Ama ne yazık ki o konuda gök sağır, yer bakır... Koyun can derdinde, kasap et derdinde... Herkesin derdi kesesi... Politikacı dert edinmeyince, nasıl duyacak pis kokuyu?


Eskiden koku alma bozukluğu en yaygın mesleğin debbağlık (deri işlemeciliği yapanlar) olduğu söylenirdi. Nedeni de zamanla kötü kokuya alışmaları.


Bu işin yapıldığı yerlere de eskiden debbağhane, günümüzde ise tabakhane deniyor. Efeler’in ortasından geçen Tabakhane Deresi’nin adı da oradan gelir.


Aydın’ın politikacılarının kötü koku alma hassasiyetlerini kaybetmelerinin bir nedeni buradan kaynaklandığı (!) söylenebilir mi? Debbağlık yok oldu ama ne de olsa adını devam ettiren dere yerinde duruyor.


Neden olmasın!


Yoksa kanalizasyon teşkilatının bitişik sistemle deşarjının (yağmur suları ile evsel sıvı atıkların) aynı olmasının politikacıların kötü koku bozukluğuna yakalanmalarında payı olmasın!


Bir ihtimal! Politikacıların burunlarının kötü kokuya tıkalı olmalarının temelinde bunlar olabilir!
Çünkü Erman Çetin’in daha önce La Perla hakkındaki pis koku iddiaları ve belgeleri Aydın’ı yeterince baydı, hatta sınırlarını aştı, ülkeye yayıldı.


Yeniden de Erman Çetin pis kokuların çıktığı bir iddiayı daha dile getirdi, Efeler’de geçen yılki PTT arsası satış ihalesi. Ama gök sağır, yer bakır. Herkese göre gayet normal...


Mustafa Savaş ve Evrim Karakoz dışında ne milletvekillerinden ne de il yöneticilerinden eleştiren oldu.


Siyasetçinin asli görevi vatandaşın hak gaspını savunmak değil sanki.


AK Parti milletvekillerinden ne Ömer Özmen’den ne Seda Sarıbaş’tan ne de il başkanı Gökhan Ökten’den veya bir başkasından ses geldi.


Mustafa Savaş ise Aydınpost’a: “Ben de yeni duyuyorum bu konuyu. Binlerce KİT var, hepsine yetişmemiz mümkün değil. Bu işin içinde kim varsa, kim destek veren bir siyasetçi de olsa Allah onun cezasını versin,” açıklamasında bulundu.


Mustafa Savaş’ın bu sözleri:

1- Biz bu işlerle mücadele ediyoruz ama baş etmekte zorlanıyoruz.

2- Yapan her kimse topuyla siyaset kurumunu da töhmet altında bırakıyor, serzenişi...
Ömer Özmen ve Seda Sarıbaş ise en iyisi sessiz kalmak, yapacağımız bir çıkış yarın başka bir olayda karşımıza çıkabilir ve aleyhimize delil olarak kullanılabilir. En iyisi mi ihtiyatlı olmakta fayda var, temkinli...


CHP cephesinden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a PTT arsasının satışı ile ilgili yazılı soru yönelten Evrim Karakoz dışında ne Bülent Tezcan’dan ne Hüseyin Yıldız’dan ne de Süleyman Bülbül’den tepki geldi.


Haydi, partisinin çıkmaması için Parlamento’da bütün gücüyle karşı çıktığı Başıboş Hayvanlar Yasası’nın oylamasına bile katılma gereği duymayan Hüseyin Yıldız neyse de Bülent Tezcan ve Süleyman Bülbül’e ne demeli?


Onlar da:

1- Eğer biz PTT arsası hakkında sesimizi çıkarırsak karşı taraf da geçmişte baltası da sapı da bizden olan La Perla sorumlusunun hiç olmadı sapını gündeme getirirlerse savunmakta zorlanırız.

2- İleride görünen CHP iktidarında benzer olaylar bizde de olabilir, rakiplere fırsat vermemek adına bugünden dikkatli olmak gerekir ya da bunlar büyütülmeyecek normal olaylardır yaklaşımı...
“Sormadan, etmeden bir demeç verirsem bakarsın azar işitirim,”
endişesini taşıyan CHP İl Başkanı Hikmet Saatçı da çareyi susmada bulmuş görünüyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ise her zaman olduğu gibi gözlemci pozisyonunda...

Aydın’daki yerel seçim mağlubiyetinden, Meral Akşener’in partiyi bırakmasıyla sökün eden istifalarla moralleri altüst olan İYİ Parti il yönetiminden bir tepki bekleniyordu.

Keza ara sıra Aydın’a uğrayan İYİ Parti ithal milletvekili Ömer Karakaş’ın da konuşmaya mecali yoktu.

Çünkü La Perla’nın baltası kendilerindendi. Ayrıca geçen dönem belediye meclis üyeleri ve eski il başkanı hakkındaki Kalfaköy Villaları iddialarının henüz mürekkebi kurumamıştı.

Velhasıl herkesin bir hesabı var ama konusu millet değil. Ayrıca pis kokuları dile getirebilmek için bir politikacı her şeyden önce üzerine Ağrı Dağı çökmüş gibi sorumluluğun altında ezilecek bir vicdana sahip olacak, gerisi kendiliğinden gelir.

Ama ne yazık ki o konuda gök sağır, yer bakır... Koyun can derdinde, kasap et derdinde... Herkesin derdi kesesi... Politikacı dert edinmeyince, nasıl duyacak pis kokuyu?

Herkesin derdi aynı... Kokular o nedenle normal karşılanıyor. Tevfik Fikret bu günleri bir asır öncesinden görmüş.
 
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bu gün çatırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!


 

Belediyelerin SGK borçları iktidarın da muhalefetin de başını ağrıtacaktır Makale: Belediyelerin SGK borçları iktidarın da muhalefetin de başını ağrıtacaktır