Hüsnü Abi ile Köşk ilçesindeki lisede iki yıl birlikte çalışmıştık. 80 ihtilali sonrası görevden alınan, ancak daha sonra görevine yeniden dönen değerli eğitimcilerden birisidir kendisi. Öğretmenliği kadar tiyatro sevgisi en üst düzeydedir öğretmenimizin. İlerlemiş yaşına rağmen lise tiyatro kolundaki gençlerin enerjisini yüreğinde taşır. Sahnede dipçik gibi delikanlı pozlarına girer, her rolü başarı ile oynar. İyi bir oyun yazarıdır aynı zamanda. Ayrıca bu topraklara, bu toprakların bize verdiklerine hayrandır. Bu topraklara hizmet etmek onun için en önemli ibadet şeklidir.

Geçtiğimiz yıllarda Latmos Bölgesi’ndeki binlerce yıllık kaya resimlerine, oradaki doğal ve tarihi güzelliklere dikkat çekmek ve bölgede faaliyet gösteren maden şirketlerini önlemek için tüm girişimlerde yer almıştır kendisi. Ayrıca bu duyarlılığı halka duyurmak için "Latmos'a Rahmet Geldi" oyununu yazıp ülkemizin değişik yerlerinde sahneye koymuştur, hem de kimseden bir kuruş yardım istemeden. Latmos Kaya Resimleri için Anneliese Peschlow'a vefa borcunu ödemek için ekibi ile kalkıp ta Berlin'e gitmiş, oyununu orada sergilemiştir.

Son günlerde ise aynı oyunu yeniden düzenleyerek Danimarka'da bulunan Seikilos'un üzerinde notalı müzik yazıtı bulunan Euterpe’nin mezar taşı için sahnelemeye başladığını gördük. Kendisi amacının gerek burada ve gerekse Danimarka'da duyarlılık yaratıp buradan çalınarak götürülen mezar taşının asıl yerine, yani Tralles’e gelmesini sağlamak olduğunu söyledi. Yine kimseden destek almadan yanındaki bir avuç tiyatro sevdalısıyla bu yola çıktığını söylerken gözlerinin içi gülüyordu. Hüsnü Ertung her zaman olduğu gibi bu konuda da başarılı olacaktır.

Gelelim neden böyle bir başlık attığımızı açıklamaya.

Hüsnü Ertung ilk olarak 90'lı yılların başında Aykaryay Kooperatifini kurdu. Daha sonradan bu oluşumu dernek yapısına kavuşturdu. Başka tiyatro grupları gibi devlet yardımı almadan çok sayıda oyunu sahneye koymayı başardı, hem de amatör bir ruhla. Ayrıca Esko binasında kendine ait işyerini oda tiyatrosuna çevirerek tiyatro severlerin ve amatör tiyatrocuların hizmetine sundu. Tüm bunları amatör ruhla ve parasız gerçekleştirdi.

Gelelim Efeler Belediyesi’nin mevcut başkanı Fatih Atay'a. Elinde bu kadar büyük güç varken, para varken, mekan varken, eleman varken, sanat ve kültüre meraklı geniş bir kitle varken, seçim döneminde ve seçildikten sonra verdiği sözler varken neredeyse hiç bir şey yapmadı. Kendisi Seikilos Müzik Festivali yapacağını, Seikilos ile Efeler ilçesini Marka Kent yapacağını söyledi. Sonuç ortada.

Şimdi bir tarafta 80 yaşında elinde hiçbir imkanı olmayan Hüsnü Ertung'un başarıları, diğer yandan elinde sınırsız imkanları olan Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay’ın yapamadıkları. O zaman belediye başkanı Hüsnü Abi olsun, görelim bakalım Efeler marka kent oluyor mu? Efeler Kültür ve sanatın başkenti oluyor mu?

Yeri gelmişken, Fatih Atay Seikilos’u Müzik Festivali düzenleyerek tanıtacağını ve Marka Kent yaratacağını söyleyince bizde "Seikilos ile Euterpe" adlı kitap dosyamızı Ekim 2019 tarihinde kendisine ve Efeler Belediyesi Yayın Kurulu'na teslim ettik. Baktık işler yürümüyor, yayın kurulu sadece kendi kitaplarını yayınlıyor, biz de dosyamızı 2020 yaz aylarında geri çekip kendimiz yayınlattık. Bizim tek isteğimiz Efeler Belediyesi Kültür Yayını sayısının artması idi, olmadı. Yoksa her zaman kendi kitabımızı görüldüğü üzere yayınlatabiliyoruz.

Bu da gösteriyor ki, bazı şeyler sadece seçim meydanlarında söylemekle olmuyor. Yoğun emek harcamak ve verilen sözleri tutmak gerekiyor.

Son söz; Hüsnü Abi'ye çıktığı yolda başarılar diliyoruz. Hüsnü Abi gibi gönülden çalışan insanlara ihtiyacımız var, dediğini yapacak ve verdiği sözleri tutacak.

"Verilen söz, vaktinde verilmesi gereken bir borçtur." (Hz.Ali)