Atatürk’ün Türk Milletine armağan ettiği CUMHURİYET rejimiyle ne kadar övünsek, o kadar az. Bugün yerel seçimler yapılıyor ve halk kendini idare edecek kişileri seçebiliyorsa bu ATATÜRK’ün kurduğu CUMHURİYET rejimiyle mümkün oluyor.

Aydın’da yerel seçimler nedeniyle müthiş bir heyecan var. Seçim yarışına girecek adaylar müthiş çalışıyorlar. Seçim çalışmaları güzel şekilde sürüyor.

Aydınpost Editörü, genç neslin temsilcisi Erman Çetin, AK Parti’den Aydın Efeler Belediye Başkan Aday Adayı oldu. Ne mutlu bize…

Değerli okuyucularım, biz gazeteciler halkla birlikte, görevimiz gereği, halka hizmet etmesi gereken siyasileri ve bürokratları hep eleştiririz. Eleştirdiklerimiz ise, “Hep eleştiriyorsunuz, gelin hadi bakalım siz yönetici olun, milletvekili olun, başkan olun da görelim” diye bize karşı mukabelede bulunurlar. Bu ifadelerine de hak veririz.

Bu serzenişe cevaben, genç neslin temsilcisi, çocukluğundan beri halkın içinde olan, onların dertleriyle dertlenen pırıl pırıl bir genç Aydın Efeler ilçesi AK Parti belediye başkanlığı için aday adayı oldu.

18 yıl önce kurduğu www.aydinpost.com’la yüzbinlerce okuyucuya ulaşan Sn. Erman Çetin’le yaptığım röportajı sizlere sunuyorum.

Değerli okuyucularım öncelikle, bu röportajın yapılması için bize uygun bir ortam sağlayan Aydın Anemon Oteli Genel Md. Sn. Duygu Kurtuluş’a ve otel sahibi, sanayici Sn. Yalçın Pekgüzel’e teşekkür ediyorum.

Bu röportaj ayrıca, Aydın’ın tarihine not düşülmek üzere yapılmıştır. TV programları hamburger kültürü gibidir, zaman içinde unutulur.

 

Ancak, yazılar, makaleler, yazılı haberler hiçbir zaman unutulmaz.

 

SÖYLEŞİYE BAŞLAYALIM O HALDE.

 

·         Ahmet Gözen: Erman kardeşim, benim okuyucularım, senin okuyucuların, Aydınlılar seni merak ediyor. Nerede doğdun, hangi okulları bitirdin, kendini okuyucularımıza tanıtır mısın? Seni yazılarından herkes tanıyor, ancak bu röportajı tarihe not düşmek için yapıyorum. Lütfen anlatır mısın, sen has Aydınlı mısın?

 

·         Sn. Erman Çetin: Ağabey, evet ben has Aydınlıyım, hatta HAS ÇİNELİYİM. Çineli olmayıp “Çineliyim” diyen, böyle davranan politikacılar var. Mesela, bunlardan biri de AYDIN EFELER BELEDİYE BAŞKANI FATİH ATAY. “Ben Çineliyim” diyor. Ben de her yerde söylüyorum. Fatih Bey Çineli değil. Babası Erzurumlu, annesi Tireli. Kendisi Çine’de okumuş, dolayısıyla Çineli değil. Aksini iddia ediyorsa açıklasın bize. Hatta soy ağacı HATAY SSAMANDAĞ'a kadar dayanıyor. Ben ORJİNAL ÇİNELİYİM.

·         Ahmet Gözen: Aydın’da has Aydınlı olmayan milletvekilleri, belediye başkanları var. Bununla ilgili ne diyorsun?

 

·         Sn. Erman Çetin: Doğru söylüyorsunuz. AYDIN’I AYDINLILARDAN OLUŞAN BİR KADROYLA idare etmek lazım. Bu konu, MİLLETVEKİLLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK GÖSTEREBİLİR. Milletvekilliği biraz farklı bir alan. Yasama görevi yapıyorlar Millet Meclisi’nde. Ama benim her defasında önerim şu: Ahmet Ağabey, şehrine, mahallesine, sokağına, insanlara, sivil toplum örgütlerine, futbol kulüplerine, meslek odalarına, kendi sokağındaki insanlara yabancı olan birisinin bu şehirde belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği yapmasını doğru bulmuyorum. Ben şimdi İzmir’den belediye başkan adayı olsam Aydın’ı bildiğim kadar İzmir’i bilemem ki. Ya da örneğin, Malatyalı birinin Aydın’da belediye başkanı adayı olmasını uygun görmüyorum. Bu konuda aidiyet duygusu şart.

 

İnsanoğlu hissetmediğini anlayamıyor, anlatamıyor. Aydınlıyı, Efeler’i anlayamıyorsanız, dolayısıyla anlatamazsınız. Sorunları çözemezsiniz.

Bir önerim daha var. Geçenlerde eski belediye başkanı Hüseyin Aksu ile yaptığım bir TV programında bana “hangi projeleri hayata geçireceksin” diye sordu. Ben de “Ben aday adayıyım. Size şu an bir proje açıklamam doğru olmaz. Ancak bir önerim var. Efeler İlçesi için aday adaylıklarını açıklayan herkesi toplayın. Kimsenin cep telefonu üstünde olmasın. EFELER 1407 SOKAK’A KİM ÖNCE GİDERSE O KİŞİYİ EFELER BELEDİYE BAŞKANI YAPALIM” DEDİM. “Çok güzel fikir” dedi. İşte bu sözüm bu şehri tanımayan yabancı kişiler için.

Ahmet Ağabey, ben Çineliyim. Biz üç kardeşiz. Ben ortancayım. Atatürk İlkokulu’nu, Sevim Kalkan Ortaokulu’nu burada okudum. Çine Süper Lisesi’nde lisan ağırlıklı okudum. Çalışma Ekonomisini (4 yıl) kazandım, 2. Sınıftayken gazetecilik ağır basmaya başladı. Askerlik kambur oldu, askere gittim.

2006’da AYDINPOST’u kurduk, oturmuş bir düzenimiz vardı. O dönemde çok defa şikâyet etmişler asker kaçağı diye. Hâlbuki üniversite öğrencisiydim. Dilekçe verip askere gittim. Ama bir hedefim var. İlk fırsatta Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne kaydımı yaptıracağım. Mezun olduktan sonra bu fakültede hocalık yapmak istiyorum. Bu birikimimi gazeteci olacak genç nesillere saha tecrübesine sahip AKADEMİSYEN OLARAK aktarmak isterim. Bu mesleği profesyonel bir şekilde 25 yıldır yapıyorum. Babam gazeteciydi. Onunla birlikte olduğum dönemleri de eklersek bu süre 30 yıla tekabül ediyor. Genç nesli temsil ediyorum. Bana “şu projeyi çiz” desen, bir mimar gibi yapamam, ama o projenin en iyi hangi mimarla yapılacağını bilirim.

·         Ahmet Gözen: Gazetecilik mesleğini kaç yıldır yapıyorsun? AYDINPOST ve İNTERNET GAZETECİLİĞİ nasıl başladı? Aydın’daki ilk internet gazetesinin sahibisin. Neden baskı gazete çıkarmayıp 2006’da internet gazetesi kurdun? Bu fikir nerden çıktı, anlatır mısın? Bugün Aydınpost’un aylık ziyaretçi sayısı kaç? Bu bilgiler nerden alınır? Reklam verenlere bu sayıların faydası var mı?

 

·         Sn. Erman Çetin: Ahmet Ağabey, babam Sadettin Çetin Yeni Ufuk Gazetesi’ni çıkarıyordu. Babamın yanında yetiştim. Elimde hala gazete mürekkebi var. Ben gazete dağıtırken şunu fark ettim. O tarihlerde Aydınlılar bedava dahi olsa yerel gazete okumuyorlardı. Ama ulusal gazeteyi gidip bayiden para verip alıyorlardı. “Bunun önüne geçecek bir adım atmamız gerekir bu şehirde” dedim. Bu konuda araştırmalar yaptım. Neticede yeni medya düzenin dünyada internet gazeteciliğine evrildiğini gördüm. Bu düşünce Ankara ve İstanbul’da daha erken başladı. Biz bu akımı 2006’da Aydın’a taşıdık. Aydınlı habere hemen ulaşsın istedik. Süreç böyle başladı. O dönemde Aydın’da internet abone sayısı 14 bin 800’dü. Bana “batarsın, bu işe girme” dediler. Büyük bir risk alarak bu işe girdim. 18 yıl geride kaldı. Ahmet Ağabey, ben bu internet gazetesinin devlete karşı sahibiyim. Aydınpost’un gerçek sahibi OKUYUCULARIDIR. Biz onların emir eriyiz, hizmetkârıyız. Onlar bizden haber üretmemizi istiyor. Biz de bu haberleri onlara sunuyoruz.

Çağın tüketim çağı olduğunu görmemek yanılgı olur. Okuyucular da haber tüketir. Bu kadar haberin tüketildiği bir ülkede basılı gazeteciliğin yanlış olduğunu düşündüm. Bunun zaman ve servet kaybı olduğunu gördüm. Ayrıca gazete hazırlanıp okuyucuya gelinceye kadar haber eskimiş oluyor. İnternet gazeteciliğinde böyle bir sorun yok. Biz haberi anıda okuyucumuza sunuyoruz.

Ahmet Ağabey sen de biliyorsun. Denge Gazetesi’nde yazıyordun, aradık seninle konuştuk. “Ahmet Ağabey bizle birlikte olur musun, yazar mısın?” dedik. Sen yazılarını İstanbul’dan gönderdin, haberler yaptık. Röportajlar yapıyorsun, o gün bugün devam ediyoruz seninle. O gün bugün derken aslında 18 yıl geçmiş. Ben Aydınpost’u bir haber kutusu olarak görüyorum. İnsanlar buradan ihtiyaç duyduğu haberi alıp kullanıyor, bırakıyor.

Aydınpost milyondan fazla insana ulaşan bir PLATFORM oldu. Bize sosyal medyanın çok büyük katkısı var. Biz sosyal medyada en çok takipçisi olan medyayız. Aydın’da INSTAGRAM’DA 200 binden fazla, Facebook’ta 150 bin takipçimiz var. Bu bilgiler halka açık, herkes ulaşabilir. Bunları alt alta koyduğunuzda sadece sosyal medyadaki takipçi sayımız 500 bin. Bugün haberde AYDINPOST, AYDIN’IN AMİRAL GEMİSİDİR. Bugün Aydın’da habercilik konusunda insanlar haberi bizi referans göstererek yaparlar. Şirketler tüketiciyle etkileşime düşük maliyetle geçecekleri platformlara reklam vermek isterler. Aydın’da en düşük maliyetle en çok kişiye ulaşabilecekleri platform AYDINPOST’tur. Bizi bundan tercih ederler. Aydınpost bünyesinde ayrıca radyomuz da var.

·         Ahmet Gözen: Yaklaşık 18 senedir AYDINPOST yaptığı haberler ve yazarlarıyla Aydın ilinin vicdanı, halkın gözü ve kulağı oldu. Bu başarı nasıl yakalandı?

·         Sn. Erman Çetin: Bazen insanlara Aydınpost kaç harfli diye soruyorum. AYDINPOST, DOKUZ HARFLİ. Bu şehrin plaka kodu 09’dur. Hiçbir şey tesadüf değil.

Aydın’ın derdiyle dertlenen bir organizasyon ve platform. Onun için Aydınpost sadece bir platform değil. Aydınpost’ta Ahmet Gözen, Duran Teke, Coşkun Irmak, Erman Çetin ve Ercan Dolapçı’yla birlikte 15 ila 16 köşe yazarımız var. Hepimiz Aydın için dertleniyoruz. Bu çok kıymetli bir şey.

İnsanlar konuşabilir ama Ahmet Gözen yazıyor. Ahmet Gözen’in yazdığı bir yazı bugün minimum 50 bin ila 60 bin kişi tarafından okunuyor. Bu muazzam bir rakam. Bugün bana Aydın şartlarında bu kadar insana ulaşan bir politikacı gösterin lütfen. Kendi alanından bahsetmiyorum. Her kesime ulaşabiliyor. Bu rakam içinde CHP’li var, AK Partili var, MHP’li var. Aydınpost’ta bir yazar 60-80 bin kişilik bu karma yapıya ulaşıyor.  Ayrıca, Ahmet Gözen’in bir köşe yazısı 60-80 bin kişi tarafından okunsa bile okunma sayısını minimum 3’le çarpmak lazım. Bu 200 bin kişi demek. Çünkü bu yazılar okunuyor, paylaşılıyor ve anlatılıyor. Bugün EFELER’in nüfusu 300 bin. Yani Efeler’in nüfusu kadar bir kitleye nüfuz ediyorsunuz. Bilgi yüklemesi yapıyorsunuz. Bu sebepten dolayı “AYDINPOST AYDIN HALKININ VİCDANIDIR” diyoruz.

 

Biz halkla ilişkiler yapalım diye gazetecilik yapmıyoruz. Biz dostlar alışverişte görsün diye başlıklar atmıyoruz, atmayız da. Biz saçma sapan haberleri manşetlerimize taşımadık. Biz manasız KÖŞE YAZILARI yazmadık. Biz halkın dertleriyle dertlendik. Başarılı insanları da övdük Bunun için AYDINPOST Aydınlının vicdanı, Aydın halkının sesidir. Biz Aydın’ın sorunlarına, dertlerine sırt dönemeyiz.  Okuyucuyla başarılı olursun, okuyucunun sizi ciddiye alması gerekir. Aydın halkı bizi referans alarak konuşuyor. Aydın halkı kalbinde bize yer açtı. Zaten bunun için milyondan fazla ziyaretçiye ulaştık.

 

İnsanlar Aydınpost’u noter gibi görüyor. “Bu haberi onlar boşuna yapmaz, belgesiz yazmaz” diyor. Bu çok kıymetli. Bizi takip eden milyonlarca okuyucumuza teşekkür ediyoruz. Bunlar olmasaydı 18 senede biz bu noktaya gelemezdik.

POLİTİKAYA ADIM ATAN ERMAN ÇETİN’E GELELİM…

 

·         Ahmet Gözen: Erman, Aydın’da çok başarılı gazetecilik yapıyordun. ELEŞTİRME KONUMUNDAN HALKA HİZMET KONUMUNA ATLAMA VE POLİTİKACI OLARAK AYDIN HALKINA hizmet etme fikri nerden çıktı anlatır mısın?

·         Sn. Erman Çetin: Ahmet Ağabey, TARİH KORKAKLARDAN BAHSETMİYOR. Şehirde bir şeyler yanlış gidiyorsa, toplumun gerçeklerinden uzaklaşılıyorsa, orada yolsuzluk varsa, sosyal tesisler yoksa şehir geri kalmışsa, POLİTİKACILAR bu şehre bir şey vermiyor da fazlasını alıyorsa, o şehrin insanına hizmet edeceğiniz yer sadece medya olmuyor. “Fırsat verilirse, bu şehir insanına POLİTİKACI OLARAK hizmet etmek istiyorum” dedim. Ben bu şehrin evladıyım. İNSAN HİSSETMEDİKÇE ANLATAMAZ. Ben bunları hissediyorum. Ahmet Ağabey bunları görüyor, yaşıyor, yazıyorum. Ben bu şehrin insanlarının ödedikleri vergileri, bu şehirde araba kullanan insanların yaşadıkları stresi, yeşil alanların, konaklama imkânlarının ve spor tesislerinin yetersiz olduğunu ve insanların da bundan dolayı ne kadar hayıflandığını bilen bir insanım. Ben uzun yıllar bu şehrin sorunlarının nasıl çözüleceğini bilen bir insan olarak Efeler Belediye Başkanlığı için AK PARTİ’DEN aday adayı oldum.

 

 

·         Ahmet Gözen: Ermancığım, eleştirel gözle baktığın bu şehre hizmet getirmek istiyorsun, doğru mu?

 

·         Sn. Erman Çetin: Aynen öyle. Ahmet Ağabey, ben şehrime hizmet etmek istiyorum. Mental olarak bu şehirden uzak insanlar bu şehre hizmet yapamaz. Ben EFELER İLÇESİ’NE hizmet etmek istiyorum.

·         Ahmet Gözen: Genç neslin temsilcisi Erman Çetin neden CHP ve diğer partilerden değil de AK PARTİ’DEN Efeler Belediye Başkan Aday Adayı oldu. Gördüğüm kadarıyla AK PARTİ’nin temayül yoklamasında çok başarılı çıktın. Buna da kısaca değinir misin?

 

·         Sn. Erman Çetin: Ahmet Ağabey önce şunu söyleyeyim. CHP kadrolarından bana “gel kardeşim, bizimle siyaset yap” diyen KİMSE OLMADI. Düşünmüşlerdir belki ama teklif gelmedi. En yalın ifadeyle söylüyorum: KİMSE BANA “CHP’DE GEL SİYASET YAP, BU ŞEHRE HİZMET ET” DEMEDİ. AMA AK PARTİ’DEN DAVET ALDIM. BANA “BU ŞEHRE HİZMET ETMEK İSTİYORSAN, KAPIMIZ SANA SONUNA KADAR AÇIK, GEL AK PARTİ’DE SİYASET YAP” DEDİLER. BEN DE ÇEVREMDEKİLERLE İSTİŞARE EDİP DAVETİ KABUL ETTİM.

Ahmet Ağabey, ben parti başkanı, milletvekili adayı değilim. Ben belediye başkanlığı adaylığı için müracaat ettim. Niye? Çünkü yapabileceğim bir iş. Ben organizasyon kabiliyeti yüksek bir gazeteciyim. Şehir elimizden gidiyor. Ben şu ana kadar 54 mahalleyi gezdim. Şehir dökülüyor. Efeler böyle değildi, şehir çok büyük sıkıntı yaşıyor. Bizden sonraki nesillere bu şehirle ilgili bir başarı hikâyesi bırakmamız gerekiyor.

Ben gazeteci olarak siyasi partilere “sizden aday olmak istiyorum, bana kapınızı açar mısınız” diyemezdim. Benim 25 yıllık gazeteciliğim var. Akıllı, ileriyi gören, kadrolarını güçlü insanlarla takviye etmek isteyen yöneticilerin bizleri görmeleri gerekir.

Takımınız, takım oyununuz ne kadar güçlü ise başarınız o kadar yüksek olur. AK Parti yöneticileri beni davet ettiler. Bu şehrin sorunlarının üstesinden ancak iktidar partisi sayesinde gelebilirsiniz. Bu bir gerçek. Bu sorunlar ancak Ak Parti’yle çözülür.

·         Ahmet Gözen: Sen genç nesil politikacılardansın. Politikacı Erman Çetin AK PARTİ EFELER BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYI OLARAK yaklaşık bir aydır Aydın Efeler’de köy köy, ev ev dolaşıyorsun. İzlenimlerini, halkın isteklerini kısaca anlatır mısın?

·         Erman Çetin: Ahmet Ağabey, Efeler’de yaşayanlar 7’den 70’e mutsuzlar, ümitsizler. Bu insanlar hayal kuramıyorlar, yöneticilere ulaşamıyorlar. Eski CHP’li, şimdi bağımsız Belediye Başkanı Sn. Fatih Atay’ın randevu vermediğini, kendisine ulaşılamadığını söylüyorlar. Belediye Başkanı’nın makamına girerken kayıt yapılır korkusuyla telefonların dışarıda bırakıldığını söylüyorlar. Belediye Başkanı’ndan azar işittiklerini, küfür yediklerini söylüyorlar.

Cumhuriyetin 100. yılında Aydın hak ettiği yerde değil. Efeler’in 83 mahallesi var. Ben bu kısa zamanda 54 mahallesini gezdim, insanları dinledim, dertlerini, sorunlarını gördüm. Şehir çökmüş. Ayrıca, belediye başkanlarının, ETRAFINDAKİ İNSANLARIN ZENGİNLEŞMELERİNDEN BAHSEDİYORLAR. Kendi yandaşlarının işe alınmasından söz ediyorlar. Daha neler, neler. Halk bunlardan ümidi kesmiş. “Kendileri zenginleşirken bizim geleceğimizden çalıyorlar” diyor bu insanlar. İnsanların en net ifadesi bu.

Üniversiteli gençlerin sorunları dağ gibi. 40 bin öğrencinin çok ciddi sorunları var. Şehirde bu gençlerle ilgilen kimse yok.

Bu şehirde mezarlık sorunu halledilememiş durumda. Ölenleri nereye gömeceğiz? Sokak hayvanı sorunu var. Pazar yerinin tuvalet sorunu var. Pazara gelenler tuvaletlerini yapacak yer bulamıyorlar. Tuvalet sorununu çözemeyen belediye olur mu?

 

·         Ahmet Gözen: Erman kardeşim, AK Parti iktidarında İstanbul eski Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tüm parklarda, yollarda hem klimalı hem portatif tuvaletlerle bu sorunu çözdü. 6 sene evvel Aydın-Kuşadası sahillerine İstanbul’daki bu tuvalet modelini Özlem Çerçioğlu’na anlatarak getirdim. Kuşadası’ndaki tüm sahillere bu modeli uyguladılar, sonra işletemediler ve kapattılar. Bu sorun İstanbul’da Ak Parti iktidarında çözüldü ama Aydın’da maalesef devam ediyor. Mesela Kuyucak’da bu sorun yok. DİĞER BÜTÜN İLÇELERDE İSE AYNI REZALET SÜRÜYOR. Bir de çağ atlamış Aydın’dan söz ediyorlar.

 

·         Erman Çetin: Ahmet Ağabey bunun temel sebebi ne biliyor musun? Halktan kopmuşluk. Onlar vatandaş gibi oralara gitmiyorlar, sabahın soğuğunda tezgâh açmıyorlar. Bu insanlar tuvaleti geldiğinde nereye yapacak diye stres yaşamıyorlar. Erkekler tamam da kadınların yaşadığı stresi yaşamıyorlar, dertlenmiyorlar.

 

Benim genel kanaatim, yerel yöneticiler ve politikacılar da dâhil, BU ŞEHRİ SEVMİYORLAR. Bu sebeple, bu şehri seven yöneticilere biran evvel kavuşmayı temenni ediyorum.

 

·         Ahmet Gözen: Erman kardeşim, CHP’li Özlem Çerçioğlu ve Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay üzerinden birçok şey söyledik, dertlendik. AK Parti gerekli politik çalışmaları yaparak CHP’nin elinden Büyükşehir ve Efeler’i alabilir mi? Neler önerirsin? Teşkilatlar buna hazır mı? Yoksa politika Sn. Tayyip Erdoğan üzerinden mi ilerleyecek? Yük Sn. Erdoğan’ın üzerinde mi kalacak?

·         Sn. Erman Çetin: Ahmet Ağabey, ben defterin ortasından konuşmasını severim, bilirsin. Önce gerçekçi olacaksın. Dürüst ve samimi olacaksın. İnsanların gözüne bakarak konuşacaksın. İnsanların gözlerinin içine baka baka yalan söyleyemezsin. Vatandaş bunu anlıyor. AK PARTİ teşkilatları bugüne kadar başarılı olamadılar. CHP’li Belediyeleri alamadıklarını, bunun için yoğun bir çalışmalarının olmadığını gördük. Peki neden yok? AK Parti Türkiye’de muhalefet partisi olmadı. Aydın’da ise muhalefet partisi. Aydın Ak Parti teşkilatı muhalefet nasıl yapılır bilmiyor.

·         Ahmet Gözen: Ak Partili İstanbul-Esenler Belediye Başkanı, Grup Başkanı olarak çatır çatır muhalefet yapıyor. Tayyip Erdoğan Kemal Kılıçdaroğlu’na yapıyor. Ama bunlar “bize dokunmayan yılan bin yaşasın” diyorlar. Özlem Çerçioğlu’na karşı tek bir kez muhalefet yapmadılar son on yıldır. Hayatlarından memnunlar. Aydın’da AK Parti il yöneticileri, birkaç gazetecinin, halkın vicdanı AYDINPOST’un yaptıklarını yapamadılar. Fatih Atay’ın asfalt yolsuzluğu açıklamalarının üzerine gitmediler. Biz gazetecilere, söylediklerimiz, yazdıklarımız üzerinden “gelin siz ne diyorsunuz” demediler. Özlem Çerçioğlu’nun mahkeme dosyalarına müdahil olmadılar, tek kelime etmediler. İstanbul için Sn. Tayyip Erdoğan’ın, Sn. Tevfik Göksu’nun yaptıkları muhalefeti Aydın’da yapamadılar. Korktular, ama neden korktular, anlaşılır gibi değil. Acaba açıkları mı vardı? Doğrusu bunu çok merak ediyorum.

 

·         Sn. Erman Çetin: Ahmet Ağabey, sana çok açık söyleyeyim, Aydın’da siyaset yapanların birçoğu ya ihale peşinde ya yakınlarını işe yerleştirme peşinde koşan, ya da kendisi işe girmek isteyen kişiler. Belediyeden ruhsat alırken “belediye üstüme gelmesin” diyen müteahhitler, partide unvanım olsun diyenler var. CHP’ye bak, orda da aynı, bu mantıkla parti yönetimlerine giriyorlar. Buralara düşünce sahibi VİZYONER İNSANLARI KOYMAZSAK, şehriyle dertlenen insanları koymazsak, dar kadrolarla siyaset yapma ilke edinilirse, hangi siyasi parti bu şehri yönetirse yönetsin mevcuttan farklı olmaz. Başarılı olamazlar.

Belediye meclis üyeleri en büyük gösterge. Aydın Büyükşehir Belediye Meclis toplantılarına bakalım. İlçe belediye meclis toplantılarına bakalım. Toplantılar 7 ila 10 dakikada bitiyor. Buralarda hiç soru önergesi vermeyen meclis üyeleri var. Neden? Bu şehre yabancı oldukları için, vatandaşla konuşmadıkları için.

Bana bugüne kadar “yahu sen bu kadar çok pazar yeri dolaşıyorsun, sorunlar nedir” diyen bir il başkanı, bir meclis üyesi olmadı. Ahmet Ağabey bu kadar yazdın. Peki sana diyen oldu mu? Bizi bırak, halka da olmadı. BUNLAR YA HİÇBİR ŞEY BİLMİYORLAR YA DA HİÇBİR ŞEY YAPMAK İSTEMİYORLAR. Bu mantığa sahip herkes bu şehre İHANET EDİYOR. Ellerinde mühür olsun olmasın, bu şehre ihanet ediyorlar.

Aslında bizim siyasete soyunmamızın tek sebebi AYDIN’A İHANET EDİLDİĞİNİ FARK ETMEMİZ. Aydın Türkiye’nin batısında ancak vatandaşın yaz-kış kullanabileceği bir yüzme havuzu yok. Ahmet Ağabey, bak başka şeyler söylemiyorum. Yahu stadı yok, böyle rezalet olmaz. İl başkanları çıkıp konuşsunlar. “Bizim yazlığımız var, Kuşadası’nda, Didim’de paramız var. Biz rahatız, sizin dertleriniz bize vız gelir, tırıs gider” de diyebilirler. Böyle diyorlarsa, halkın dertleriyle ilgilenmeyeceklerse, LÜTFEN GÖREVLERİNİ BIRAKSINLAR. Bunu net söylüyorum. Aydın’da politikacıların kayıkçı kavgasını bırakmaları gerekiyor. Meclis üyeleri, iktidar partisi de dâhil, belediyelerde çocuklarını ve akrabalarını işe aldırmayacaklar. Çünkü böyle bir durumda, belediye meclisinde belediye başkanına muhalefet edemezsiniz.

·         Ahmet Gözen: Erman sen ne diyorsun? Bu durum AK PARTİ VE MHP meclis üyelerinde de var mı?

 

·         Sn. Erman Çetin: Maalesef yok diyemiyorum. Halkın gördüğünü sizden mi saklayayım? AK Parti meclis üyelerinde de var, MHP meclis üyelerinde de. Bu adamlar bundan dolayı muhalefet yapamıyorlar. Özlem Çerçioğlu’na laf söyleyemiyorlar. Fatih Atay’a laf söyleyemiyorlar. Soru önergesi veremiyorlar, bunların ayıklanması lazım.

Burada CHP’li meclis üyesini anlarım. Ama AK Partili, MHP’li meclis üyelerinin CHP’li belediyelerde akrabalarını ve tanıdıklarını işe aldırmalarını, iş yerlerini bu belediyelere kiralamak için uğraşmalarını anlayamıyorum. İhalelere daha gelmedim. Kayıkçı kavgasını bırakacaklar. İnşaat, avukatlık işlerine daha gelmedim.

 

Aydın’da, halkın problemli olduğu Efeler’de bir inşaat şirketinin devletle işlerini çözmek için avukatlığını yapan Ak Partili il yöneticisinden bahsetmedim henüz. Çok kısa zamanda mal varlıklarında büyük artışlar olan meclis üyelerinden, lüks arabalardan bahsetmedim. Ak Parti’nin Aydın’da kendine çeki düzen vermesi, muhalefet yapması gerekiyor.

Şu anda Aydın’da politika Ankara eksenli yürüyor. Ak Parti İl Teşkilatı, politikayı tamamen Tayyip Bey’in söylemlerine ve eylemlerine bırakmış durumda. “Tayyip Bey Bize yeter” diyorlar. Teşkilat ve Başkanı, Milletvekilleri halka daha fazla dokunmalı, daha çok çalışmalı. Aynı şekilde Aydın’da Özlem Çerçioğlu var, CHP teşkilatı yok. Bunlar sırtlarını dayamışlar Özlem Çerçioğlu’na, AK Parti de sırtını dayamış Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a kendileri düğün ve cenaze arasında top çeviriyorlar. Halkın derdiyle dertlenen yok.

Yerel yöneticilerin bu şehri sevmeleri gerekiyor. Son dönemde bunların bu şehre karşı enerjilerinde, sevgilerinde düşüş görüyorum. Hatta bu durumun İHANET NOKTASINA geldiğini söyleyebilirim. Bunun farkına vardığınız anda da göreve talip olmanız gerekir.

Bize ne diyorlardı? “ÇOK BİLİYORSAN ÇIK YAP”. HİÇBİR AYRIM YAPMADAN AYDIN’A HİZMET İÇİN ORTAYA ÇIKTIM, GÖREVE DE TALİBİM.

·         Ahmet Gözen: CHP’li Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay başarılı mı?

·         Sn. Erman Çetin: Sn. Fatih Atay, 2019 yerel seçimlerinde seçilmiş en kötü belediye başkanı bana göre. Finans ve insan kaynaklarını kullanmada, siyasi ilişkilerini yürütmede en berbat belediye başkanı. İyi olsaydı, ben bu göreve talip olmazdım. Saygı gösterirdim, “bir dönem daha yapsın” derdim. Ama yok, bu zihniyetle bu şehir bir dakika bile devam etmemeli.

Ahmet Ağabey EFELER’DE kapkara bir tablo var. Belediye 32 milyon TL borçla devralındı, şu an belediyenin 400 milyon TL’den fazla borcu var. 2500’ün üzerinde personeli var. 790 personelle başlamıştı göreve. Belediyenin 7 şirketi var. Bu şirketler üzerinden işçi alıyorlar.

·         Ahmet Gözen: Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu başarılı mı?

·         Sn. Erman Çetin: Özlem Çerçioğlu’nu başarılı bulan da var, bulmayan da. Sandık sonuçlarına bakarsan başarılı. Hizmet performansına bakarak yeterli olmadığını düşünüyorum. Daha iyisini yapabilmeliydi, daha başarılı olmalıydı. Amasız, fakatsız başarabilmeliydi. Ama yapamadı. Ben kadrolarından dolayı başaramadığını düşünüyorum. Bu fırsatı keşke daha iyi değerlendirseydi Özlem Hanım.

 

İddiam şu ki, Ben Efeler’den başkan adayı olursam Özlem Çerçioğlu bana oy verecektir. Çünkü seçtirdiği adaylar kendisine hep İHANET ETTİ. Ona verdikleri sözleri tutmadılar, kamuoyunda küçük düşürdüler, iddialarıyla yıprattılar. Onun da bu durumdan bıktığını, şikâyet ettiğini zannediyorum. Geçmişteki ihanetleri yaşamaması için bana oy vereceğini düşünüyorum.

·         Ahmet Gözen: Ermancığım son sözlerini alayım… AYDINPOST OKUYUCUSUNA VE BANA neler söyleyeceksin? İleride, 60 yaşına geldiğinde, çocuklarına “yıllar önce Ahmet Ağabey’e böyle konuşmuştum” diyerek tarihe not düşeceksin politikacı Sn. Erman Çetin olarak.

 

·         Sn. Erman Çetin: Ben bu şehrin evladı olarak, bu şehirde okumuş, büyümüş biri olarak, para kazanan, vergisini veren biri olarak, bu şehre borcumun fazlasını ödemek istiyorum. Bana şans verilirse, Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti yöneticileri Efeler İlçe Belediye Başkan Adayı olarak elimi havaya kaldırırlarsa, 31 Mart gecesi AK Parti’ye Efeler’de seçim kazandırmak istiyorum. Sonra da bu şehri hizmet ve eser belediyeciliğiyle buluşturmak istiyorum. Tarihin sayfalarına “Efeler Belediyesi’nde böyle başarılı bir belediye başkanı vardı” notunu düşürmek istiyorum.

Bana güvenen insanları ve Aydınpost okuyucularını asla mahçup etmeyeceğime dair herkese söz veriyorum. Ayrıca, sen benim hep hayatımın kritik noktalarında bulunmuş, bana ağabeylik, kılavuzluk yapmış bir insansın. Bu röportaj için Ahmet Gözen olarak sana ne kadar teşekkür etsem az. Seninle ortak anılarımız oldukça fazla. Yol arkadaşlığımız var, yeğen-ağabey-kardeş ilişkimiz var. Belediye başkanı olsam da olmasam da bana yaptığın ağabeylik için sana bir kere daha teşekkür ediyorum. İyi ki varsın Ahmet Ağabey. Bizim aramızdaki hukuk ne olursa olsun, aramızdaki kardeşlik, diyalog paradan, puldan, kişisel menfaatlerden, mevkiiler ve makamlardan kıymetli.

Ayrıca böyle zevkli bir röportaja vesile olduğun için de kardeşin olarak sana bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.

Diğer taraftan, 18 yıldır birlikte olduğum, fikir babalığı yaptığım bu platformda seslendiğim AYDINPOST okurlarına teşekkür ediyorum.

Herkesin dualarını ve desteklerini bekliyorum.

CHP’de Sn. Özlem Çerçioğlu’yla kedi–fare oyunu oynanıyor Makale: CHP’de Sn. Özlem Çerçioğlu’yla kedi–fare oyunu oynanıyor