Bayramlar bizim sevinç kaynağımızdı. Bayramlardan günler önce hazırlıklar başlar, çoluk çocuk mutlu olurduk. Bayramdan bayrama alınan bayramlık giysiler, bayramlarda kurulan oyun parkları, bırakın akrabaları, konu komşu ziyaretlerinde duyulan hazlar çok ayrıcalıklıydı.

Şimdilerde ise kimsede bayram sevinci kalmadı. Sıradan günlerden farklı bazı ritüellerin yerine getirilmesi dışında birşey kalmadı. Yani bayram gelince eskisi gibi sevinemiyoruz artık.

Her şey bir yana virüs salgını öncelikle insanların ağız tadını kaçırdı. Virüs istisnasız herkesin yaşam kalitesini düşürdü. Virüs sıkıntısından insanlarda bayramı düşünecek hal kalmadı. Aşı çare gibi gösterildi ama yapılan çalışmalar yetersiz. Yerli aşı yılan hikayesine dönmüş durumda. Eee, alanında uzman olan enstitüyü kapatırsanız olacağı buydu.

Son yıllarda artan ekonomik sıkıntılar, işsizlik, ücretlerin düşüklüğü, emeklilerin maaş çilesi çok sayıda insanın yaşamını adeta cehenneme çeviriyor.

Milletçe sıkıntılarımız yetmezmiş gibi ülkemizdeki beş milyona yakın sığınmacı ekonomik yapımızı olumsuz etkilediği kadar kültürel ve sosyal yapımızı da olumsuz etkiliyor.

Değişik ülkelerde görevde olan ve buralarda şehit düşen askerlerimiz, teröre yenik düşen güvenlik personelimiz tadımızı iyice kaçırıyor. Gün geçmiyor ki kötü haber gelmesin.

Bayramda 81 ilimizde de sokağa çıkma yasağı olacak, tıpkı geçen yıl olduğu gibi. 65 yaş üstü yurttaşların çektiği sıkıntılar, öğrencilerin çıktığı sıkıntılar, Seyahat sıkıntıları, hergün virüs nedeniyle ölenlerin, hastaların sayısının sürekli basında yer alması moralleri sıfırlıyor. Spor müsabakalarının seyircisiz oynanması, eğlence mekanlarını kapalı olması işin tuzu biberi oluyor.

Adalet sistemindeki sıkıntılar, geciken adalet, hapishanede yüz binlerce insanımızın bulunması, süregelen davalarda yönetimin baskısı, icra dosyalarındaki patlama güven duygumuzu fazlasıyla sarsıyor.

Kadın cinayetleri, kadın ve cinsiyet ayrımı olmaksızın çocuklarımızın tacize uğraması, sokaklardaki suç oranının artması, ekonomik sıkıntılara bağlı olarak hırsızlık oranının artması, özgür olması gereken basın çalışanlarının hapse atılması, mevcut yönetime muhalefet yapan her kişinin terörist olarak damgalanması. Faili meçhul cinayetlerdeki artışlar, dolandırıcıların artması, rüşvet ve adam kayırmacılığın artması, gücü elinde bulunduranların bunu kendi çıkarları doğrultusunda kullanması diyerek listeyi uzatabiliriz.

Artık insanların umutları kırılmaya başladı, Son yıllarda intihar oranlarındaki artış ve yeşil reçete ilaç kullanan kişi sayısının tavan yapması bunun delilleri. İnsanlar bu umutsuzluk denizi içinde nasıl bayram edecekler ki? Ekonomik zorluk yaşayan milyonlarca insan evlerine misafir gelecek diye korkar oldular. Hoş, virüs nedeniyle kimse kimseye gitmiyor ama virüs olmasa da durum pek değişmeyecek gibi görünüyor. Artık bayramları bayram yapan değerlerimizi kaybettik, bayramları sadece tatil olarak görüyoruz.

Hepsi bu kadar mı? Elbette değil. Liselere ve üniversitelere yerleşmeye yüzbinlerce öğrenci, neredeyse laf olsun diye yapılan memur alım sınavları, devlet kadrolarına girişte yapılan sözlü sınavların sözde olması, parası olmayanın askere gidip olanın gitmemesi gibi nedenler toplumsal barışı olumsuz etkiliyor ve moral düzeyimiz geriliyor.

Sonuç olarak, ülkenin içinde bulunduğu salgın ortamı, ekonomik kaos, toplumsal barışın yok olması, adalete olan güvenin azalması, eğitim sisteminin sıkıntıları, sağlık sistemindeki sorunlar ülke olarak bizi depresif yapmış, bayramlar gibi kutsal değerlerimiz erozyona uğramıştır. Yani bayram gelmiş neyimize durumu oluşmuştur.

Görünen o ki bu bayramda da eski bayramları arar olacağız. Gelecek bayramlarda durum neyi gösterecek bakacağız artık.

Sözü Ahmet Cemil Cankat'ın Bayram Gelmiş Neyime şiirinin sözleri ile tamamlıyoruz.

Geceler yârim oldu

Anam anam garibem

Ağlamak kârım oldu

Anam, anam anam garibem

Evvel böyle değildim

Aman anam garibem

Sebebim yârim oldu

Anam, anam anam garibem

Bayram gelmiş neyime?

Anam anam garibem

Kan damlar yüreğime

Anam, anam anam garibem

Yaralarım sızlıyor

Anam anam garibem

Gülmek benim, benim neyime?

Anam anam anam garibem

Besteci: Ahmet Cemil Cankat