Seçim Geçti Herkes Kredilerin Açılmasını Bekliyor!

Seçimlerden önce kamu ve özel bankaların kredi musluklarını kapatmasıyla piyasada beliren nakit sıkıntısı etkisini sürdürmeye devam ediyor. 

Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin ikinci tura kalması ve sonrasında yaşanan kabine değişikliği iş dünyasını ve bankacılık sektörünü nakit sıkıntısıyla baş başa bıraktı.

Seçim öncesi Piyasayı dengede tutabilmek ve enflasyonu kontrol altına almak adına yapılan döviz rezervi satışları ne yazık ki kur artışlarına ve yüksek enflasyona çare olamadı. 

Döviz satarak kur kontrolünün sağlanamaması Merkez Bankasını İnsanların elinde TL kalmazsa dövize yönelmeyecekleri düşüncesiyle piyasadan TL’yi çekerek döviz kurunu kontrol etme yöntemine sevk etmiş görünüyor. 

Devlet Bankalarının kısmen, bazı Özel bankaların ise neredeyse tamamen kredileri kapatması piyasada nakit akışını önemli derecede etkilerken özellikle üretim, imalat, inşaat, lojistik ve diğer hizmet sektörlerini doğrudan etkilediği sektör temsilcileri tarafından dile getirilirken, Bireysel kredilerde de durum farklı görünmüyor;

Seçim öncesi kredi kartları nakit avans limitlerinin kısıtlanması sonrası İhtiyaç kredisi limitileri de 70 Bin TL ile sınırlandırılırken kredi faiz oranları da aylık yüzde 5-6  oranlarına kadar yükseldiği görülmektedir. 

Taşıt ve konut kredilerinde de oranlar neredeyse  aylık yüzde 3’ün üzerine çıkarken aynı şekilde kısıtlı limit uygulaması da halen devam etmektedir. 

Kamu bankaları tarafından kullandırılan ticari kredilerde faiz oranı yıllık yüzde 17-18 oranında olmasına rağmen onaylanan kredi sayısı oldukça az, 

Özel bankalarda ise yıllık faiz oranı yüzde 60-70 oranlarına çıkarken onaylanan kredi miktarlarının çok düşük miktarlar olması piyasada nakit para darlığına yol açmaktadır.

Son 25 aya bakıldığında Ticari kredi kullanımında daralma olduğu ve Piyasada karşılıksız çek sayısında da her geçen gün artışlar olduğu görülmektedir. Bu durum birçok işletmenin iflas bayrağı çekmesine ve birçok kişinin de işsiz kalmasına sebep olabileceği düşünülürse hükümet yetkilileri piyasayı tekrar canlandırmak adına bu duruma en kısa sürede çare bulmalıdırlar.