2019 seçimlerinin üzerinden bir yıldan fazla bir zaman geçti. Bu süreçte ilimizdeki belediyeler güçleri oranında işleri yapmaya, halkın sorunlarına eğilmeye başladılar. Büyükşehir Kanunu sonrası oluşan yeni durumda ilçe belediyeleri zor şartlar altında hizmet üretme gayreti içine girdiler. Başta en borçlu belediye olan Kuşadası Belediyesi olmak üzere borç yükleri belediyelerin hareket alanını oldukça sınırlandırdı.

Son olarak üç ay önce ülkemizde etkili olmaya başlayan Koronavirüs salgını belediyelerimizi daha da zor durumda bıraktı.

Seçim döneminde tüm adaylar halka dokunmaktan, halkın sorunlarını kısa sürede çözmekten dem vuruyordu. Seçim bittikten sonra çoğu belediye başkanı ne yazık ki bunu başaramadı. Az sayıda başarabilen belediye başkanı arasında Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel bunu çok iyi gerçekleştirdi.

Onu örnek göstererek köşemize taşımamızın elbette haklı nedenleri vardı. Ömer Günel hem halka dokunmasını bildi, hem herkesin cesaret edemeyeceği işlere girişti, hem koronavirus sürecine çok hızlı adapte oldu, hem de mazeret göstermeden ilk günden itibaren canını dişine takarak çalışmaya başladı.

Ömer Günel göreve geldiği günlerde ilk iş olarak belediyenin mali yapısını ortaya çıkarıp en borçlu belediye olduğunu gösterdi, ama bazı belediyeler gibi bunun ardına saklanmayıp mazeret üretmeden yoğun tempoda çalışmasını da bildi.

Ömer Günel seçimden önce gösterdiği dinamikliği seçimden sonra da gösterip sorumluluk sahasının her yerine ulaşmaya çalıştı. Makamında oturduğu zaman dışarıda çalıştığı zamanın yanında çok düşük kaldı. Böylece söz verdiği gibi halkın içinde olmayı başardı.

Ömer Günel koronavirus döneminde en hızlı tepki veren, halkın isteklerini en hızlı karşılayan başkanlardan birisi oldu. Bu süreçte herkesin hasta sayısında patlama beklediği Kuşadası’nda vaka sayısının az olmasına katkı koydu. İlçede maske üretim tesisi kurarak halkın maske ihtiyacını sorunsuz karşılanmasını sağladı.

Ayrıca üretici pazarı kurulması, tülüşah gibi değerlerin korunması, çevreye yönelik çalışmaları, Özer Türk Stadı gibi yapıların korunması ve işlev kazandırılması, alt yapı çalışmaları, maske üretimi, "Toprağa sarıl, üretime katıl" projesi ile yerel üreticilerin desteklenmesi, sosyal belediyecilik çalışmaları, engelleri kaldırmaya yönelik çalışmaları, sokak hayvanlarına yönelik çalışmaları, ilçe turizmine ivme kazandırma çalışmaları, eğitim ve halkı bilgilendirme çalışmaları, kaçak yapılaşma ile mücadele, doğalgaz çalışmaları, adabahçe ve ada market çalışmaları, kültür sanat çalışmaları, mobil belediye ile hizmetlerin halkın ayağına götürülmesi gibi çalışmalarla Ömer Günel yönetim anlayışındaki farkını herkese gösterdi. Ayrıca Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile uyumlu çalışması ilçeye daha fazla hizmet kazandırdı. Önceki dönemde yakalamayan bu uyumun ilçe için önemini bilen Ömer Günel, halk için emek verdiğini en iyi şekilde gösterdi. Konu ne olursa olsun kimin bir ihtiyacı olsa elinden gelen yardımı hemen gösterdi.

Ömer Günel tek yön uygulaması ile büyük cesaret gerektiren bir işi başardı. Alışılmışın değiştirilmesinin zor olduğunu bile bile bu işe girişmesi cesaret işiydi. Elbette bu tür büyük değişimlerde görülen sancılar burada da oldu, ama itirazların çoğunun temelsiz olduğu görüldü. Eleştirilerin önemli bir kısmı mikro milliyetçilik temeline dayalı yapıldı. Eleştirenlerin bir kısmı önceki dönemlerde yıllarca sessiz kaldı. Neden? Belediye başkanları ya tanıdığı, ya da akrabası idi. Ama şimdi kendilerinden olmayan birinin bir şeyler yaptığını görünce hazmetmeyip eleştiriye sığındılar. Elbette uzun yılların alışkanlığını terk etmek kolay değildir. Ama zamanla alışılabilecek bir durum için çalışkan bir belediye başkanını acımasızca eleştirmek asla kabul edilemez. Onun bu tür çalışmaları halk için çalıştığını, halkın sorunlarını çözmek için herşeyi göze aldığını net olarak gösteriyordu.

Halkın iyiliğini düşünen projeleri eleştirmek, kendileri ile çeliştiklerinin en büyük göstergesidir. Amaç üzüm yemek olmalı, bağcıyı dövmek ise son şık olmalı. Ama Kuşadası’nda yapılan iş önce bağcıyı dövmek oluyor, bu da doğru bir yaklaşım değil.

Ömer Günel isteseydi beş yıl boyunca halkın tepkisini çekecek işlerden uzak durarak gül gibi yaşayabilirdi. Hani derler ya, etliye sütlüye karışmadan başkanlığını sürdürürdü. Yüksek oranda risk taşıyan değişim çalışmaları ve cesaret gerektiren davranışları onun Kuşadası’na hizmet için geldiğinin en büyük göstergesi oldu. Başta Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel olmak üzere halk için çalışan tüm belediye başkanlarına başarılar dileriz.

"Yapabilirler çünkü yapabileceklerini düşünüyorlar." (Virgil