Sorun şurada ki, Fatih Atay’ın dünya görüşü, içinde yetiştiği kültürel dünyası, yaşam tarzı bunlardan daha önemlisi karakter yapısı AK Parti’nin temsil ettiği kitlenin dünya görüşü ve yaşam tarzıyla uyuştuğu pek söylenemez.

Belediye seçimlerinin ucu görününce transfer haberleri de gündeme düşmeye başladı. Bu tür haberlere konu olan bazıları ormana bir taş atar gelecek sesin şiddetini ölçer.

Gözü adaylıkta olan bazıları fısıltı gazetesi üzerinden gönlünden geçen partilerde adlarının gündem olmasının peşine düşerler. Bir kısımları da vardır ki, her seçim döneminde yapılacak haberlerle adaylıkta adlarının geçmesinin zevkini tatmak isterler.

Ait oldukları partilerde tekrar adaylıkta sıkıntısı olan belediye başkanları ise olası aday gösterilmemeleri halinde bu tür haberlerle el altından da olsa aday olabilecekleri partilere göz kırparlar.

Bazı adaylık beklentisi içinde olanlar da vardır ki, partilerden adaylık kapabilmeye yönelik adetleri üzere seçim öncesinde bu tür haberlere konu olabilmek için yoğun bir çaba içine girerler.

Hâsılı kelam ilkeli olanlarını dışarıda tutarsak bir kısım siyasetçinin sağı, solu belli olmaz. Kendi partilerinden yüz bulamayanlar kendi geçmişlerini bir tarafa bırakarak ömrünce mücadelede ettiği bir ideolojinin temsilcisi bir partiden aday olabilirler

Değil mi ki Bismark siyaset mümkün olanın sanadır demiş, o söz bizde siyaset bir imkân sanatıdır, şeklinde anlaşılınca o imkânla keseyi doldurma uğruna girilmedik boya, başvurulmadık dalavere kalmaz, velhasıl bizde destede kâğıt biter kifayetsiz muhteriste oyun bitmez

O nedenle sosyal alanda yaşanan olaylarla karşılaştırıldığında olmaz, olmaz denilen cinsten olayların en fazla yaşandığı yer politikadır.

Bütün bunların bir sonucu olarak siyaset bilimciler politik kimliği normal kimlikten bağımsız ayrı bir kimlik ve kişilik olarak görme eğilimindedirler.

Yoksa örnek Didim eski Belediye Başkanı Mümin Kamacı’nın CHP’den istifa ederek 2019 seçimlerinde karşı olduğu zihniyetin temsilcisi konumundaki AK Parti’den aday olmasının açıklaması yapılamaz.

Belki hatırlardadır, 2010 yılında devrin Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş tarafından Mümin Kamacı açığa alındığında Aydın’da Özlem Çerçioğlu 2009 seçimlerinde belediye başkanı olunca CHP’de tek kalan milletvekili Fatih Atay partili belediye başkanları ve parti olarak Vali’yi bundan böyle her türlü ilişkilerinde tanımayacaklarını ilan etmişti.

(Tabi sonrasında Vali Hüseyin Avni Coş CHP’li Bozdoğan, Yenipazar ve Çine Belediyelerine işlettikleri su fabrikalarına su sağlayan kaynakların Özel İdare’ye ait olduğu gerekçesiyle geriye dönük çıkardığı milyarlarla ifade edilen borçlarla bu boykotu pahalıya ödetmişti.)

O günlerde Mümin Kamacı’ya destek için Vali’ye boykot çağrısı yapan günümüz Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay’ın iddia edildiğine göre şimdi de BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu ile aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle 31 Mart 2024’de MHP’den Efeler adaylığı konuşuluyor.

Ancak 31 Mart 2024 Efeler seçimi gerek partiler gerek adaylar açısından 2019 kadar kolay değil, bir hayli çetrefil. Nedenini iki başlık altında toplamak mümkün.

BİR: Cumhur İttifakı partilerinin birliktelikleri devam ettiği halde Millet İttifakı dağılmış görünüyor. Bu da demektir ki, İYİ Parti ve CHP bir de bunlara dışarıdan destek veren Yeşil Sol Parti gerek büyükşehirde gerek ilçelerde ayrı adaylarla seçime girecek demektir.

O takdirde Aydın Büyükşehrin Başkenti, en kalabalık ilçesi Efeler partiler arasında büyük bir çekişmeye sahne olacaktır.Diğer yandan Cumhur İttifakı’nda bu ilçe hangi partiye düşeceği de belli değildir.

2019 seçimlerinde ilçelerin bölüşümü bir önceki 2014 seçimlerinde kazanan partilere göre yapılmıştı. Bu seçimde neyin ölçü alınacağı bilinmiyor.

Eğer 2019’daki bölüşüm geçerli olacaksa Nazilli’de ve İncirliova’da AK Parti’ye geçen mevcut başkanların yerini MHP’li adayların alması gerekecektir ki, o takdirde de Nazilli’de Kürşat Engin Özcan ve İncirliova’da Aytekin Kaya eski partililerinin iddia ettikleri gibi yeni partileri tarafından şişelenmiş, tıpalanmış konuma düşecektir.

Konuyu sorduğumda AK Parti ileri gelenleri ilçelerin bölüşülmesinde ölçü hangi partiye ait başkanlar tarafından yönetildiği olacaktır, dediler. Bunun ise bir bilgi mi, tahmin mi yoksa bir temenni mi olduğu bilinmiyor.

Diğer yandan Efeler’de ittifakın büyük ortağı AK Parti olmaksızın tek başına oyun kuracak bir güçte olmadığını MHP yöneticileri de biliyor.

Hal böyle olunca denilecek olan şudur: Fatih Atay’ın MHP’den adaylığı üzerinde pazarlık yapmak bu koşullarda olsa olsa doğmamış çocuğa don biçmektir.  

İKİ: Her insan gibi her partinin de bir kimliği, bir ideolojisi vardır. Farz edelim Fatih Atay’ın MHP’ye katılımı ile ilgili engeller ortadan kalktı, o takdirde MHP ile uyumda Fatih Atay bir sorun yaşamayabilir.

Ancak MHP kendi içinden bu işi başaracak daha genç bir aday bulamadı da kendi çocukları olmasına rağmen hazır evlat arayan bir baba gibi ithal aday peşine düşmesi eleştiri konusu olabilir.

Sorun şurada ki, Fatih Atay’ın dünya görüşü, içinde yetiştiği kültürel dünyası, yaşam tarzı bunlardan daha önemlisi karakter yapısı AK Parti’nin temsil ettiği kitlenin dünya görüşü ve yaşam tarzıyla uyuştuğu pek söylenemez.

O nedenle o kitle oy vermekte zorlanır. Onlardan doğacak kaybı Fatih Atay’ın kendi mahallesinden getireceği oylar da kapatmaya yetmez.

Bütün bunlara rağmen aday olsa bile güçlü adayların arasından sıyrılarak kazanması bir hayli zor görünüyor. O takdirde de hem bir kaybeden hem de kaybettiren olacaktır.

Kaybedeni belli gibi de, kime kaybettirdiği ise 31 Mart 2024’te sandıklar açıldığında görülebilecektir.

AK Parti’de BŞB’ye aday illa ki Mustafa Savaş ya da Rıza Posacı mı olmalı? Makale: AK Parti’de BŞB’ye aday illa ki Mustafa Savaş ya da Rıza Posacı mı olmalı?