Siyasetle uğraşmak hem bol vakit hem de fazla nakit ister Siyasetçinin karısı duldur, parası puldur, özdeyişi tam da bu gerçeği ifade eder.

Aydın AK Parti yönetimlerinden peşi sıra iki istifa gerçekleşti, İl Başkanı Ömer Özmen milletvekili aday adayı olmak için görevinden ayrıldığını dün (Çarşamba) düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı.

Bir gerçeğin altını çizelim.

Ömer Özmen’i diğer il başkanlarından ayıran bir farkı vardı. Metal yorgunluğu gerekçesiyle bıraktırılan göreve, yerine atanan eski milletvekili Ahmet Ertürk’ün sağlık sorunlarını mazeret göstererek kısa süre sonra görevden affını istemesinin ardından o tekrar atanmıştı.

Ayrıca Ömer Özmen’in bu yeni istifasından bir gün önce de(Salı)  Yenipazar İlçe Başkanı Selim İzmirlioğlu işlerinin yoğunluğunu ileri sürerek sosyal medya hesabından görevi bıraktığını bildirmişti.

Diğer partilerden farklı olarak, AK Parti belli bir sürenin ardından il başkanlarını milletvekilliğinde değerlendiriyor.

 Kurucu İl Başkanı Ahmet Rıza Acar, Mehmet Erdem,7 Haziran-I Kasım 2015 arası kısa süreliğine de olsa Sadık Atay milletvekilliğine terfi eden AK Parti il başkanları.

Bunlardan İsmail Hakkı Eser de bir şanssızlık eseri “Biz başbakanımızın aşığıyız, başbakanımız bizim için ikinci bir peygamber gibidir,”(Yeni Şafak,10.02.2010) demeseydi bir yıl sonraki 2011 milletvekilliği seçimlerinde belki milletvekili olacaktı.

Partisinde sekiz yıl il başkanlığında genel merkez kantarına çıkan Ömer Özmen şimdi de şansını milletvekilliğinde denemek için milletin kantarına çıkacak..

Hem de oldukça zor bir dönemde. Çünkü iktidarın zamlarla boş bırakmamaya çalıştığı tencereye konanı kısa sürede enflasyonun buharlaştırdığı bir dönemden geçiliyor.

 Ülke’de asgari ücret 8 bin 500 TL oldu ama bir kısım emekli geçinmek için 5 bin 500 TL ile ayın sonunu iple çekmeye devam edecek..

Çiftçi tarlaya inmeden ilaç, gübre, akaryakıt zamlanıyor, Ulusal Süt Konseyi daha sütte fiyat artırımı yapmadan yem fabrikaları verilen artışı almanın peşine düşüyor ve alıyor.

Velhasıl tuzu kuru yüzde 20’lik kesim dışında kalan üreticilerin elindeki yamalık elbisesindeki yırtığa yetmiyor.

Ömer Özmen böyle bir ortamda “ya nasip” diyerek yeni yolculuğunda ilk adımını atmış oldu.

O sekiz yıllık il başkanlığı süresini sessizlikle, suskunlukla ve sakinlikle geçirdi. Kimseye küsmediği gibi darılttığı da pek olmadı.

Bunda siyasette liberaller gibi uyguladığı etliye, sütlüye karışmama metodunun payı büyüktü. O bakımdan milletvekilleriyle bile ne kavga etti ne de gerginlik yaşadı..

O yönüyle gerek partililer gerek milletvekilleri kendisinden memnundu. Buna ek olarak ortam gerilmeyince de muhalefet partilerinin de Ömer Özmen’den bir şikayeti olmadı..

Döneminde belediye meclis üyelerinin işine de karışan çıkmadı, herkes özgür kalınca muhalefet de olsa belediye başkanları döneminde AK Parti’den ve meclis üyelerinden  gayet memnundu.

Kısaca özetlersek onun il başkanlığında geçirdiği süreyi AK Parti’nin idare-i maslahat dönemiydi, demek mümkündür.

Onun izlediği politika ne kadar Aydın yararına olmuştur tartışılır ancak buna rağmen kendisi için ikinci sıradan sonrası risklidir.

Ömer Özmen’in istifası partililerde bir başka merakı depreştirdi, yerine il başkanı kim olacak,bu konuda  İki görüş var.

 İlki bu yönetim içinden biri il başkanı atanmalı, yönetim yenilenmeden devam etmelidir.

İkincisi yönetim dışından bir il başkanı atanmalı, onun yeni oluşturacağı yönetimle seçim dönemi atlatılmalıdır.

Birinci ihtimali savunanlar genelde eski yönetim taraftarları, gerekçeleri de dere geçerken at değiştirilmez, tezine dayanıyor.

İkinci gruptakiler ise tam tersini savunuyor. Gerekçeleri önümüzde öyle zorlu bir seçim var ki, metal yorgunu bir yönetimle bunu başarıyla atlatmak mümkün değildir.

.Genç, çalışkan bir il başkanı ve onun kuracağı bir yönetimle teşkilatlara dinamizm gelecektir ve azami başarı da böylece elde edilmiş olacaktır, görüşünde olanlar.

MKYK üyesi ve Ar-Ge’den sorumlu başkan yardımcısı Seda Sarıbaş’a görüşünü sorduğumuzda birinci teze daha yakın olduğunu gördük.

YENİPAZAR İLÇE BAŞKANI SELİM İZMİRLİOĞLU’NUN İSTİFASI

Mehmet Sümer’den ilçe başkanlığını devralan ve dört yıldır bu görevi sürdüren AK Parti Yenipazar İlçe Başkanı Selim İzmirlioğlu sosyal medya hesabından işlerinin çokluğu gerekçesiyle istifa ettiğini duyurdu.

Selim İzmirlioğlu’nun istifası basında ve sosyal medyada farklı şekilde yorumlandı.. Bazı gazeteler “cepheden kaçtı,” yorumları yaparken sosyal medya üzerinden bir kısmı da “batan gemiyi terk etme,” benzetmesi yaptı.

Oysa bizde bir gelenektir istifaların arka planından pek söz edilmez yerine gerekçe olarak ya sağlık sorunları ya da Selim İzmirlioğlu’nun yaptığı gibi işlerin çokluğu ileri sürülür.

Peki bu istifada gerçek olan hangisi, arka planında yatan bir başka neden var mı, bu konuda hem Yenipazar’a kulak verdik hem de Selim İzmiroğlu ile konuyu görüştük.

Siyasetle uğraşmak hem bol vakit hem de fazla nakit ister Siyasetçinin karısı duldur, parası puldur, özdeyişi tam da bu gerçeği ifade eder.

Bu özdeyiş aynı zamanda siyasetin finansmanı ile yakından ilgilidir. Günümüzde genel merkezler, o da hepsi değil, ancak il ve ilçe parti binalarının kiralarını ve seçim zamanlarında giderlerinin az bir kısmını karşılar.

Örnek temsil ve ağırlama giderleri karşılanmaz. Oysa ilçe başkanıysanız size verilen her davete gitmek zorunda olduğunuz gibi misafirleri de kendiniz ağırlamak zorunda kalırsınız.

Zira bizde il ya da ilçe başkanı çevresindeki insanlara et, atlarına ot bulmakla görevli bir ağa olarak görülür.

Bu da, bir hafta sonu düğün ve sünnetler için azımsanmayacak miktarda bir para ayırmanız, demektir ki, bizdeki siyasetin en fazla su götüren tarafı bu finansman konusudur.

O nedenle siyasetle meşguliyet ekmeğini bir meslekten kazanan dürüst, yetim hakkını gözeten zanaatkâra sürekli zarar yazar. Çünkü vatandaşın işi ne dükkân kapatmaya ne bekletmeye gelir.

Bir sıhhi tesisat ustası olan ve geçimini el emeği il kazanan Selim İzmirlioğlu buna rağmen ilçe başkanlığını dört yıla yakın sürdürebilmiştir ki, bu hem bir başarı hem de bir fedakârlık örneğidir.

Bir de bu işin arka planı var. Selim İzmirlioğlu’nun ilçe başkanlığına taraftar olanlar  ilçe başkanlığını bir süre sonra geri alırız,alamasak da biz yönetiriz  düşüncesindeydi.

Onlar akıllarınca örtülü ilçe başkanı olacaklardı, talepleri yerine getirmesi için ilçe başkanını kullanacaklardı. Ama hesap etmedikleri çatal kazığın yere gitmeyeceği gerçeğiydi.

Nitekim Selim İzmirlioğlu bir süre onları idare ettikten sonra kendi iradesiyle hareket etmeye başlayınca onu güderiz düşüncesinde olan ya da olanlar kendine karşı cephe açtı.

Bu hesap 2024’de yapılacak belediye seçimlerindeki adaylığa kadar uzanıyor.

Sonuç olarak anlatılan konuları fazla detaya girmeden doğrulayan Selim İzmirlioğlu’nun serencamı bundan ibarettir.