Ekonomik Zirve AYTO’nun öncülüğünde gerçekleşse idi Rıfat Hisarcıklıoğlu aslında o toplantıya katılacaktı.
Kimine göre iktidar gelmesini istememişti. Kimine göre de AYTO oldubittiye getirilen bir organizasyona başkanlarının katılmasını arzu etmemişti.
Onun için salondaki atmosferi gören çoğu insan “bu tören o zirvenin bir rövanşı” dedi. Sanki AYTO “Bakan, Başkan gibi üst düzey yöneticilerin katıldığı bir toplantı konumuna gölge düşüren öyle 200 kişilik bir salonda değil işte böyle yapılır” demek istemişti.
Sayın Hisarcıklıoğlu konuşmasında hem küresel ticareti hem de Aydın ticaretini yakından tanıdığını ortaya koydu… Yaptığı tespitlerle dinleyenlere bir başkana yakışan ufuk turu yaptırdı, girişimcilerin beyninde yeni pencereler açtı.
NELER SÖYLEDİ?
Ana başlıklarıyla Aydın’ın tarım, turizm ve enerji potansiyelinden söz etti… “Artık günümüzde ticari rekabet ülkeler arasında değil şehirlerarasındadır. Onun yolu da marka şehir olmaktan geçiyor. Aydın sahip olduğu imkânlarla çoktan bu zincirdeki yerini almalıydı”,dedi.
“Dünya ticaretinde e-ticaretin payı yükseliyor. Biz interneti çok gerilerde olduğumuz bu alanda değil de yüz yüze konuşamayacağımız konularda kullanıyoruz,” diye yakındı.
“Yaradan’a şükür noktasında başka bölgelerin insanı beş vakit namaz kılıyorsa Aydınlının sahip olduğu yer altı ve üstü zenginliklere bakınca namazı on vakit kılması gerekir,” dedi.
Bankalarda 7,4 milyar TL paramızın olduğunu da söyledi. Kısaca “ununuz var, şekeriniz var, yağınız var sizin neden helva yapacak ustanız yok”, demeye getirdi.
Bu tespitler yeni olmayıp bizim devamlı dile getirdiğimiz konulardı. Ancak bunu ticaretin başındaki bir Başkan’ın dile getirmesi “aklın yolunun bir olduğunu” göstermesi açısından önemliydi.
Hisarcıklıoğlu bu imkânlara rağmen “bolluk içinde yokluk çekmemizden” kurtulmayı üç şarta bağladı… Birleşme kültürünün geliştirilmesi… Ortak aklın devreye sokulması… Ve rekabetçi şehirlerarasına girebilme.
Birleşme kültüründen yoksun olduğumuzu anlatmak için uzağa gitmeye gerek yok… Borsadaki Aydın merkezli şirket sayısı ile komşu iller Denizli ve Manisa merkezli şirket sayısı karşılaştırıldığında bu gerçek kendiliğinden ortaya çıkar.
ORTAK AKIL NEDİR?
Üniversite, siyasetçiler, milletvekilleri, yerel yöneticiler, STK Başkan ve üyeleri, iş adamları, bürokratlar velhasıl toplum üzerinde söz hakkı iddiasındakilerin millete hizmet noktasında buluşmasıdır.
Oysa Aydınlı siyasetçi genelde “ben merkezli” düşünür karşı veya aynı partiden olmaları fark etmez, birbirlerini rakip değil “yok edilmesi” gereken hasım gibi görür.
Sorunları tespit ve çözüm üretmede bırakın milletvekilleri arasındaki iktidar, muhalefet diyalogunu aynı partinin milletvekilleri kendi aralarında anlaşamazlar.
Özlem Hanım’ın Vali Bey’le Özel İdare malları yüzünden kavgalı olduğunu sadece Aydın değil onun basına yansıyan demeçleri nedeniyle neredeyse bütün Türkiye biliyor.
Aydın Üniversite ile de sorunlu… Her hangi bir kamu kurumu veya STK nın üniversite ile işbirliği sonucu ne tarım, ne hayvancılık ne de diğer alanlarda bir sorunu kökten çözecek bir projeyi hayata geçirdiği duyulmadı.
Ayrıca ihtiyaç duyulan her alanda kendi üniversitemizde donanımlı uzmanlar varken Özlem Hanım her ne hikmetse danışmanları ve genel müdürleri yabancılardan seçti.
Böyle bir ortamda kim, nasıl ortak akıl üretecek?
TİCARETİN YENİ DİNAMİKLERİ… REKABETÇİ ŞEHİRLER
Rıfat Hisarcıklıoğlu “bu gün Dünya’nın 600 büyük şehrinde 1,5 milyar insan yaşıyor.30 milyar dolarlık ekonomi bu.10 yıl sonra bu 600 şehirde 2 milyar insan yaşayacak. Bu da 64 milyar dolar ve ekonominin de %64 demektir. Artık bundan sonra rekabet ülkeler arasında değil şehirlerarasında olacaktır” dedi.
İyi de buna kim öncülük edecek, Aydın’ın incirini, çileğini, kestanesini, antik kentlerini ve turizmini Dünya’ya kim tanıtacak?
Tabii ki yerel yöneticiler… Zira yönettikleri şehirleri Eskişehir, Beypazarı, Gaziantep örneğinde olduğu gibi rekabetçi şehirler sınıfına sokmak artık devletin değil onların işi... Bizimkiler pek farkında olmasa da artık başkanların başarı kriterlerinden biri de budur.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara’da 17-22 Aralık tarihleri arasında illerin tanıtımı fuarında Aydın için bin beş yüz metre kare bir alan tahsis edildiğini Aydın Valiliğine bir yazı ile bildirir ve katılımcıların listesini ister.
Ama hiçbir belediye parasızlık bahanesiyle fuara katılmak istemez. Kendi reklamı söz konusu olunca konserler için kesenin ağzını açan Özlem Hanım, sıra Aydın’ın tanıtımına gelince cimrileşir.
Kasaba zihniyetinin yönettiği bir kentin, isterseniz her taşı altın, her yerinden servet fışkırsın marka şehir olduğu nerede görülmüş?
Ortak akıl ilk önce bunu sorgulamakla işe başlamalı, daha sonra da Denizli’de girişimci olan Tavaslının Aydın’da niye rantçı olduğunun yanıtını bulmalıdır.
Hâsılı kelam Sayın Hisarcıklıoğlu tam kitabın ortasından, içimizdekileri söylemiştir. Ancak Temel Fıkrasındaki gibi biz “dikine duramıyoruz ki,” doğru dürüst namaz kılabilelim.
Ayağa kalkabilmemiz için onun gibi daha çok önder şahsiyetlerin Aydın’ı ziyaret etmesi gerektiğini düşünüyor, AYTO yu bu organizasyonu nedeniyle de kutluyorum.
Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınbunukonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!