ABD abimiz bize yine ambargo koymuş.

Ambargo kelimesi Fransızca kökenlidir.

Ambargo kelimesinin TDK sözlüğündeki anlamı şu şekildedir:

"Bir malın serbest sürümünü engellemek için konulan yasak, engelleme durumu."

"Bir devletin, gemilerin kendi limanlarından ayrılmasını yasaklama buyruğu, engelleme durumu."

"Bir ülkenin dış dünyayla ilişkilerini engelleme durumu."

"Bir kişinin başka kişilerle ilişkilerini engelleme."

Siyasi ambargo ise:

"Bir ülkeyi cezalandırmak amacıyla siyasi alanda yaptırım uygulama" olarak tarif edilmektedir.

Ambargo kelimesi kulağa hoş gelse de etkileri düşünüldüğünde tatsız bir uygulamadır. İlk ambargo uygulamasını başlatan ülke 18. Y.Y.'da dönemin emperyalist ülkesi İngiltere olmuştur. Kendi çıkarına ters olan devlet ve kişilere ambargo koymaya başlamıştır. En çok ambargo koyan ülke ise hepinizin tahmin ettiği gibi ABD'dir.

Ülke olarak ambargo ile tanışmamız 1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı sonrasındadır. 1975 yılı Ocak ayında başlayan ve üç yıl süren emperyalist ABD ambargosuna karşı bizde onlara karşı bazı önlemler almıştık. Sonuçta emperyalist ABD bu ambargoyu kendisi kaldırmak zorunda kalmıştı. ABD'nin de bizim ülkemizde çıkarları olduğu için daha fazla sürdürmedi. Zaten Kıbrıs Barış Harekatında haklıydık, fazla uzatmaya gerek yoktu ABD için.

Bugünlerde ABD yine bize ambargo koymuş, sebep S400 savunma sistemleri. Bizim NATO müttefiğimiz olan ABD bize hava savunma sistemi vermezse biz ne yapacaktık? Bakalım ne olacak?

Gelelim bizim ambargomuza. Abim bize ambargo koymuş, bizim başka kişilerle ilişkilerimizi engellemek istiyormuş. Varsın istesin, varsın ambargo koysun, vardır bir bildiği diyelim. Biz doğrudan yana tavrımızı koyar, kendi payımıza kimseye karşı kin duymayız. Bugün gördüğümüz yanlışından dolayı eleştirdiğimiz bir kişiyi yarın doğru yaptığında ayakta alkışlarız.

Bizim yaptığımız eleştiriler yıkıcı değil yapıcı türdendir. Gördüğümüz yanlışı yazar, bu yanlıştan kurtulmak için yapılması gerekeni de Yazımıza ekler, yol gösterici oluruz. Burada önemli olan yapılan eleştirilerden ders çıkarıp daha az hata ile yola devam etmesini bilmektir. Başta abimiz ve onun gibi makam ve mevki sahibi kişilerin yapılan eleştirilere daha ılımlı yaklaşmaları, bu eleştirilerden ders çıkarmaları gerekir. Yoksa kendileri bir çuval inciri berbat etmiş olur.

Abimin neyi baz alıp bize ambargo koyduğunu anlamış değiliz. Kocaman bir koltuğu olan, kocaman siyah bir makam aracı olan abimizin bir köşe yazarına ambargo koyması çocukça bile değil, sadece gülünç bir durumdur. Abim gibilerin bulunduğu makam nedeniyle insanlara kin tutmaması, herkese eşit davranması, herkesi kucaklaması elbette gelecekteki seçimler için kendisinin yararınadır. Yoksa abimin koyduğu ambargo bizi ırgalamaz,vız gelir tırıs gider.

Bizim için hava hoş, ne derse boş yani. Abim o koltuğa oturmadan biz buradaki köşemizde yazı yazıyorduk, yarın abimiz evine gidince yine burada yazmaya devam edeceğiz. Abim şunu unutmasın ki aynı kulvarda koşuyoruz, bu nedenle bize onun hakkında gelen bilgileri bile kullanmıyoruz. Bu bizim felsefemiz ile ilgili, yoksa abimin boyuna posuna bakıp korktuğumuzdan değil.

"İyiliğe iyilik her kişi niyetine. İyiliğe kötülük şer kişi niyetine. Kötülüğe iyilik er kişi niyetine." (Mevlana)