Özlem Çerçioğlu’nun da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izinden gideceğini farz edersek 31 Mart 2024’de seçim kazandıracak rakip adaylıkta tercihi Mustafa Savaş’tan yana mı, yoksa Rıza Posacı’dan yana mı olur?
Büyükşehre 31 Mart 2024’de yapılacak yerel seçimlerde de aday olduğunu açıklayan Özlem Çerçioğlu’nun karşısına Cumhur İttifakı adayı kimin çıkacağı henüz belli değil.
Bir kısmına göre eğer AK Parti seçimi almaya niyetli ise adayını şimdiden açıklamalı ve çalışmaya başlamalı. Zira önceki seçimlerde olduğu gibi gecikir, yılbaşından sonraya bırakırsa adayın kendini seçmene tanıtımda kalan süre yeterli olmayabilir.
Bu tez politikada “hâkim tepeler nazariyesine” karşı çıkanlara ait Uygulamanın günümüzde siyaset alanında da geçerli olmasını, siyasette tanınır, bilinir olmanın her görevde bir müktesep hak gibi yorumlanmasına, gençlerin yetişmesi açısından karşı çıkanlar da var.
(X1V dönem Ankara milletvekili ve eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, yazar Cahit Kayra’ya göre(1917-2021) politikada yetişmiş devlet görevlilerini değerlendirmeye hâkim tepeler teorisi denir.1938 Kuşağı, İş Bank Yay. s.442)
Bu kesim AK Parti anketlerle belirlenecek büyükşehri kazanma ihtimali yüksek olan bilinen ancak az tanınan örnek Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol ya da Koçarlı Belediye Başkanı Nedim Kaplan gibi bir ilçe belediye başkanının da aday gösterilmesini savunuyor.
İtiraz ettikleri ise mevcut ya da eskiden bu görevde bulunan milletvekillerinin BŞB ya da Efeler, Nazilli, Söke, Kuşadası benzeri büyük ilçelere adaylıklarının kazanılmış bir hak gibi görülmesinedir.
Bunlar böyle düşünmekte olsunlar çoğunluk AK Parti’de papatya falına bakar gibi büyükşehre Mustafa Savaş mı yoksa Rıza Posacı mı aday olacak onu tartışıyor..
Pekiyi CHP adayı mevcut Başkan Özlem Çerçioğlu karşısında rakip olarak Mustafa Savaşı mı, Rıza Posacı’yı mı görmek ister?
Bu soruyu sorduransa eğer bir büyükşehir Belediye Başkanı bir ilin idari sınırları içersindeki seçmenin oyları ile seçiliyorsa ve başkanlığını yaptığı kurumun da Bir milyar 500 milyonun üzerinde bir bütçesi varsa bu siyasi kişiliğin sahip olduğu güçle rakibini de etkileme gücüne sahip olması gerçeğidir.
Bu şans ve talihe sahip olmak herkese nasip olmaz.
Siyasete yeni girenler veya birkaç kez bir yerlere adaylığa soyunanlar ne kadar çalışsalar, gayret etseler bir türlü şansları yaver gitmeyebilir, tutunamayabilirler.
Başarı biraz da talih işidir. İşte Özlem Çerçioğlu o talihlilerdendir. Siyasete giren herkes onun kadar şanslı olmayabilir.
Siyasetçinin kısmeti yoksa ne yapsa ne kadar çabalasa fayda etmez.”Vermezse Mabut ne yapsın Sultan Mahmut”, adıyla, “kıssadan, hisse” devam edegelen bir hikâye bu gerçeği çok iyi anlatır.
Hikâye ile “kıssadan hisse” kader, kısmet, talih adına ne denirse anlatılmak istenen olay bana Özlem Çerçioğlu, DSP’den milletvekili seçilen Dr. Sema Pişkinsüt, AK Partili eski milletvekilleri Semiha Öyüş ve Ahmet Ertürk’ü hatırlatır.
Dr. Sema Pişkinsüt DSP’den aday bulmada zorlandığı 1999 seçimlerinde aday olmuş ve kazanmıştı. Semiha Öyüş ve Ahmet Ertürk ise 2002 seçimlerinde DYP baraja takılınca Özlem Çerçioğlu ile birlikte milletvekili seçilmişlerdi.
Hikayenin kahramanı Tıkandı Baba’nın her adı geçtiğinde siyasette bir türlü şansı gülmeyen, 2002’de kazandığında da partisi DYP barajına takılan Avukat Ergüven Yakan’ı neredeyse, iç çekerek, her Aydınlının hatırlamaması mümkün değildir.
Yaşanmış mıdır, bilinmez ama Tıkandı Baba Hikâyesi “kıssadan hisse” günümüze kadar anlatılagelmiştir.
Hikâye malum Sultan 11.Mahmut Üsküdar Çarşısını dolaşırken bir esnafa uğrar bakar ki, yaşlı adam “tıkandı baba tıkandı” diyerek halinden şikâyet etmektedir. Padişah “hayrola baba tıkanan nedir,” diye sorduğunda ise işlerin kesat gittiğini, kısmetinin kesildiğini söyler.
İhtiyarın haline acıyan Padişah sevindirmek ister ve içini altınla doldurduğu bir tavuğu yemek vaktinde bir görevliyle ona gönderir ve bu arada selamını da iletmesini ihmal etmemesini görevliye tembihler.
İhtiyar tavuğu alınca “bu kadar büyük tavuk neme lazım” diyerek yoldan geçen bir şahsa diyelim ki, beş dirheme satar.
Padişah Sultan Mahmut kontrole gönderdiği görevliden ihtiyarın “tıkandı baba” diyerek kederlenmeye devam edip etmediğini sorar. Değişen bir şeyin olmadığını öğrenince bu sefer her dilimin altına bir sarı lira koyduğu bir sini baklava gönderir.
İhtiyar onu da tavukta olduğu gibi dükkâna uğrayan bir müşterinin teklifi üzerine az bir paraya satar.
Araştırmaya gönderdiği görevlinin değişen bir şey olmadığını söylemesi üzerine Padişah ihtiyarı saraya çağırır ve tavuğun ve baklavanın gönderiliş hikâyesini kendi ağzından anlatır.
İhtiyarın üzüldüğünü gören Padişah içi altınla dolu hazine sandığını huzura getirtir ve eline verdiği küreği sandığa daldırmasını ve küreğin içine dolan altınlarla ihtiyacını gidermesini söyler.
Bu sefer de heyecanlanan yaşlı adam küreği ters tutunca sapla küreğin birleştiği yere bir tane altın takılır. Sultan 11.Mahmut bu manzara karşısında o meşhur “Vermemiş ki Mabut ne yapsın Sultan Mahmut “ sözünü söyler.
Siyasete soyunan bazılarının bu talihsizliği karşısında şansı oldukça yaver giden ve siyasette kalıcı hale gelenler de vardır ve bunların başında da Özlem Çerçioğlu gelir.
Hatırlanacağı üzere o 2002 seçimlerinde CHP’den dördüncü sıra milletvekili adayı gösterilmişti. O seçimde Aydın’da üç milletvekili çıkarmasına rağmen Doğru Yol Partisi baraja takılınca milletvekillerinden ikisi AK Parti’ye diğeri de CHP’ye gidince Özlem Çerçioğlu parlamentoda Aydın’ı temsile hak kazanmıştı
Ardından 2009 Yerel Seçimlerde Aydın Belediye Başkanlığını 500 oy gibi az bir farkla kazanan Özlem Çerçioğlu 2014 ve 2019 seçimlerinde de BŞB başkanlığı koltuğuna oturdu.
Aydın’ın idari sınırları içersinde yer alan bütün seçmenlerin çoğunluğundan aldığı oyla hem bir siyasi güce hem de Bir milyar 500 Milyon TL’nin üzerinde bir bütçeye hükmetme gücünü elde etti.
Bu güç insana istendiğinde karşı mahalleyi şekillendirme imkânı da verir, nasıl ki AK Parti Genel Başkanı da olan. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başından beri Kemal Kılıçdaroğlu’nu muhalefetin adayı olarak görmek istedi ve başardıysa aynı başarıyı rakip adayın belirlenmesinde istemesi halinde Özlem Çerçioğlu da gösterebilir.
Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ile sadece genel seçimleri kazanmakla yetinmedi muhalefeti de darmadağın etmekle yapılacak olan yerel seçimlerde bir araya gelerek ittifak kurmalarının önüne geçmek için de önemli bir hamlede bulundu.
Sonuç olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimi kazanmanın yolunun Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığından geçtiğine inanıyordu ve düşüncesi gerçekleşti ve seçimi kazandı.
Pekiyi, Özlem Çerçioğlu’nun da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izinden gideceğini farz edersek 31 Mart 2024’de seçim kazandıracak rakip adaylıkta tercihi Mustafa Savaş’tan yana mı, yoksa Rıza Posacı’dan yana mı olur?
Ben aradan çekiliyorum söz sizin…