İYİ Parti’de en dramatik olay da bir taraftan Efeler adayı belli deniyor diğer taraftan da Dr.Orkan Pehlivan’a törenle aday adaylığı açıklaması yaptırılıyor. Siz olsanız bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, demez misiniz?

Geçmişte oturakların havada uçuştuğu, kürsülerin sahneden atıldığı kavgalı siyasi parti kongreleri ile karşılaştırıldığında çekişmeli olmasına rağmen oldukça olgun bir atmosferde geçen CHP Kurultayı yalnız kendi taraftarlarının değil geniş bir kesimin de takdirini kazandı.

Kurultayın beğenisine biraz da neden siyasete ilgi duyan vatandaşların benzer iddialı aynı zamanda şölen havasında geçen kongrelere duyduğu hasrettir, denebilir.

Üyelerin ve delegelerin siyasi partilerde ana belirleyici olduğu dönemlerde kongreler büyük yarışlara sahne olur, herkesin isteklerini, eleştirilerini milletvekillerine ve parti teşkilatlarına kürsüde özgürce dile getirebildikleri “il divanlarında”  parti teşkilatları ve delegeler içlerini döker, dertlerini anlatırlardı.

Tek parti CHP dönemlerinde bile uzun süren kurultaylarda - 1837’de yapılan kurultay beş gün devam etmişti-  her delegeye istemesi halinde konuşma hakkı tanınır, onlar da özgürce eleştirilerini dile getirirdi.

CHP Kurultayı partilileri gururlandırırken siyasete ilgi duyan ister başka partili olsun ister sade vatandaş insanların biraz da o günlere olan özlemini giderdiği için beğeni topladı.

Diğer yandan Kurultay sonrası CHP’de gelişmeler hız kesmiyor.

Kurultayda seçilecek lider daha önce BŞB daylığı ilan edilenlerin adaylığını kabul edecek mi, merak ediliyordu. Yeni genel başkan Özgür Özel, Özlem Çerçioğlu’nun BŞB’ye adaylığını deklare etmesiyle Aydın’da BŞB açısından taşlar yerine oturdu.

Onun yerini CHP’den’ istifa eden Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay’a izin çıkarsa  CHP’ye tekrar dönecek mi, dönmesi söz konusu olursa  Efeler’e aday olabilecek mi, yoksa başka bir partiden mi aday olacak, merakı aldı.

Fatih Atay hakkında şu kadarını söyleyebilirim, AK Parti’den Efeler adaylığına bu partide yerelde söz hakkı olan özellikle Çine Lobisi sıcak bakıyor. CHP ile anlaşma olmazsa Fatih Atay’ın AK Parti’den adaylığı gündeme gelebilir.

Kan uyuşmazlığı yaşar mı,AK Parti’ye ne kadar uyum sağlar onu zaman gösterir  ama karşılıklı uyumunun sanıldığı kadar kolay olmayacağını söyleyebilirim.

Fatih Atay CHP’den aday olursa CHP seçmeninden eski teveccühü görebilir mi girdi-çıktı yapmasına seçmen nasıl bir tepki verir, bilinmiyor.  O konuda  biraz da belirleyici rakipleri olur.

Mesela  İYİ Parti’de Efeler adaylığı için İl Başkanlığı görevini bırakan, Recep Taner var.

Bu durumda 2009’da Demokrat Parti adayı İlhami Ortekin’in  de sağ oyları bölmesiyle Özlem Çerçioğlu’nun 500 oy gibi az bir farkla AK Parti ve MHP’nin önünde ipi gögüslemesine benzer bir sonuç bu seçimde de tekrarlanabilir mi?

Böyle bir ihtimal var.

Süleyman Demirel’in dediği gibi siyasette sonuç alabilmek için bir kamuoyu olması gerekir ki, buna olayın mekaniği denir. Ayrıca siyasi güç gerekir ki, buna olayın matematiği denir.

Seçimin kazanılması için bir de siyasi partilerin kendi oy potansiyelleri olması gerekir ki, buna da işin aritmetiği denir.

Bu ölçüler ışığında kabaca 31 Mart 2024 seçimlerine bakıldığında olayın mekaniği ve matematiği bir yana sadece İYİ Parti’nin Büyükşehirde kendi adayını çıkarması bile 14 Mayıs seçimleri ölçü alındığında olayın aritmetiğinin CHP’nin aleyhine Cumhur İttifakı’nın lehine dönmesine yetiyor. 

Eğer HEDEP de İYİ Parti gibi kendi adaylarıyla Aydın’da seçime girer AK Parti de seferberlik ruhuyla seçime asılırsa Özlem Çerçioğlu seçimi kazansa bile zorlanabilir.

Çünkü bu güne kadar yapılan seçimlerde Özlem Çerçioğlu’na kayıtsız şartsız oy verenlerden  bu seçimde kesin oy vermeyeceklerini açıktan ifade eden bir hayli fazla.

Bu anlamda partilerine ve adaylarına tepkili yalnız CHP’lilerden ibaret de değil. Metropol Araştırma Şirketi’nin ekim ayı verileri oy verdikleri partilerine öfkeli  seçmenin 14 Mayıs’a göre sayılarının bir hayli arttığını gösteriyor.

(Bu verilere göre kararsızlar dağıtılmadan partilerin oy oranları: AK Parti yüzde 23,2,,CHP yüzde 15,2,MHP yüzde 4,7,İYİ Parti yüzde 5,7,HEDEP yüzde 5,9,Kararsız yüzde 39,2)

Vaziyete bakılırsa seçmen çoğunluğu protesto için ya sandığa gitmeyecek ya da gidenler biraz da hıncını almak için ehveni şer diyerek rakip parti adayına  oy verme yolunu seçecek gibi görünüyor.

Partiler ve adaylar seçmende rıza oluşturmak için elbette bu konu üzerinde düşüneceklerdir.

Özellikle Özlem Çerçioğlu  kendi partisi  içindeki, küskünlerin gönlünü almak için (helalleşmek) bu güne kadarkinden daha fazla efor sarfetmek zorunda kalacaktır..

31 Mart seçimleri en büyük sınavı olacak CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel biraz da nabız yoklamak için,bölgeler bazında ittifaklar olabilir dedi ancak İYİ Parti Lideri Meral Akşener verdiği yanıtla ittifak kapısını sımsıkı kapattı.

 İYİ Parti’nin ve HEDEP’in kendi adaylarıyla seçime girmesinden büyük parsayı kapacak partiler şüphesiz Cumhur İttifakı partileridir.

O bakımdan bu partilerden adaylık süreci kasım ayının ortalarına doğru başlayacak AK Parti ve MHP’de Aydın ölçeğinde büyükşehre ve ilçelere gösterilecek  adaylar önemli.

Ancak onlar da belli olduktan sonra seçimler hakkında daha sağlıklı değerlendirmeler yapmak mümkün olabilecektir..

***

Aydın’da en hareketli aynı zamanda en karışık olan da İYİ PartiKurucu İl Başkanı  Recep Taner 2019 seçimleri öncesinde de Efeler’e belediye başkan adayı olmak için görevi bırakmıştı, aynı görev için yine istifa etti.

Süleyman Demirel gibi gidip tekrar gelmesine bakılırsa seçimi kaybetmesi halinde büyük ihtimalle“bu parti benim kucağımda doğdu” diyerek tekrar il başkanı olmak isteyecektir.

Sorun şu ki, Recep Taner kurucu il başkanlığı sıfatını ta başından beri parti üzerinde kendine tanınmış bir imtiyaz, bir vesayet hakkı olarak görüyor.

O nedenle de bütün temizliğine rağmen eski alışkanlıkların bir devamı olacak, parti içi her olayda ortak aklı bir tarafa bırakarak her olaya müdahil  olunca haliyle yanlışı da çok oluyor.

 Genel seçimlerde aday tespiti için önseçim adı altında temayül yoklaması yapılıyor, önceden söz verildiği halde sonuca sadık kalınmayınca birlik sağlayalım derken küskünlere yenileri ekleniyor.

Üstüne üstlük kırılan, dökülen yetmezmiş gibi partinin bir milletvekili çıkaracak gücü var, o da Aydın’ı tanımaz, bilmez kontenjan adayına hediye ediliyor ve Aydın’da  İYİ Parti “bundan bir şey olmaz” damgası yiyor.

Sonunda da bir önceki seçime göre oy kaybederek çıkıyor ama kimsenin umurunda da olmuyor..

Bu kadar kırık, dökük yetmezmiş gibi 31 Mart 2024 yerel seçimleri için istifasının ardından yönetim kurulunda yeni il başkanı seçilecek “kurucu il başkanı” sıfatıyla vesayet hakkına dayanarak seçime müdahale ediyor.

Yönetime dayatılan adaydan istenen sonuç elde edilemeyince  sinirler geriliyor, olay sakinliği ve naifliğiyle bilinen Recep Taner’in tavrı meydan okumaya kadar gidince ortalık karışıyor.

Yaklaşan yerel seçimler için  temayül yoklamasına bile gerek duyulmadan ortak akıl yerine yine kurucu başkanlık mantığından hareket edilerek aday tespitleri yapılıyor.

Şans eseri parti’de iki tane büyükşehir aday adayı çıkıyor- hatta biri aday adaylığını bile ilan etmeden-  yine aynı mantıkla uzlaşma görüşmeleri yapıldı denilerek haberleri bile olmadan aday adları genel merkeze bildiriliyor.

Bu kadar keyfi davranışın ardından her halde tercih edilen hakkında bir görüş de bildirilmiştir.

İYİ Parti’de en dramatik olanı da bir hem Efeler adayı belli deniyor hem de Dr.Orkan Pehlivan’a anlı, şanlı törenle aday adaylığı açıklaması yaptırılıyor. Siz olsanız olanlar karşısında bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, demez misiniz?

Bu keyfiliğe ve yanlışlığa su testisi dayanmaz, çatlar.  Bir de üçüncü yol deniyor. Yoksa birileri elini, kolunu sallayarak tek başına yürüdükleri yolu üçüncü yol mu sanıyor?

Şimdi anladınız mı İYİ Parti oradan, oraya niye savrulduğunu?