Sen ey!
Yüksekleri arzulayan.
Ne de çok heveslisin sen böyle.
Yükseklerde kalma şartlarına hazır mısın!
Yükseklere çıkmayı tamah edersin bilirim.
Lakin zirvelerin de bir bedeli var.
İnsanların gayretiyle çıktığın yerde unutursan onları
İnişin çıkışından daha çabuk olur.
Zirve yolculuğun uzun sürmez.
Bilmelisin.
Ne yüksekler nankördür,
Ne de seni oraya çıkaranlar.
Aynaya bak, oraya gelişini hatırla!
Belki bu şekilde bulursun kabahatliyi.
Gönüllerde kalıcı olamazsan.
Tutunamazsın zirvelerde.
Bilmesin.
Yönünü, hırslarının tayin ettiği insan
Salim akla ve erdemlere yönel!
Erdem ve ahlak, insanlara ihtiyacın olduğunda değil,
İnsanların sana ihtiyacı olduğunda da lazım.
Erdem ve ahlakı sadece kendin için kullandığında
İtibarın kalıcı olmaz.
Bilmelisin.
Sen ey!
Seçilmek için halka yalvaran
Seçildikten sonra kendini Kaf dağı’nda gören
Unutma ki, sana verilen statü emanettir.
Emaneti verenlere hesap vereceğin günler de gelecek.
Bilmelisin.
Sen!
Seçilenlerin koruması altında makam sahibi olan;
Müdür olabilir, amir olabilirsin.
Makamın seni adaletten alıkoymasın!
Geldiğin makam hizmet için
Tabasbus için, kibirlenmek için değil.
Bilmelisin.
Seçilerek bir yerlere gelenler!
Aldığın oyla Başkan, Büyükşehir Başkanı,
Milletvekili,. Bakan olabilir.
Başbakan olabilirsin.
Hatta Cumhurbaşkanı da olabilirsin.
Seçenlere sadakatin, değerlerine, verdikleri oya saygın bittiğinde,
Verilen emanetin geri alınma vakti de gelmiştir.
Bilmelisin.
Allah'ın izni ve seçenlerin himmetiyle bulunduğun yerde;
Tevazuyu kaybetme!
Verdiğin sözleri unutma!
İn o bindiğin kibir atından!
Olduğunu sandığın "Kaf Dağından"
O yer sana emaneten verildi.
Vermesini bilen, almasını da bilir unutma!
Onlar seni indirmeden, in oradan aşağıya.
Kovulmuş şeytanın kaderini talep etme.
Şeytanileşmek kötülenmiştir.
Bilmelisin.
Unutma ecel kapını çaldığında.
Can tenden ayrıldığında;
Toprağa çıplak gider;
Şahlarda, sultanlarda, kölelerde.
Bilmelisin.
“Mala mülke olma mağrur, deme var mı ben gibi?
Bir muhalif rüzgar eser, savurur harman gibi.”