Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın “hayalim” dediği Kanal İstanbul projesine bu bir “cinayet projesi”dir diyerek karşı çıktı.

Ekrem İmamoğlu, "Ya Kanal, Ya İstanbul” dedi ve önceki İBB yönetiminin imzaladığı Kanal İstanbul İşbirliği protokolünden çekildi. Bu deprem etkisi yaratan bir hamle oldu.

İmamoğlu'nun bu açıklamaları, Erdoğan ile aralarında bir tartışmanın ortaya çıkmasına neden oldu.

Erdoğan, İmamoğlu'na yönelik olarak, "Çıkmış İstanbul'a böyle bir kanal gereksiz diyor. Bunun kararını verme yetkisi sana ait değil. Biz bunun kararını verdik. Senin böyle bir yetkin yok, bu İBB Meclisi'ne aittir. Adımlarımızı attık atıyoruz, yola kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Biz bu işi yapacağız. Kurumların görevi, devletin aldığı karara uygun şekilde kendi sorumluluk alanlarında üzerlerine düşeni yapmaktır. Görevini ihmal eden hesabını millete ve hukuka muhakkak verecektir." dedi.

İmamoğlu "Hesap veremeyeceğim tek şey; İstanbul için cinayet dediğim Kanal İstanbul'un başlatılması konusu olur" şeklinde cevap verdi.

Ekrem İmamoğlu’nun Kanal İstanbul projesine, Recep Tayip Erdoğan’a rağmen bu itirazı yapabilmesi siyasi geleceğini belirleyecek kadar önemli bir adımdır.

Aslında bugünkü yazının konusu Kanal İstanbul projesi değil.

Bugün için Kanal İstanbul projesi, İstanbul için ne kadar tartışmalı, tehlikeli ve riskli ise, jeotermal enerji santralleri de Aydın için o kadar tartışmalı, tehlikeli ve riskli.

Bugün aslında İstanbul ve Aydın’ın iki CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanını, bu iki şehri tehdit eden, iki proje çerçevesinde karşılaştıracağım.

Her iki proje de AKP iktidarının ve Recep Tayip Erdoğan’ın projesidir. Her iki proje içinde tüm süreçte Sayın Cumhurbaşkanı bire bir müdahil durumdadır.

Şimdi tek tek yapılanları karşılaştıralım.

1)Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul için “bu bir cinayet projesi”, “Ya Kanal, Ya İstanbul” diyerek net bir şekilde, Kanal İstanbul’a karşı olduğunu ortaya koydu.

Özlem Çerçioğlu, Aydın’da JES’leri hızla havayı, toprağı ve suyu zehirlerken, Belediye Başkanı olarak görev yaptığı 11 yıl boyunca hiçbir somut adım ve tavır koymadı. Özlem Çerçioğlu, son bir yıl öncesine kadar Aydın’da JES’lerin zararını bile kabul etmedi ve Aydın Valiliği gibi JES’in Aydın’a zarar verip vermediğinin araştırılması gerektiğini ifade etti. Yani, Aydın JES’leri nedeniyle hızla yok olurken, 11 yıl boyunca Özlem Çerçioğlu bunlara karşı olduğunu söyleyemedi.

2)Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesi ile ilgili olarak her türlü araştırmayı yaparak, konuyla ilgili bilimsel açıklamaları basın önünde ve sosyal medya hesaplarında paylaştı. Kamuoyuna Kanal İstanbul projesinin neden yapılmaması gerektiğini bilimsel olarak anlattı ve bunda da son derece başarılı oldu.

Özlem Çerçioğlu, Aydın’da bulunan jeotermal enerji santrallerinin çevreye olumsuz etkilerine yönelik iddialarla ilgili bugüne kadar bilimsel anlamda hiçbir açıklama yapmadı, toplumu bilgilendirmedi. Yaptığı açıklamalarla bu konuda çok az bilgi sahibi olduğu da ortaya çıktı. Özlem Çerçioğlu hala JES’in bacalarına filtre takılması ile sorunun çözüleceğini iddia edecek kadar az bilgiye sahip. Artık Çerçioğlu’nun, JES’in sadece bacalarından değil, sıvı olarak da dere yataklarına ve doğaya atık bırakabildiğini anlaması lazım.

3)Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul için önceki İBB yönetiminin imzaladığı Kanal İstanbul İşbirliği protokolünden çekilerek, İstanbul’a bu projenin yapılmasına engel olacağını net bir şekilde açıkladı.

Özlem Çerçioğlu, Aydın’da “İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatı” ve “Yapı Kullanma İzin Belgesi” bulunmayan jeotermal enerji santralini kapatmayan Germencik, Efeler, Köşk ve Kuyucak Belediye Başkanı hakkında hiçbir işlem yapmadı ve Aydın Valiliği ile bu durumu görmemezlikten geldi. Bunlardan kendi elleriyle aday yaparak Belediye Başkanı seçtirdiği Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay ile Germencik Belediye Başkanı Fuat Öndeş’e “neden ruhsatsız santralleri kapatmıyorsunuz?” bile diyemedi. Bu konuda kamuoyuna açıklama yapmadı.

Özlem Çerçioğlu’nun, Aydın’da 2009 yılından bu yana ruhsatsız olarak çalışmasına izin verilen JES’e göz yuman bütün Belediye Başkanları, Aydın Valiliğinde denetim yetkisine sahip olan bürokratlar ve ilgililer hakkında, Aydın Barosu ve Germencik’te bulunan Aydın Doğa ve Çevre Derneği gibi suç duyurusunda bulunması gerekirdi. Maalesef yapmadı, yapamadı.

4)Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul projesinin oluşturabileceği riskleri, bilimsel kanıtlarıyla kamuoyuna sunarak toplumu bilgilendirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kanunlardan kaynaklanan görevlerini yerine getirdi.

Özlem Çerçioğlu, Aydın’da JES’in verdiği zararları bilmesine rağmen, Aydın’da hava ölçüm değerleri 2016 yılından bu yana elinde bulunmasına rağmen bunları kamuoyuyla paylaşmadı.

Özlem Çerçioğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla gazeteciler için katıldığı etkinlikte, jeotermal firmalarından gaz salınım oranlarını açıklamalarını isteyerek “60 gün süre veriyorum. Onlar açıklamazsa ben açıklayacağım” dedi. Aslında buna benzer bir açıklamayı da 14.12.2019 tarihinde gerçekleşen CHP Efeler İlçesi Genel Kurulunda yapmıştı. Bu açıklamayla Çerçioğlu’nun görevini yapmadığını ve suç işlediğini,16.12.2019 tarihli “Özlem Çerçioğlu suç işlediğini itiraf etti!”[1] başlıklı yazımla açıklamıştım.

Özlem Çerçioğlu, Aydın’da JES’in çevreye verdiği herhangi bir zararı tespit ettiyse, değil 60 gün, 60 saniye beklemeden derhal bu konuda açıklama yapması, TCK’nın 181 ve Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7/i maddesi uyarınca çevreyi koruma görevini yerine getirip, suç duyurusunda bulunarak, gerekli her türlü önlemi alması gerekmektedir.

Özlem Çerçioğlu, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, bir kamu görevlisi olarak oluşan çevre kirliliği için suç duyurusunda bulunmayarak suç işlemiş ve kanunlardan kaynaklanan görevlerini yerine getirmemiştir.

5)Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak “Kanal İstanbul Çalıştayı” gerçekleştirilmesini sağlayarak, projenin gerçekleştirilmesi durumunda oluşacak olumsuz etkileri tartışmak üzere, konunun uzmanı bilim insanlarını ve hukukçuları bir araya getirdi. Çalıştaya, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Çalıştay ile proje her yönüyle tartışıldı.

Özlem Çerçioğlu, Aydın’da JES’in verdiği zararlarla ilgili olarak, Aydın Büyükşehir Belediyesi olarak, (kendisine bunun gerekli olduğu birçok kişi tarafından söylenmesine rağmen) herhangi bir çalıştay veya sempozyum yapmadı.

Özlem Çerçioğlu, Aydın Barosu ve Türkiye Barolar Birliği’nin 23.02.2019 tarihinde Aydın’da gerçekleştirdiği “Hukuk ve Çevresel Etkiler Açısından Jeotermal Enerji” konulu çalıştaya kendisi katılmadığı gibi herhangi bir katkıda sunmadı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından 14.10.2019 günü Aydın’da düzenlenen “Büyük Menderes Havzasında Jeotermal Enerji Santrali Gerçeği Çalıştayı”na da Özlem Çerçioğlu katılmadı ve katkı sunmadı.

6)Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Kanal İstanbul projesinin yapılması doğru değil (yapılmaması gerekir) diyerek net bir tavır koydu.

Özlem Çerçioğlu, Aydın’da JES’in verdiği zararlarla ilgili olarak Aydın Valisi’ne bile “yanlış yapıyorsunuz” diyemedi.

Ekrem İmamoğlu Kanal İstanbul’a dimdik karşı çıkarken, Özlem Çerçioğlu Aydın’da JES’ler için bugüne kadar hiçbir şey yapmadı.

Aydın’ın, jeotermal enerji santrallerine “cinayet projesi”dir, "Ya JES, Ya Aydın” diyebilecek bir kahramana ihtiyacı var.