24 Haziran seçim sürecinde hızla sona yaklaşıyoruz. Seçimin en önemli ve heyecanlı kısmı Cumhurbaşkanlığı seçimi. Partiler milletvekilliği seçimini sanki önemsemiyorlarmış gibi duruyorlar. Partiler işin kolayına kaçıp seçim çalışmalarını Cumhurbaşkanı adayları üzerinden yürütüyorlar sanki.

Gelelim konumuza. MHP’nin erken seçim isteğini AKP baskın seçime çevirmişti. Adaylık süreci oldukça fırtınalı geçmişti. CHP Muharrem İnce’yi aday gösterince hesaplar değişti. Muharrem İnce aday gösterildikten sonra trendi beklenmedik hızla yükseldi. Yaptığı konuşmalarla, hazır cevaplılığı ile ince espri anlayışı ile inceden laf sokması ile halkta karşılık buldu. Esprisi, geyiği, öfkesi, projeleri, ciddi yaklaşımı ile izleyenlere keyif vermeye başladı. Hele tartışma programlarındaki salvoları geçiştirip yandaş gazetecileri mat etmesi izleyenlerde adeta bağımlılık yarattı.

Bu gelişmeler, söylediği vaatlerin iktidar tarafından tekrar edilmesi Muharrem İnce rüzgârını fırtınaya çevirmişti. Sanki roller değişmiş, önceki yıllarda Cumhurbaşkanının gösterdiği performansı Muharrem İnce göstermeye başlamış, Cumhurbaşkanımız da geçen 16 yılın ağırlığı nedeniyle başarılı performansını yitirmiş görünüyordu. Canlı olarak izlemediysem de internetten Cumhurbaşkanımızın mitinglerini izledim. Beden dili olarak; soğuk, donuk, saldırgan, bezmiş ve sevimsiz bir görüntü veriyordu. Muharrem İnce ise tam tersi olarak; sıcak, neşeli, barışçıl, enerjik ve güçlü bir görüntü çiziyordu.

Aydın halkı Muharrem İnce’yi bağrına bastı, Muharrem İnce Aydın’ı salladı. Meydandaki coşku görülmeye değerdi. Şimdiye kadar buradaki hiçbir miting bu kadar coşkulu ve kalabalık olmamıştı. Muharrem İnce bu sıcak havada oluşan rüzgârı fırtınaya değil, bildiğiniz kasırgaya çevirdi. Cumhurbaşkanımızın gözden çıkarıp gelmediği Aydın’da Atatürk Kent Meydanını tamamen doldurdu. Meydan kalabalığı almayınca insanlar yollara, çatılara taştı. 35 bin kapasiteli meydan hınca hınç dolduktan sonra bir 15 bin kişide çevredeki yollardan, anıtların üzerinden izledi kendisini.

 Yine nüktedan bir üslupla toplanan kalabalığa seslendi. Konuşmasında ülke sorunlarına öncelik verdi. Ülke sorunları çözülmeden yerel sorunlar çözülemezdi çünkü. Hedefinde Tayyip Erdoğan yine başı çekti. TRT’de kendine düşen eleştiri payını fazlasıyla aldı. Binlerce Aydınlı TRT’ye inat coşku dolu mitingi cep telefonları ile canlı yayınladı. Konuşması sık sık “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı ile kesildi. OHAL, işsizlik, ekonomik zorluklar, apolet, dış ticaret, Suriye, eğitim, yerli ve milli gibi konulara konuşmasında yer verdi.

Muharrem İnce finali iki zeybek ve Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu eşliğinde zeybek oynayıp diz kırarak yaptı. Bu davranışı ile izleyenlere; “bende sizden biriyim, halkla beraberim” mesajı verdi. İzleyenler O’nda kendini buldu, kendini O’nunla özdeşleştirdi. İzleyenler O’nun gülümsemesini sevdi, yüreklerine dokunan konuşmasına bayıldı. İftar programı için gittiği Çeştepe’de karşılanması, Çakırbeyli’de halkla kurduğu sıcak ilişki görülmeye değerdi. İnsanlara, “bizim liderimiz böyle olmalı”, dedirtti.

Kısaca Aydın’dan Muharrem İnce rüzgâr gibi geçti, arkasında kasırga etkisi bıraktı. Herkes 25 Haziran sabahına kilitlendi. İzleyenler artık  #TAMAM dedi. Sloganları tekrar etti;

Başaracağız…

Büyüyeceğiz…

Bölüşeceğiz…

Gerçek demokratik ilke, hiç kimsenin halkın üzerinde bir güce sahip olmaması demektir. (Lord Acton)

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA