Altın yumurtlamaya aday bir tavuk kesilmek yerine ticari alanları belediye imkânlarıyla inşa edilerek kiraya verilseydi süreklilik açısından altın değerinde kıymetli bir akara dönüştürülemez miydi?

Aydın/Efeler merkezde bulunan Avrupa Birliğ(AB), Prof. Dr. Türkan Saylan ve Aydınoğlu Gazi Umur Bey Parkları Efeler Belediyesi Meclisi kararıyla satışa çıkarıldı.

Böylece CHP belediyeciliği tarihine bir de bu güne kadar emsali pek yaşanmayan halkın ortak kullanım alanları kentin parklarını satma başarısını(!) ekledi.

Karara CHP’li ve İYİ Partili üyeler olumlu oy verirken MHP’li üyelerin önce karşı çıkar gibi yaptıkları sonra onay verdikleri bilgisine ulaşıldı.

Tek karşı çıkan ve ticari alanlar belediye tarafından değerlendirilsin ve kiraya verilsin şerhini düşenler ise AK Partili Meclis üyeleri oldu.

Neresinden bakılırsa bakılsın olay, Efeler halkının yalnız bu günü için değil geleceği için de bir kayıp değerinde…

O nedenle satış eyleminin troller dışında kalan sağduyulu vatandaşlar tarafından olumlu ve hoşgörüyle karşılanacağını düşünenlerden değilim.

Eğer bir anket yapılsaydı çoğu aklı başında, çevre dostu olsun olmasın insan karara karşı çıkardı, diye düşünüyorum. Ayrıca başta Mehmet Vergili AYÇEP konuya ne tepki verecek merak ediyorum.

Diğer taraftan Efeler Belediyesi Meclis kararının satışla sonuçlanmamasını arzu edenlerdenim… Zira bir yeşil alan fakiridir Efeler…

İmar yönetmeliğine bakılırsa bir kentte kişi başı en az 10 m2 aktif yeşil alan bulunması gerekir.

Bu emre göre bırakın var olan yeşil alanları elden çıkarmayı Efeler’e yüzlerce hektar daha yeşil alan kazandırılması şart…

Ayrıca bir kentte en zor hatta imkânsız olan yeşil alan, park bahçe üretmektir… Eğer imarlıysa merkez konumundaki yerlerde bir belediyeye yarım dekarın bile istimlâki bir hayli pahalıya mal olabilir.

O nedenle karardan dönülmesi halkın yararına olur, çünkü ilerleyen süreçte yerine yeni bir park yapmak isteseniz de ya buna belediyenin gücü yetmeyebilir ya da şartlar elvermeyebilir.

Günümüzde yeterli yeşil alandan mahrum Hasanefendi… Cumhuriyet,.. Kurtuluş gibi merkezi mahallelerde bir belediye park yapmayı göze alabilir mi, haydi diyelim gözünü kararttı, maliyeti ne olur?

Kent estetiği açısından da bir belediye için yeşilin her türlüsünün kıymetini bilmek yetmez var olanları gözü gibi korumaları gerekir.

Belediyelerin uzağından, yakınından geçmeyeceği eylem ise yeşil alanların bir metrekaresinin bile amacının dışında kullanılmasına izin vermemektir.

Denebilir ki biz parkın bütününü satmak için meclisten karar çıkartmadık… O karar ticari alanlar içindir.

Bu geçerli olmayan bir mazerettir…Zira bir karış da olsa bir yeşil alanın satılması ya da amacı dışında kullanılmasına onay verilmesi bir kent için ileride telafisi olmayan  önemli bir kayıptır.

İnşallah sırada Pınarbaşı Mesire Alanı… Menderes Park… Milli Aydın Bankası binası yoktur.

Sonra nedir bu belediyeye ait taşınmazları satma hevesi… Hem yeri geldiğinde CHP özelleştirmeye karşı olduğu edebiyatı yapacak öte yandan da her fırsatta halkın vaktini geçirmesi için ayrılan parkları satışa çıkaracak?

Bu ne çelişki?

Önce daha yenile Büyükşehir Yasasıyla mahalleye dönüşen köylerden intikal eden taşınmazlar satıldı, demek ki,şimdi de sıra parklara geldi.

O köylerden mahalleye dönüşen taşınmazlar ki, hemen hemen hepsi bir vatandaş tarafından köyün ya çeşmesi, ya camisi ya da okulunun ihtiyacını karşılamak için bağışlanmış vakıf hükmündeki akarlardır, zeytinliktir, kestaneliktir veya verimli tarladır.

Haydi, onlar neyse 2886 Sayılı İhale Kanunu’na tabi olduğundan muhtarlıklarca  basit şekilde işletildiği gibi taşınmazı değerlendirmek için kiraya vermek,ürünü satmak kolay olmayabiliyordu.

Ya parklar?

Altın yumurtlamaya aday bir tavuk kesilmek yerine ticari alanları belediye imkânlarıyla inşa edilerek kiraya verilseydi süreklilik açısından altın değerinde kıymetli bir akara dönüştürülemez miydi?

Hem sosyal belediyecilik adına halkın sürekli yararlanabileceği bir tesise dönüştürülür hem de belediye devamlı gelir getirecek bir mülkün sahibi olurdu.

Tarihi Pınarbaşı Mesire Alanı’nı yeni baştan düzenleyerek halkın hizmetine sunmaktan aciz olanlar parkları mı işletecekler, diyenlerinizi duyar gibiyim.

Sizler de haklısınız.

Madem yapamıyorsunuz halka bir iyilik edin de var olanları koruyun…

***

KABAHATİNİ ÖRTBAS ETMEK İÇİN ESİP GÜRLEYENLERE DAİR…

Bir haber, bir eleştiri karşısında habere konu olan ya da eleştirilen her kimse:

-Haddinden fazla atarlanıyorsa…

-Gereğinden fazla efelik taslıyorsa…

-Halk beni de biliyor, onları da biliyor türünden hamaset kokan tavırlar sergiliyorsa…

-Aşırı  hırçınlık gösteriyor, sağa, sola tehditler yağdırıyorsa…

-Âlemi kör zannediyor, kendi açıkgöz saflığına yatıyorsa…

-Kafasında gezdirdiği yedi tilkiden beşini insanlardan saklıyorsa…

-Ortaya çıktığında da panikliyor,sağa,sola saldırıyorsa…

Bilin ki, bütün bu yaptıkları üstünü örtmeye çalıştığı bir kabahati olduğundandır.

***

TEBRİKLER TUĞBA DANIŞMAZ…

Adnan Menderes Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Bölümü 3.sınıf öğrencisi Tuğba Danışmaz Çin’de düzenlenen 2023 FISU Dünya Üniversite Oyunları’nda kadınlar üç adım atlamada dünya şampiyonu oldu.

Tuğba Danışmaz kazandığı bu başarıyla ADÜ’yü olduğu kadar Aydın halkını da gururlandırmıştır.

Üniversitemizden akademik ve bilimsel projeler üretiminde de benzer başarılar bekliyoruz. Zira gerek Üniversite’nin gerek Aydın’ın bu başarıları yaşamaya fazlasıyla ihtiyacı var.

Tuğba Danışmaz’ı bir kez daha Aydınlılar adına tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

****

ALTI MİLYON EMEKLİ GEÇİM SIKINTISININ FATURASINI MUHALEFETE DE KESECEKTİR.

Bu gün 16 milyon emekliden 6 milyonu 7 bin 500 TL ya da biraz üzerinde maaş alıyor ve onlar Temmuz zamları kök maaşlarına yapıldığı için artışlardan da yararlanamayan zor şartlarda tencere kaynatmaya ve yaşamaya çalışanlardır.

Marketi, kasabı, manavı bir tarafa bıraktık, semt pazarlarında Aydın’da yetişen her mutfağın ihtiyacı mevsim sebzesi bamyanın kg fiyatı 60-70 TL, taze fasulyenin 80-100 TL, börülcenin 80-100 TL, mutfağa sokulabilecek domatesin 10-20 TL, karpuzun tanesi 100-120 TL olursa…

Yine bölgenin meyvesi şeftalinin kg fiyatı 25-30 TL, nektar 25-30 TL, kiraz 40-50 TL, kayısı 40-50 TL’den satılırsa,

Ayağını yerden kesen arabasına aldığı bir litre benzine 36 TL 75 kr, motorine 37 TL öderse ayın sonunu şurada bıraktık 15’ni getiremez.

Üstelik okul, yakacak, doğalgaz, giyecek masrafının olmadığı yaz aylarında yaşıyoruz. Bir de bu giderlerin devreye gireceği kışı düşünün siz.

Bunun varacağı yer ise varlıklıların malına karşı artacak kıskançlıktır, karı-koca arasında geçimsizliktir, gayri ahlaki davranışlardaki artıştır.

 Zira aç fare ambarı deler demiş eskiler.

Ayrıca enflasyon diğer bir adıyla pahalılık sadece geçim sıkıntısı demek değildir aynı zamanda körüklediği ahlaksızlıktır, dolandırıcılıktır, borcunu ödememektir, pişkinliktir.

Velhasıl hayat pahalılığı bir millet için, beka özelliği taşıyan aşırısı yaşandığında sosyal bünyeyi saran kanser hastalığından farksız bir illettir..

 Sessiz çoğunluğun arasına girdiğinizde, seslerine kulak verdiğinizde görüleceği üzere, bunun suçlusu sadece iktidar değildir.

Bu 6 milyonun çaresizliğine kulaklarını tıkamakla muhalefet partileri de iktidar partileri kadar suçludur.

O nedenle pahalılık varsın biraz daha artsın belediye seçimlerinde bu gün iki yakası bir araya gelmeyen bu kitle bize yönelecektir, bekleyişi içindelerse muhalefet partileri yanılgı içersindeler…

En basitinden mevsim sebzesi bamya, börülce, barbunya yanında kavun, karpuz gibi yiyeceklere ulaşmada vatandaş zorlanıyorsa bıçak kemiğe dayanmış demektir..

Bunun yanında bir de borcu varsa, evi kira ise o vatandaş aç yatıyor dense abartı olmaz, sanırım.

Velhasıl yerel seçimlere de aynı şartlarda gidilirse vatandaş iktidar partilerine keseceği fatura kadar belki daha fazlasını derdini dillendirmediği için muhalefet partilerine de kesecektir.

İyi biline…

Efeler’e adaylıkta MHP niye Fatih Atay’ı tercih etsin ki! Makale: Efeler’e adaylıkta MHP niye Fatih Atay’ı tercih etsin ki!