeki inanç o ki, Cumhurbaşkanı iki nedenden ötürü 2002’deki sözlerinin aksine bu gün Nazilli gibi büyük ilçelerin il olmasına onay verecektir.

BİR: 2002’de söylenen sözlerin üzerinden 20 yıl geçti kaldı ki, Cumhurbaşkanı bu tür konularda kararını verirken günün koşullarına bakar.

.

İKİ: Mecelle’ye göre devlet yönetiminde asıl olan tarihselliktir. Bu kurala göre  ‘ezmanın tagayyürü ahkâmın da tagayyürünü icabettirir’, yani zamanın değişmesi hükümlerin de değişimini gerekli kılar.

Görüne o ki, Nazilliler il olma konusunda öncekilerden hem daha iddialı hem de daha ümitli…