27,5 yıl devlet memurluğu yaptığını hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Benim bütün bürokratik hayatımı incelediler, 'Acaba bir şey bulabilir miyiz? Kılıçdaroğlu’na bir şey söyleyebilir miyiz?’ diye. Toplu iğne ucu kadar bir şey bulamadılar. Çünkü Bay Kemal kul hakkı yemez ve kul hakkı yedirmez. Şimdi ben mütedeyyin arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Kul hakkı yemek en büyük günahsa, bu günaha kimsenin ortak olmaması lazım. Ye ye doymadılar. Soyulan bir devlet değil, birilerine hizmet eden bir devlet değil, kendi vatandaşlarına hizmet eden bir devlet istiyoruz, güzel bir devlet, sosyal bir devlet, hiç kimsenin açıkta kalmadığı bir devlet istiyoruz. Ben emekliye 15 bin lira vereceğim dediğimde, ‘parayı nereden bulacaksın?’ diye bana soruyorlar. Sen 5’li çete için çalışıyorsun, Bay Kemal vatandaş için çalışıyor. Sen yandaş için çalışıyorsun, Bay Kemal vatandaş için çalışıyor. Ayrıca bir şey daha söyleyeyim, adaletin olmadığı bir toplumda huzur olmaz. Devletin dini adalettir. Adalet olması lazım. Adalet sadece mahkeme salonlarında değil, bir ailenin çocuğu bir yıldır, iki yıldır işsizse adaletsizlik var demektir. Biri yiyip, biri bakıyorsa orda bir adaletsizlik var demektir. O nedenle adaleti sadece mahkeme salonlarında değil, her yerde sağlayacağız. Bir fakir ailenin elektriği kesilmişse, 85 milyonun elektriği kesilmiştir. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa, 85 milyonun çocuğu aç girmiş demektir. O nedenle adalet sadece ve sadece mahkeme salonlarında değil" dedi.

'TAŞ ATAN ELLER DEĞİL, KALP YAPAN ELLER KAZANACAK'

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Çankaya’da oturacağını yineleyerek, "Üretiyoruz, çalışıyoruz, alın teri döküyoruz. Çalışan, üreten herkes kazanacak. Meraklanmayın. Benim saraylarda oturma gibi bir merakım yok. Hiç gitmeyeceğim saraylara. Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mütevazi Çankaya’sına gideceğim ve orada oturacağım. Ben onlar gibi değilim. Ben sizden biriyim. Benim rahmetli annem okuma- yazma bilmezdi, büyük ablam da okuma- yazma bilmez. 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Dolayısıyla rahmetli babamın 7 çocuğuna bir bayramda ayakkabı aldığını hiç görmedim. Parası, imkanı ne kadar varsa ayakkabı alırdı. Sizden birisiyim, sizler gibi yaşıyorum. Mutfağımı da hepiniz üç aşağı beş yukarı biliyorsunuz. Sizler gibi yaşamadıkça, sizin derdinize ortak olmadıkça bu memleketin sorunları çözülmez. Bunu çözmenin yolu sizin gibi yaşamaktır. Sizin gibi yaşadığımız zaman vatandaşın derdine çare üretebiliriz. EYT’liler biliyorum, emeklileri biliyorum çözülecek. ‘Taş atan eller değil, kalp yapan eller kazanacak’ diyorsunuz. Taş atanlar aslında korkularından atıyorlar. Yiğit adamlar taş atmazlar. Varsa bir düşünce farkı, yiğit adam gelir çıkar karşıma, dünya kadar televizyonu var. Oturur tartışırız. Beraber tartışırız. Cesaret ister. Bay Kemal’in önüne çıkmak için kul hakkı yememek lazım. Bay Kemal ile tartışmak için yolsuzluk yapmamak lazım, kul hakkı yememek lazım. Araştırıyorlar, ‘Bir şey bulabilir miyiz?’ diye. Yemezler. Bulamazlar" diye konuştu.