İTTİFAKIN ROLÜ BÜYÜK

“Kampanya boyunca olumlu bir dil kullanmaya özen gösterdik. Rakiplerimiz bize aklımızdan dahi geçmeyen pek çok acımasız eleştiriyi yaptı. Ne teröristliğimiz ne dinsizliğimiz kaldı. Ama ben bu eleştirilere karşı, halkın ferasetine güvendiğimi söyledim. Bu seçim kampanyasında başarısı ilçe belediyelerde görülen ama halkın ilde de görmesi gerektiğini düşündüğümüz arkadaşlarımızı aday gösterdik. Başarılı olan bir kişiyi getirip başarısını daha büyük kitleye sunması için halk seçti ve öngördüğümüz strateji tutmuş oldu. İYİ Parti ile ilişkilerimiz, SP ile dirsek temasımız sürdü. Bu başarının sağlanmasında bu ittifakın büyük rolü olduğunu ifade etmek isterim.

Asıl görevimiz bundan sonra başlıyor. Belediye başkanlarımız artık seçildikleri beldede bir partinin değil herkesin belediye başkanlarıdır. Bugüne kadar belki rastlanmayan bir taahhütten söz ediliyor; bizim başkanlarımız harcanan her kuruşun hakkını halka verecektir. Türkiye yerel yönetimlerde daha hakkâniyetli bir sürece evrilmek zorundadır. Belediye yönetimlerinde partizanlık değil liyakatı esas alacaklardır.

GÖREVİMİZ BUNDAN SONRA

Seçim meydanlarında verilen sözler bir siyasi taahhüt değil, gerçekleşmesi gerekiyor. Bunun için belediye başkanlarımızın önüne 10 maddelik ana temel ilkeler koyacağız, bütün belediye başkanlarımıza gönderilecek. Belediye başkanlarımız, bu temel ilkeyi masanızın üzerinde tutacaksınız, her hafta bir kez okuyacaksınız. Türkiye seçimleri tamamladı, seçim ortamından süratle kendisini kurtarması gerekiyor. Hayat pahalılığı, işsizlik, enflasyon var. Bir dönem, devletteki bütün ekonomik gidişatı izleyen oluşacak olan krizin yansımalarını hesaplayıp siyasi otoritenin önüne koyan bürokrasi yok edildi. Liyakat yok. Türkiye'nin, gerçek gündemine dönüp, bu sorunları tartışması ve bu sorunlara çözüm üretmesi gerekiyor. Mutfaktaki yangını mutlaka söndürmek zorundayız. Bugüne kadar gereksiz tartışmalarla kamuoyunu oyaladılar. Ama artık Türkiye'nin buna 'dur' demesi lazım. Türkiye'nin bu girdaptan çıkması, demokratik standartlarını yükseltmesi lazım. Bunları yaparken AB böyle istiyor, öbürü böyle istiyor diye değil, biz demokrasiyi istediğimiz için yapmalıyız. İktidarıyla, muhalefetiyle, siyasal partileriyle oturup kendi ülkemizdeki demokratik standartları geliştirmeliyiz.”

YSK'YA SESLENİYORUM