Okul güvenliği günümüzün en önemli sorunlarından biri. Son yıllarda okul güvenliği için çeşitli önlemler alınmakta. Özellikle 15 Temmuz kalkışmasından sonra bu önlemler daha da artırılmış durumdaydı. Peki, Aydın’da son durum nasıl? Bir örnekle açıklayalım.

2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı Aydın Okul Güvenliği toplantısı 4 Eylül 2019 tarihinde Vali Sayın Yavuz Selim Köşger başkanlığında gerçekleştirildi. (http://aydin.gov.tr/aydinda-okul-guvenligi-toplantisi-gerceklestirildi) Bu linkten toplantı sonuçlarına erişebilirsiniz.

Valilik sitesinde yapılan açıklama aynen şöyle:

“Yapılan sunumların ardından okul aile birliği başkanlarına söz verilerek sorunlar dinlenip cevaplandırıldı. Vali Sayın Yavuz Selim Köşger ise programda yaptığı konuşmada yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olması dileğinde bulunarak, “Aydın da aile boyutundan bakıldığında aileler çocuklarının eğitimi ile son derece ilgililer ve en iyisinin olmasını istiyorlar.

Biz de en iyisinin olmasını istediğimiz için bugün burada toplandık. Eğitimle ilgili fiziki boyutta ne yapılması gerekiyorsa yapılıyor. Öğretmen sıkıntımız yok. Güvenlikle, sağlıkla, okul kantini, okulun çevresi ile ilgili devletten ne isteniyorsa veriliyor. Buna rağmen akademik anlamda Aydın’daki eğitimin istediğimiz noktada olmaması bizi mutsuz ediyor.

Aydın daha önce belki de bu koşullar yokken Türkiye de çok daha iyi konumdaydı. Türkiye de Aydın’ın eğitimde ilk beşin- onun içinde olduğu yıllar var. Ama şu an 40 küsurlu sıralardayız. Bu Aydın’a yakışan bir durum değil. Bunu daha iyi hale getirmek için el birliğiyle çalışmamız lazım. Aydın’ın durmadan koşması ve konumunu muhafaza etmesi lazım. Biz ne gerekiyorsa yapacağız. Sizin de duyarlılığı devam ettirmeniz lazım. Her şeyden önemlisi çocuklarınızın sağlıklı bir birey, iyi ve başarılı bir vatandaş, gençlerimizin istikbalimize güven duyacağımız bir şekilde yetişmesi için bu çocukların kötü alışkanlıklardan korunması için hep birlikte gayret edeceğiz” diye konuştu.”

İşte böyle, Sayın Valimiz eğitimde başarı gelmediği için üzülüyormuş. Biz bunun nedenlerini daha önceki bir yazımızda belirtmiştik. (https://www.aydinpost.com/aydin-egitimi-ve-gercekler-2897yy.htm)

Eğitimde başarı için ekip çalışması ve kurum kültürü gerekli. Daha önce yazdığım gibi okulları yönetenleri liyakat yerine sendika kriterine göre seçerseniz, yöneticileri ve öğretmenleri baskı altında tutarsanız başarıyı getiremezsiniz. Başarı kurumuna bağlı inanmış olan idareci ve öğretmenlerin çalışmaları ile gelir. Boş yere toplantı üstüne toplantı yapar, kendinizi kandırırsınız.

Gelelim güvenlik konumuza. Geçen hafta içinde daha önce on sekiz yıl çalıştığım Aydın Lisesi’ne gittim. Okulun doğu kapısından elimi kolumu sallaya sallaya içeri girdim. Kapı sonuna kadar açık, yolgeçen hanı gibi, sorgu sual yok. Biz çalışırken güvenlik gerekçesi ile öğretmenlerin bile arabasını içeri almıyorduk. Sadece ilk girişte elli kadar araba saydım. Tabir yerinde ise dağ taş araba olmuş. Park edenlerin çoğunluğu hastaneye ve milli eğitime gelenlerden oluşuyormuş.

Benim arkamdan iki araba girdi. Birisi çocukların oyun alanının olduğu yere arabasını park ederken çocukların oynadığı voleybol topu arabaya denk geldi. Araba sahibi hışımla çıkıp okulun bahçesinde beden eğitimi dersi yapan öğrencilere bağırdı: “topunuzu arabama doğru atmayın” diye. Şaşırdım elbette, çocuklar orada ders yapıyor, onların ders alanına araba park eden vatandaş çocuklara fırça atıyor. Sebep olanlara lanet okuyup yürüdüm. Az öteye park eden araba orada bulunan öğretmene: hastaneye gidip film gösterip geleceğim” dedi. Pes yani.

Okul mu, park alanı mı, belli değil. Hani okulun ve öğrencilerin güvenliği? O bahçede yüzlerce lise öğrencisi ve bir o kadar anaokulu öğrencisi var. Oraya girebilecek kötü niyetli biri herhangi bir öğrenciye fiziki müdahalede bulunabilir, taciz edebilir. Terör amacı güden birisi, bir tinerci veya öğrencilerden birisine hasım olan başka biri kolayca içeri girip eylemini gerçekleştirebilir. Sorumlusu kim? Belli değil. Üstelik başka sorunlarda var. Mesela her sabah okul bahçesinden boş içki şişeleri ve boş yapıştırıcı tüpleri bulunduğu söyleniyor. Hâlbuki okulun dört bir yanında güvenlik kameraları olduğu halde, okul yönetiminin emniyet güçlerine bilgi verdiği halde sorun çözülmüş değil.

Sonuç olarak Aydın Lisesi bahçesi güvenli bir yer olmaktan uzak görünüyor. Bu sorunu çözmek ve önlem almak için kötü bir olayın gerçekleşmesi beklenmemeli. Buradan ilgililere sesleniyorum. Aydın Lisesi’nin güvenlik sorununu çözün. İş işten geçince oluşacak çözümler kimseye fayda getirmez.

Gelelim Aydın Lisesi tarihi binasına. Bu bina Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillenmiş. İzin alınmadan çivi bile çakamazsınız. Gelin görün ki İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu binaya yerleştikten sonra çeşitli değişiklikler yapıyor. Aydın ilinin tek çinili binası yok ediliyor. Bunun önüne geçilmesi gerekir. Aydın işgal yıllarında yakılıp yıkıldığı için tarihi nitelikteki yapı sayısı az. Bunlardan önemli bir tanesi olan Tarihi Aydın Lisesi binasını korumamız gerekir. Bu bina yok olursa yeniden nasıl geri getireceksiniz?

Yeri gelmişken öğrenci velilerine ve Mezunlar Derneği’ne seslenmek istiyorum. Yarın okulda kötü bir olay olduğu zaman kendinizi kimseye anlatamazsınız, bu güvenlik sorunu ve tarihi bina konusunda duyarsız kalmayın, sonunda pişman olmayın. Okul binası hepimizin, çocuklarda öyle, ne çocuklarımız olmayan güvenlik önlemleri yüzünden zarar görsün, ne de gurur duyduğumuz tarihi bina yanlış kullanımdan zarar görsün. Bu konuda Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na da iş düşüyor. Tescil etmiş oldukları binayı kontrol edip yanlış giden işler varsa düzeltilmesini sağlasın.

“Doğruluk dost kapısıdır.” (Hacı Bektaş-ı Veli)

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!