Siyasette yaptığı hileleri, dostlarına attığı kazıkları, kurduğu kumpasları ve çevirdiği dolapları“harp hiledir,” sözüyle meşrulaştırmaya çalışır. Hileli yollarla zengin olanları “işini bilen adam” diyerek yüceltir.

İbn-i Haldun “Coğrafya kaderdir”, der ve insan karakterinin coğrafyanın yanında tarih ve dinin de etkisiyle şekillendiğini söyler.

Tim Marshall da Coğrafya Mahkumları adlı eserinde coğrafyanın ve özellikle Orta Doğu’da dinin insanların ve milletlerin hayatlarını belirlemede etkili olduğunu söyler..

Ve Türkiye’nin Avrupa Birliğine kabul edilmesinde birlik ülkelerinin ayak sürümesini topraklarının yüzde 5’nin Avrupa’da, geri kalanının Asya’da,,Orta Doğu’da olmasıyla açıklar.(s.178-185)

Akdeniz havzasının büyük tarihçisi Braudel ise bölgeye özgü bir ruhunun ve yine bölgeye özgü bir insan türünün olduğunu anlatır.

Hayatı seven, güzellikleri arzulayan, coşkulu modern yaşamak isteyen Akdeniz insanı bütün canlılığıyla İzmir’den Şanlıurfa’ya kadar coğrafyada yaşıyor.(Serdar Turgut, Haber Türk,16.09.2022)

Akdeniz ruhunun ve onun yarattığı sıcak kanlı, tez canlı, bir feyilli, itaatkar, toprağa bağımlı olmanın bir özelliği alçak gönüllü insan karakterinin en fazla yaşadığı Ege ve Akdeniz bölgeleridir.

Pekiyi o halde nedir bu Akdeniz ruhunun bize kazandırdığı güzelliklerimiz?

BİR: Hiçbir etnik köken ve kimlik ayrımı yapmaksızın memleketim Aydın insanı her ne kadar avlulu, bahçeli evlerden çok katlı apartman dairelerine taşınsa da şefkat, merhamet, dayanışma, fedakârlık, paylaşma ve hamiyet duygularını yara almış olsa da devam ettiriyor.

Aile kavramı yeni kuşak evliler de aşınmış gibi görünse de aile gerek sosyal gerek ekonomik olarak ayakta kalmamızda en birinci faktör olmaya devam ediyor.

İKİ: Bir diğer canlılığını devam ettiren kavram da vatanseverliktir. Vatan uğrunda kanlar dökülen, tarihçilerin ve düşünürlerin “üstünden yel, altından sel geçen bir köprüye” benzettikleri Anadolu toprağıdır.

Bizim kültürümüzde vatan sevgisinin imandan geldiğine inanılır.” Bülbülü altın kafese koymuşlar ah vatanım demiş”,sözü Anadolu’ya aittir.

Anadolu’da bir kabristanda bir mezar taşına şunlar yazılmıştır:”Kardeşlerim milletime, dine, devlete ve vatana sahip olunuz, bana da bir Fatiha okuyunuz. Salih oğlu Mustafa Şahin 22.10.1950”(Prof.Dr.İlhami Güler,İlhamiyyat,21.12.2022)

ÜÇ: Memleketim Aydın insanı misafirperverdir. Tanrı misafiri kavramında ifadesini bulan misafiri Allah’ın gönderdiğine inanılır.. Her köyde misafir için  eskiden “koy odaları” vardı.

Yabancı konuklar burarda ağırlanır yemeği yedirilir, kalacak olanlar yatırılırdı. Evlerde en güzel koltuk ve mefruşatla döşeli misafir odası olan bizim milletimizdir. Bu değerin aşındığını son zamanlarda yatılı gelen misafirleri otellerde ağırlamamızdan bellidir.

DÖRT: Memleketim Aydın insanı solidarist yani dayanışmacı bir toplum yapısına sahiptir.Çünkü.ekin biçmek,harman kovmak,zeytin silkmek,pamuk toplamak,,hayvan otlatmak,imece yapmak için tarım toplumunda eskiden konu,komşuyla olurdu..

Mahallelinin kabı, kacağı ortak olduğu gibi kesesi de müşterekti. Birisi bir mal alacağında parası ödünç olarak toplanır böylece herkesin idaresini düzmesine yardımcı olunurdu.

Devletin gücü yetmediği köprüyü, çeşmeyi, yolu eskiden zeybekler örnek Çakıcı Mehmet Efe zenginlere yaptırmışlardı. Demem o ki,bu milletin eşkıyası bile yardımseverdir.

BEŞ: André Malraux bir sözünde “Tanrı beş duyuyu her insana, altıncı duyuyu ise nadir insanlara vermiştir,”der. Ben bizim insanımızın bu nadir insanlar grubuna girdiğine inanırım.

Buna en iyi örnek seçimlerde insanımızın her partiye ya da adaya hakkını vermekle sandıkta kurduğu dengedir. Anadolu irfanı da diyebileceğimiz bu milli irade ülkeye ve siyasete her zaman en doğru istikameti vermiştir.(Prof.Dr.İlhami Güler,a.g.mak)

Pekiyi ya nahoşluklarımız?

BİR: Bizde kamu malı kavramı algısı zayıftır. Halbuki devletin hazinesindeki para milletten toplanan vergilerden meydana gelmiştir. Ne yazık ki, “devletin malı deniz yemeyen domuz” sözü bu toraklarda üretilmiştir.

Vatandaştan toplanan tüyü bitmedik yetimin hakkı paranın dışında çoğu kimsenin düşündüğünün aksine devletin bir parası yoktur.

O nedenle hangi adla olursa olsun haksız yere devletten alınan yetim hakkı, parayla çalıntı para arasında bir fark yoktur. Darul harp, ganimet gibi kavramlar kamu malına çökme adına uydurulmuş kılıflardır.

Ne yazık ki, bu konuda da halkta evliya da olsa herkese karşı oldukça derin bir güven eksikliği vardır.

İKİ: Memleketim Aydın insanı da diğer insanlarımız gibi sorumluluk üstlenmeyi pek sevmez, elini taşın altına sokmada tembeldir.

 Dini konularda tarikatlara, cemaatlere güvenir, teslim olur, enformasyonda medyaya inanır, dünyalık işlerde siyasetçiye aşırı güven duyar, sorgulamaz. Bu sebepten ötürü şahıs kültüne, karizmaya bizde itibar edilir.

ÜÇ: Memleketim insanını düşünmek, bir konuya kafa yormak, okumak, araştırmak sıkar.Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunur.Evini idareden aciz olan, lafla, lakırtıyla ülke yönetmeye kalkışır..

Okumuş kesim de olsa sosyal medyada kendi üretimi olmadığı için alıntıları paylaşır. Yetmezmiş gibi “cahil cesur olur,” diyerek kendi cehaletini över.

 DÖRT: Memleketim insanı fırsatçılığı sever. Kısa sürede zengin olma hayali kurar. Çevirdiği fırıldakları  “bal tutan parmağını yalar,” savunmasıyla meşrulaştırmaya çalışır.

Siyasette yaptığı hileleri, dostlarına attığı kazıkları, kurduğu kumpasları ve dolapları “harp hiledir,” sözüyle meşrulaştırmaya çalışır. Hileli yollarla zengin olanları “işini bilen adam” diyerek yüceltir.

Çaktırmadan çalanlara, köşe dönenlere, nitelikli dolandırıcılara karşı sessiz kalmayı tercih eder sesini çıkarmaz ama arkasından dedi-kodusunu yapmakta bir sakınca görmez.

BEŞ: Memleketim insanı kadercidir. haksızlık karşısında “şer görünen şeyde hayır vardır, inancıyla direnmez. Alın yazısı inancıyla başına gelen bir olayı sorgulamadan kabullenir.

ALTI: Memleketim Aydın insanı gururludur, devletten ne isteneceğini pek bilmez. Anonim yaşamaktan hoşlanmaz, bir milletvekilinin telefon numarası kendisine güç verir.

Sonuç olarak Braudel’in Akdeniz insanı olarak tanımladığı, Tim Marshall’ın Coğrafya Mahkûmları dediği memleketim Aydın insanı artısıyla, eksisiyle budur.

Herkese sağlıkla ve mutlulukla geçireceği bir yıl diliyorum.